Ömer YAZICI
Özel Sektör Öğrencisi Yetiştirebiliyor muyuz?
Özel Sektör Öğrencisi Yetiştirebiliyor muyuz?
Yaklaşık bir sene önce bir öğrenci arkadaş ile tanıştık. Bana mühendislik okuduğunu söyledi bende ona bitirince ne yapmak istiyorsun dediğimde Milli helikopter üretim tesislerinde çalışmak istediğini söyledi. Hedefine odaklı, ne yapması gerektiğini bilen ve ülkemizin yüksek teknolojisine katkı sağlamayı hedefleyen bir öğrenciydi ve benim çok hoşuma gitti. Peki öyleyse bizim üniversite öğrencilerimizin çoğu neden böyle değil de sade memur olmak derdinde? Memurluk mesleğini küçümsediğimiz anlaşılmasın ama öğrencilerimizin binlerce işletmeyi görmezden gelip memur olmak adına senelerce KPSS veya benzeri sınavları geçmek için işsiz kalması çok acı verici bir kayıp.
Öğrencilerimizin özel sektördeki işleri değerlendirmemesinin ardında yatan nedenleri şöyle sıralayabiliriz. Birinci faktör üniversitelerimizde kariyer merkezlerinin yeterli ve bilinçli bir şekilde hizmet veremiyor olması. Bundan daha bir sene öncesine kadar 200’ü aşkın üniversitemizde aktif kariyer merkezlerinin sayısı onlu rakamlardaydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın 100 günlük plan çerçevesinde bu duruma el atması kariyer merkezlerinin sayısını arttırdı ama hala birçok üniversite kariyer merkezini açmış olsa dahi yeteri kadar önemi vermediği için fonksiyonelliği yok denecek kadar az. Ayrıca bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi kariyer merkezinden sorumlu akademisyen hocalarımızın da işletme tecrübesinin olmaması ise durumu daha vahim hale getiriyor.
İkinci faktör akademisyen hocalarımızın öğrencilere özel sektörün heyecan dolu rekabetçi ortamını aktaramıyor olması. Sebebi ise yine bir önceki yazımızdaki akademisyen sanayii iş birliğinin olmayışı. Öğrencilerimiz özel sektördeki fırsatları keşfedemiyorlar. Her yıl binlerce eleman alımının yapıldığı özel sektör sanki insanları yok eden bir yermiş gibi anlatılıyor ve öğrenciler asgari ücret korkusuyla yetiştiriliyor.
Üçüncü faktör iş dünyasının yarı zamanlı (part-time) öğrenciye göre iş sunmaması. Maalesef iş dünyası istiyor ki öğrenci üniversiteyi bitirsin ve en donanımlı şekilde kapısına gelsin. Fakat işin gerçeği şu ki öğrenci eğer endüstride elini taşın altına koymadan üniversitelerini tamamlarlar ise mezun olduklarında iş koparacak hale gelmeleri en az 2 yıllarını alacak. İş adamlarımız üniversiteleri işletmelerinin arka bahçeleri olarak görmeye başlamalılar ve öğrencilerimize sahip çıkmalılar.
Dördüncü ve şimdilik son faktör öğrencilerimizin kendine olan özgüvenlerinin eksik olması. Maalesef eğitim sistemimiz öğrencilerimize, eskiye nazaran şimdi daha iyi olmasına rağmen, yeteri kadar özgüven kazandıracak bir yapıya sahip değil. Birçok gelişmiş ülkede ilk okuldan başlayan bu özgüven arttırıcı faaliyetler ülkemizde henüz tam anlaşılmış ve uygulanmaya başlamış değil. Bunun arakasında da yine bakanlıktan, YÖK’ten, öğretmenlerimizden/akademisyenlerimizden kaynaklanan problemler ön planda.
Kısaca özgüven sahibi öğrenciler, kendisine sahip çıkan fırsat veren işletmelerle buluşmak için kendisini iş dünyasının dinamiklerini anlayabilen öğreticiler tarafından eğitilmeli, kariyer merkezleri tarafından iş dünyasına hazırlanmalıdır. Aksi takdirde en yakın memur alımları ne zaman diye haberleri dört gözle dinlemekten başka çareleri olmayacak.
Bu duruma katkı sağlayan 5. problem ne olabilir sizce, yorumlara yazarsanız memnun olurum.
Dr. Ömer Yazıcı
Danışman-Akademisyen-Stratejist
www.dryazici.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.