Bilgin ERDOĞAN
Ramazan üzerine bir tefekkür damlası
Ramazan üzerine bir tefekkür damlası
Ramazan vahyin nazil olduğu kutlu bir zaman dilimidir. Bir yağmur gibidir o içimizin göklerinden inen yürek coğrafyamıza ve temizleyen onu tüm çirkeften ve münkerden. Yağmur ile toprak arasındaki ilişki vahiy ile insan arasındaki ilişkiye benzer. Yağmur toprağı besler, vahiy özü toprak olan insanı. Yağmursuz toprak kurur ve biter özü toprak insan ise vahye bigane kalınca insanlığını kaybeder. Şair ne güzel der:
Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
Yürekler, yudumlar vahyi bu ayda ve gönül dudakları tefekkür eder o eşsiz kelamı.. Vicdanın kollarındaki zincir kırılır.. Merhamet ve aşk şartsız tahliye ile azad edilir benlik zindanından.. Yüzler önce göklere çevrilir hilali gözlemek üzere.. Bakar hilalin o günahsız pak nasiyeli gözlerine öylece ve görür kendi kusuratını ondaki o latif güzelliği görünce..
Sen Sübhansın Rabbim der ve münezzehsin her türlü kusurdan.. Sonra kendine çevirir yüzünü ve idrak eder aczini.. Acıkan ve susayan bir beşer olarak Samed yani muhtaç olmaktan müberra olan Rabbine arzeder halini.. Sen en büyüksün ey Rabbim! der bir damla suyu yudumlarken kuruyan dudakları.. Sonra yaşamış olduğu cemiyete çevirir yüzünü ve empati yapmaya zorlar kendini şahit oldukça içinde yaşamış olduğu cemiyetin gariplerine.. Açlarına, öksüzlerine, yetimlerine, düşkünlerine ve daha nicelerine.. Fıtrat zekatıyla uzanır onlara bir infak eli..
Allah tenezzül etmiştir ve muhatap almıştır insanı ki iletişime geçmiştir insan ile bu kutlu ayda.. Yerlerin ve göklerin yaratıcısı insanla iletişime geçiyorsa insan da Rabbiyle iletişime geçmelidir ki küstahlık yapmış olmasın zira.
Ümmet kardeşliğini ve vahdeti hatırlatarız bu kutlu ayda. Her mü’min beraberce hareket etmeyi öğrenir bu kutlu ayda. Milyarlar aynı anda yemekten ve içmekten kesilir ve aynı anda iftar eder.Bu kutlu ayda gönüllerde kin ve haset eriyerek tezkiye olur ve ümmetin vahdeti için sanki bir nevi fiili duadir. Satırlardaki tevhidi ve vahdeti şadırlara ve hayata taşımaktır aslında Ramazanın insan ruhuna kazandırmak istediği kutlu maksadı.
“Mü’minler ancak ve ancak kardeştir” ayetinin mabetin soğuk duvarlarında yankılanan bir slogan değil Filistinde, Keşmirde ,Doğu Türkistanda ve tüm müslüman coğrafyalarda hatırlanması gereken bir gerçek olduğu hatırlanır.
Vahiy hayatın içinde bir mesajdır onu okuyana.. Mesela “Bu kızlar hangi suçundan dolayı öldürüldü? mesajı sadece hafızların ezberinde ve soğuk duvarlarda yankılanan bir ezgi değil bilakis hayatın bizzat içinde, organ mafyalarında, nataşa pazarlarında, fuhuş evlerinde, karanlık sokaklarda, puslu mekanlarda ve hastane önlerinde, okul çıkışlarında okunması gereken canlı bir ayettir.
Ramazan idraklerimizi sular ve vicdanımızı körükler. Hayatımıza ışık olur o. Bizi hayatın içine çeker ve denge dersi vererek ruhun derece-i hayatında güzel anlar yaşatır. O kafayla bedeni, ideal olan ile reel olanı, ruh ile cesedi bütünleştirir.
Ramazan bize kalkandır. Bilinçle donanıp çıkacağız yola! Bakalım Firavunların kılıçları kesecekmi bedenimizi? Bakalım Züleyhalar yırtacak mı gömleğimizi? Bakalım delik alacak mı Kuran isimli şefine-i Nuh ? Bakalım iyi olacak mı Eyyup misali yürek yaralarımız ? Bakalım çıkacak mı sahil-i selamete Yunus misali ümmetimiz? Muhtacız sana ey Ramazan !
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.