Meltem KAVAK
Peygamberler Şehri Şanlıurfa
Üç günlük bir gezi sonrasına kaldı yazacaklarım. Aslına soracak olursanız Şanlıurfa kalemin kâğıt ile buluşması ile yazılacak bir şehir değil, efsaneleri, havası, suyu, yemekleri, insanları ile gezip görülecek bir şehir. Şanlıurfa il sınırına girmemiz ile başlıyor tarihin gizli dokusu. İlk işimiz önceden ayırt ettiğimiz kalacağımız konağı bulmak oldu.
Konağımızı görmem ile başladı tarihin esintileri hissetmem. Yerler arnavut kaldırım taşları ve doğal taşlar ile döşenmişti. Çevre dekoru gayet göze hoş geliyordu eski Urfa olarak adlandırılan yerdeydik. Arslan Konukevini tercih etmiştik iyi ki tercih etmişiz çok memnun şekilde ayrıldık. 600-800 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Taş evler olması sıcak, soğuk dengesini koruyor. Kendimizi evimiz de gibi hissettik. Vedat Bey’e buradan hoş sohbeti ve özel lahmacun ikramları için çok teşekkür ediyorum.
İlk yerleşim alanları olması hasebiyle Urfa Belediyesi ve özel konukevleri işbirliği ile sokaklar konukevleri nahit taşları kullanılarak restore ediliyordu. Bu taşlar doğal görüntünün korunmasını sağlıyor bizim gibi yerli ve yabancı turistlerin ilgisini daha çok çekiyordu.
Urfa da gezilecek yerler başlığı altında listemi oluşturmuştum. Her daim ya küçük ajandama yazarım ya da not defterime bu gibi listeler oluştururum. Zamanımızı iyi değerlendirmek adına tavsiye edeceğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bizim işler pazara gitmeden hazırladığım listeye döner. Allahtan bu listem öyle olmadı.
Birkaç yer hariç birçok yeri rehber eşliğinde gezdik dolu dolu tarihi bir gezi geçirdik diyebilirim.
Hadi şimdi Urfa’ya gitmemiş ama giderse de nerelere gitmeli adlı çalışma olarak gelsin şimdi yazacaklarım.
Balıklıgöl
Urfa denilince ilk akla gelen balıklıgöl oluyor. Tabiri caiz ise Urfa’nın simgesi haline gelmiştir. Gölün uzunluğu yaklaşık 150 metre olup genişliği 30 metre derinliği 3-5 metre civarındadır. Gölün içerisinde bulunan balıkların cinsleri sazan ve alabalık olarak adlandırılır. Asla halk bu balıkları yemez, kutsal olduklarına inanılır.
Şanlıurfa efsaneler şehridir. Her bir efsane aslını gün bugün yaşatmaktadır. Balıklıgöl ve çevresini rehber eşliğinde gezdik. Balıklıgöl Urfa Kalesinin hemen önünde yer almaktadır. Efsaneye göre Nemrut adında bir kral vardır. Bu kral halk arasında bile zalim olarak anılır. Bir vakit rüya görür rüyasını yanında bulunan kâhinlere anlatır onlarda yakın zamanda doğacak bir erkek çocuğu tarafından tahtının ele geçirileceğini söylerler.
Nemrut yanındakilere yakında doğacak tüm erkek çocukların öldürülmesini emreder. Halk arasında duyulur ve Hz. İbrahim’in annesi bunları duyunca balıklıgöle yakın olan şimdilerde Hz. İbrahim’in doğduğu mağara olarak anılan mağara da İbrahim Peygamberi dünyaya getirir ve orada bırakır gider.
Yine rivayetlere göre İbrahim peygamberi bir ceylan emzirir. Tahmini 15 yaşa geldiği vakit Nemrut’un adamları tarafından bulunur. Erken geliştiği için Nemrut bunu anlamaz. Çocuğu olmadığı için İbrahim Peygamberi sever ve onu evlatlık olarak yanına alır. Yine sarayında evlatlık olarak aldığı Zeliha adında bir evlatlığı daha vardır.
Nemrut bir putperesttir kendi tarafından yaptırılan putlara tapar ve zorla insanların tapmasını emreder. Bu olay İbrahim peygamberin hoşuna gitmiyordur ve çevreye böyle bir şey olmayacağını söylüyordur. Zeliha da tıpkı İbrahim peygamber gibi düşünür ama bunu dile getiremez.
Bir gün Nemrut bir eğlence düzenler bu eğlenceye İbrahim peygamberi de davet eder. İbrahim peygamber bir bahane bulur eğlenceye gitmez. İbrahim peygamber putların bulunduğu bölüme girer balta ile tüm putları parçalar, sadece büyük put kalır baltayı da onun başına koyar. Olayı gören saray halkı bunun İbrahim Peygamber yaptığını anlarlar.
Nemrut kim yaptı diye sorar. İbrahim peygamber işte balta onda bu put yaptı der. Nemrut böyle bir şeyin olması imkansız nasıl yapsın der. O zaman neden kendi yaptığınız taşlara tapıyorsunuz madem yapması imkânsızda der. Nemrut duyduğu cevap karşısında daha da hiddetlenir ve İbrahim Peygamberi toplanacak odunlar ile yakma kararı alır.
