Hamit SEVEN
"Sen söyle hekim bey"!...
Terör!...
Maganda!…
Trafik!...
Psikopat!...
Sarhoş sürücü!...
Ateş!...
Silah!...
Aşırı hız!...
Kömür!...
Zehir!...
Kavga!...
Pitbull!...
Elektrik Kaçağı!...
Dalgalı deniz!...
Falez!...
İnşaat!...
Kıskançlık!...
Yanlış “teşhis-tedavi”!...
Töre!...
Deprem!...
Belediye çukuru!...
PTT çukuru!...
Karayolları çalışması!...
Yanlış yönlendirme levhası!...
Küfür!...
Vesaire…
Vesaire…
Vesaire…
*
Duyduğumuzda zihnimizin duvarlarına bir bir çarpan,yukarıdaki sözcüklerin sizdeki ilk elden çağırışımı da eminim ki, kurukafa üzerine çarpı işareti konmuş, ölüm yazılı tabeladır!...
*
Tokat'ta, daha 16 yaşındaki lise öğrencisinin kaldırımda yürürken kafasına bir binanın tadilat yapılan 4. katından beton parçası düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi, beni derinden üzdü!...
Onun adı Merve’ydi!...
Telafisi olmayan büyük bir “ihmallik” ve gerekli tedbirin alınmadığı büyük bir “aptallığa” “haybeden” kurban gitti, yazık!...
Diğerleri, içinde “şiddet” ve “aptallık” barındıran “felaket yolunun” “yolcusu” oldular, olmaya da devam ediyorlar günbegün…
*
İnsan, insanın, “ömrü”, “can suyu” olduğu gibi, maalesef ve hem de çoğunlukla “eceli” de (!), demeye dilim varmıyor!...
İnsanın, büründüğü “devlet” yada “vatandaş” “suretiyle” kabul edelim, etmeyelim gerçek bu!...
Hala daha, işleyeceği fiilin hayatına mal olacağını bile bile, “Atın ölümü arpadan olsun” diyen bir “insan figürümüz” var ya!...
İşte bu yüzden, mezarlıkların “haybeden ölümlerle” dolup taşıyor olduğunu düşününce içim ürperiyor!...
*
İhmal!…
Kusur!…
Hata!..
Vurdumduymazlık!...
İş bilmezlik!...
Beceriksizlik!...
Yönetimsizlik!...
Basiretsizlik!...
Mantıksızlık!...
Ne derseniz deyin:
“Kendimizin kendimize”…
“Bizim bize”…
“Devletin vatandaşına”…
“Vatandaşın devletine”...
Yaptığını “yedi düvel” gelse yapamaz!...
*
Öyle, böyle, şöyle…
Amma velakin..
Hayata sessizce “veda” edişlerin çoğu;
Haybeden mi?!...
Değil mi?!...
“Sen söyle “hekim bey”!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.