…Rahmetli Emin Saraç Hocamın anısına 

Değerli dostlar uzun zamandır yazmakta olduğum bir kitap çalışmamdan dolayı yazılarıma ara vermiştim. Bunun için hepinizden özür diliyorum. Artık nasipse haftalık yazılarıma kaldığım yerden devam edeceğim.  

Bugünkü yazım Türkiye'nin önde gelen hadis, tefsir ve fıkıh âlimlerinden Muhammed Emin Saraç hocamızın Rahmeti rahmana kavuşması üzerine olacaktır.

Bir gün sevdiğimiz bir hocamız olan Doç. Dr. Halil İbrahim Kutlay hocanın hadis sohbetinden çıkmıştık. Hocam Fatih camisinin yakın olması hasebiyle kendisinin de hocası olan rahmetli Emin Saraç Hocayı ziyaret edelim teklifinde bulunmuştu. Tabi ben İstanbul’a yeni gelmiş çevreyi çokta tanımayan bir üniversite öğrencisiydim. Halil hocam bana Rahmetli Emin hocanın uzun yıllardır Fatih camisinde gönüllü din eğitimi veren, hafız yetiştiren büyük bir din âlimi olduğunu anlattı. Bende memnuniyetle teklifi kabul etmiştim. Camiye vardığımızda vakit namazı bitmişti. Cemaat yavaş yavaş dağılıyordu. Caminin en arka saflarında bölmeler oluşturulmuş imamlar burada talebe çalıştırıyordu. Bizde Emin hocamı burada gördük. Öğrencileriyle ilmi sohbet yapıyordu. Doğruca yanlarına gittik. Tam vardığımızda birkaç siyahi vatandaş gelip Emin hocayla sohbete daldı. Arapça konuşuyorlardı. Halil hocam bu siyahi misafirlerin Güney Afrika’dan geldiğini ve oradaki kendi hocalarının bu Müslüman kardeşlerimizin İstanbul’a gideceklerini öğrenince Emin hocayı görüp duasını almalarını nasihat ettiğini bana tercüme etti. Tabi biraz daha şaşırmıştım. Afrika’da bile ilmiyle tanınıyordu. Emin Hocamla biraz sohbet edince değerli bir âlim olduğunu çok rahat anlamıştım. Yaşı baya ilerlemişti. Yürümekte bile zorlanan bu güzel insan öğrenci yetiştirmek için yılmadan çalışıyor Fatih camisini âlimsiz bırakmıyordu.

Yine sohbet sırasında birden panikleyerek bize dönüp çabuk gençler çabuk bir el atında kalkayım diye seslendi. Karşısında üç beş genç ziyaret etmiş nasihatini dinliyorduk. Bizlerde şaşırdık. Ne olduğunu anlayamamıştık. Bizde telaşla hocamın kollarından destekleyip ayağı kaldırırken meraklanıp hocam bir şey mi oldu diye sorduk. Ve bir âlimin nasıl olduğunu gösteren sözler döküldü ağzından. Emin hocam mihrabın yanında toplanmış birkaç kişiyi gösterip bizim sohbet esnasında duymadığımız ancak çok dikkat kesilince duyulabilen o birkaç kişiden gelen salat sesini kast edip Peygambere salat getirilirken ben nasıl otururum deyip ayağa kalktı ve öylece salatı dinledi.

Telaşesi ve edepten titreyişi beni çok etkilemişti. Hayatımda unutmadığım ve asla unutamayacağım en güzel anımdı. Rabbim Kendisine Rahmet etsin…

                         HİKAYENAME