Halilürrahman Gölü’nün bulunduğu yerde tüm odunlar toplanır. Nemrut kalesine iki büyük sütun yaptırır. İbrahim Peygamber bu sütunlardan gerilerek ateşe atılması planlanır. Zeliha babasına yalvarır ama babası asla sözünden vazgeçmeyecektir.
İbrahim peygamber fırlatılır odun yığınları arasına fırlatılır düşer düşmez ateşler göle, odunlar balığa dönüşür.
Enbiya suresi 69.ayet derki: “Biz, Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve esenlik ol!" dedik.
Rivayete göre Zeliha’da Hz. İbrahim'i çok sevdiğinden ve ona inandığından ateşe atılmasına dayanamaz, o da kendisini ateşe atar İbrahim’i yakmayan ateş beni de yakmaz der. Zeliha'nın düştüğü yer de bir göle dönüşür. Zeliha’nın da düştüğü yer de bir beyaz balığa dönüştüğü ve oluşan gölün de akan gözyaşları olduğu rivayet edilir. Efsaneler ile dolu bir tarih gerçeklerin ve efsanelerin şehri Şanlıurfa.
İbrahim Peygamberin Doğduğu Mağara
Farklı bir kutsal alan olarak görülebilir. Müslümanlar olarak manevi olarak etkileniyoruz. İçeri de ibadet yapıla biliniyor. Halil-ür Rahman ve Aynzeliha göllerinin 100 metre doğusunda yer alır. Mevlid-i Halil Camii avlusu içerisindedir.
İbrahim Peygamberin doğduğu mağaranın hemen yanındaki Mevlid-i Halil Camii yer almaktadır bu cami zamanında Bizanslılar zamanın da mabetleriyken kitabelerine göre cami; Muhammed Mes’ud (1816) ve Mahmut oğlu Mahmut (1852) tarafından onarılmış; cami avlusuna Urfalı Ahmet Bican Paşa (1855) ve Derviş Musa tarafından (1887) odalar eklenmiştir. Mevlid-i Halil Camii son olarak Urfalı Mutasavvuf Şeyh Müslüm Hafız başkanlığında halkın desteğiyle 1951 yılında restore edilmiştir.
Hz. İbrahim'in hatırasına yaptırılmış adına da mevlid-i yanı İbrahim Peygamberin doğumu adına Mevlid-i Halil(Dergâh) Cami konulmuştur.
Mevlid-i Halil Dergâh Camii içerisinde duvara monte edilen camlı özel bölme içerisindeki Sakal-ı Şerif ve Hz. Muhammed’in (asm) ayak izi halka 24 saat cami açık olduğu sürece sunulmaktadır.
Beddiüzaman Said Nursi Hazretleri
Din âlimi olan Beddiüzaman Said Nursi'nin vefat ettikten sonra ilk defnedildiği mezarı Hz.İbrahim'in doğduğu mağaranın hemen karşısına defnedilir.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri vefatından üç gün önce, talebelerine "Beni Urfa'ya götürün" der. Urfa'ya gelerek, İpek Palas Oteli 27 Nolu odaya yerleşir. 23 Mart 1960'da vefat edince, yurt genelinden gelen talebeleri ve Urfa ahalisi katılımı ile Ulu Cami'de cenaze namazı kılındıktan sonra, Mevlid-i Halil Mağarası karşısında, kendisine ayrılan yere defnedilir. Ancak 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası dönemin hükümetinin emriyle, 2 Temmuz 1960'da mezarı gece açılarak naaşı bilinmeyen bir yere nakledilir.
Urfa Kalesi
Bir sebepten kapalıydı oraya girmek kısmet olmadı. Urfa Belediyesi internet sitesinden aldığım bilgiler doğrultusunda kalenin yapılma şekli şu şekildedir.
“Urfa Kalesi’nin M.Ö. 10.000 yıllarına ait neolitik bir alan üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. Kalenin yanıbaşında çıkarılan ve Şanlıurfa Müzesinde sergilenen 12.000 yılık Balıklıgöl Heykeli ve Kale alanı, Balıklıgöl havzasının tarihini gözler önüne sermektedir. 6.yy’ye ait kayıtlarda kaleden bahsedilmemektedir. Kale ile ilgi ilk kayıtlar 11.yy’ aittir. Buna göre kale 6 yy. ile 11. yy arasına tarihlenebilir. Kale ilgili kabul edilen görüş: M.S. 812-814 yılları arasında Abbasiler döneminde yapıldığıdır. Kalenin üzerindeki korint başlıklı iki sütun Edessa Karalı 9. MANU döneminde, M.S. 240-242 yılları arasında birer anıt sütun olarak yapılmıştır. Doğudaki sütun üzerindeki Süryanice kitabede: "Ben askeri komutan BARŞAMAŞ (Güneşin oğlu)'in oğlu AFTUHA. Bu sütunu ve üzerindeki heykeli veliaht Prens MANU kızı, kral MANU eşi, hanımefendim ve velinimetim kraliçe ŞALMETH için yaptım" yazılıdır. Urfa Kalesi’nin, üç tarafı kayadan oyma hendek ile çevrilidir. Ayrıca Aynzeliha Tüneli ile kale ile Aynzeliha Gölü arasında geçit sağlanmıştır.”
