xxxx855
Pes doğrusu
Arızalı medya zihniyetinin nelerden reyting damıtmaya çalışabileceğinin son örneği gerçekten pes dedirtecek cinsten. Eğer, niyetini kurdukları programı hayata geçirebilirlerse, patronlar televizyon ekranından işçilerini kapının önüne koyacaklarmış. Bu kadar marazi, bu kadar hastalıklı, bu kadar süfli, bu kadar vicdan kavramını dejenere eden başka bir şey duymamıştık. Kapitalist sistem ahtapot kollarını vahşi şekilde ruhumuza sararken, arızalı medya zihniyeti de bu sistemin çarklarında insana ait değerlerin nasıl öğütülebileceğini çarpıcı şekilde ortaya koyacak. Egoist, hedonist bir anlayış, dünyayı materyalist bir felsefeyle yorumlayan anlayış etrafımızı kuşatıyor. Artık, başkalarının mutsuzlukları üzerine mutluluk kuran marazi felsefeyi içselleştiren bir medya zihniyeti var karşımızda.
Çırak diye bir program vardı geçtiğimiz dönemlerde... Donald Trumph adındaki emlak zengini kodaman, şirketinde iş başvurusu yapan gençleri, türlü türlü işlere sarıyor, içlerinde başarısız olanları da bir hafta sonunda, "Kovuldun" diyerek ekibin dışına atıyordu. Trumph'un ağzından çıkacak "Kovuldun" sözünü duymak için insanlar ekran başına doluşuyorlar ve hastalıklı bir merakla patronun belki de hayatının baharındaki bir delikanlıya yapacağı "kapitalist eziyeti" seyrediyorlardı.
Haydi, bu bir iş başvurusudur, bir başarı beklentisi vardır... Peki, yanında çalıştırdığı bir işçiyi, gözünün yaşına bakmadan kapı dışarı koyabilecek bir patronun ve bu durumun ortaya çıkardığı ruh halini ekranda izlemek nasıl bir şeydir?
Dökülüyoruz... Kelimenin tam anlamıyla dökülüyoruz... İnsani değerlerimiz dökülüyor, medya zihniyetimiz dökülüyor, vicdani değerlerimiz dökülüyor.
Rızık Allah'tandır... Bu hastalıklı medya zihniyetinin, bu hastalıklı programın zalim patron rolünü oynayacak insanlarının bilmedikleri, bilmek istemedikleri, unuttukları şeyler var. Allah (c.c.) rızkı, birilerini vesile ederek verir.. Öyle verir, böyle verir...
Bu rezil, kepaze programda "Seni işten atıyorum, seni kovuyorum" diye böbürlenecek, "Sen başarısızsın, senin iş aktini feshediyorum" diye bu rezil programın reyting oyununa alet olacak tip, o insanın rızkının ona ulaşmasında sadece vesile olduğunu bilmiyor mu? Karşısındakinin bir insan olduğunu, onun da duygularının olduğunu, etten kemikten yaratıldığını bilmiyor mu? Bir robot mu karşısındaki... Onu işinden ederken, ekmeğinden, akşama evine bir çorba parası götürmekten ederken, arızalı medya zihniyetinin basit bir figürü olmaktan ne haz duyacaktır acaba? Ya da bu medya zihniyeti ne üretmeye çalışıyor... Hissiz, duygusuz, vicdansız zombiler üretmek mi? Patronunun kendisini işten atmaması için şaklabanlık yapan, ona şirin görünmek için dalavere çeviren iki yüzlü yaratıklar mı?
Bu arızalı medya zihniyetini temsil edenler için, insan olabilmek bu kadar zor mu? Ne diyordu Üstad
"Bıçak soksan gölgeme/Sıcacık kanım damlar
Girin bakın ülkeme/Başsız, başsız adamla
Ağlayın su yükselsin/ belki kurtulur gemi
Anne secden gelsin/ Bize dua et emi"
İşsizlikten, açlıktan, sefaletten bile reyting çıkarmayı başarabilecek bu medya zihniyetini şiddetle protesto ediyorum.
Kaynak: Milli Gazete