Müzeler
Haleplibahçe Mozaik Müzesi Eserleri
- Cenaze Töreni Mozaiği
- Makimu Mozaiği
- Güvercin
- Ktisis Mozaiği
- Kalkanlı Eros
- Edessa Güzeli
- Yaralı Aslan
- Savaşçı Amazon Kraliçesi Penthesileia
- Penthesileia
- Savaşçı Amazon Kraliçesi Antiope
- Savaşçı Amazon Kraliçesi Hippolyte
- Hippolyte’nin Avladığı Panter
- Savaşçı Amazon Kraliçesi Melanipe
- Amazon Mozaikleri
- Aşil Mozaiği Foto
- Aşil
- Kentauros
Şanlıurfa Müzesi
31.000 m2 kapalı alana sahip ve 3 katlı olarak inşa edilmiştir. Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Helenistik, Roma, Bizans, İslami ve Peygamberler salonu olarak düzenlenmiştir. Gezilip görülmesi gereken yerlerden.
Harran İlçesi
Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. Suriye sınırına yakın olan bir ilçedir. Şanlıurfa'ya 44 kilometre uzaktadır.
Harranı 4,5 kilometre surlarla Emeviler çeviriyor. Surların yüksekliği 7-8 metre, genişliği 4-5 metre genişliğinde bazı kaynaklarda 6 bazı kaynaklarda 7 kapısının olduğu söyleniyor. Bu kapıların isimleri de hangi şehre çıkıyorsa o kapıların ismi o şehrin isimlerini alıyor. Bağdat, Musul gibi..
Yapılan kazı çalışmaları sonucu hamam, tuvaletler ve abdest alma yerlerinin çıktığı söyleniyor.
Dünyanın ilk üniversitesi Harran da bulunduğu Unesco tescillemiş. 300’ün üzerinde bilim adamının bu üniversitede dersler verdiği ortaya çıkmıştır. Ulu Cami olarak geçmektedir burada Matematik, Fizik, Gökbilimi, tıbda, felsefe, tarih, tefsir, hadis, fıkıh ve edebiyat dersleri verilmiş.
Sabit b. Kurra, Câbir b. Sinan el-Battânî, Harranlı İbn Vasîf, Yunus el-Harranî, Fahruddin Muhammed b. Hıdır, Hayat b. Kays gibi değerli âlimler burada ders vermişlerdir.
Harran ilçesi bu şekilde bitmiyor tarih kokuyor 200-300 yıllık geçmişe ait toprak evleri görebilirsiniz. Burada özel şahsa ait İbrahim Beyin doğup büyüdüğü evini ziyaret ettik.
Göbeklitepe
Şanlıurfa il merkezinin 18 km kuzeydoğusunda dünyanın bilinen en eski dini tapınak olduğu tahmin ediliyor. Bu yapıtlar T biçiminde 12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş. Yapılar C yapısı, A yapısı ve D
UNESCO tarafından 2011'de Dünya Mirası geçici listesine alındı ve 2018'de kalıcı listeye girdi. Her yuvarlak yapıda 10-15 tane T şekilli dikili taş bulunmaktadır. Bu büyük dikili taşların üzerinde hayvan kabartmaları bulunur.
Göbeklitepe, aynı zamanda bazı gruplar tarafından dünyanın enerji merkezlerinden biri olduğu iddia ediliyor.
Urfa Sıra Geceleri
Urfa’ya gelip ’de Sıra gecelerine katılmamak olmazdı. Sıra kelimesi herkesin evinde sırayla yaptığı sazlı, sözlü, sohbetli eğlenceler anlamına gelir. Şairler, besteciler, türkücüler bu geceler söz alır. Urfa sıra geceleri ile meşhurdur. Sıra geceleri dendiği vakit ilk akla üstat Kazancı Bedihtir. Bizde Urfa’nın tarihi konaklarından biri olan Sultanbey Konuk evinde türküler eşliğin de güzel şekilde ağırlandık. Urfa’ya gelmeyi arzu eden, okuyucularıma inşallah faydalı bir gezi yazısı olmuştur.
"Her doğan gün ile yeni bir umut." Sloganım ile son bulsun satırlarım.
Rehberler eşliğin de yaptığımız kültür gezimize ait bazı videoları aşağıda linklerden izleyebilirsiniz.
Harran İlçesi toprak evler..
https://www.youtube.com/watch?v=WMNzVEMMVKA&t=4s
Şanlıurfa Balıklıgöl
https://youtube.com/shorts/URKsIQeX88Y
https://www.youtube.com/watch?v=XAVb53x8XHk
Yozgat Sürmelisi dinlemeyi arzu edenler tıklayabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.