7 Haziran 2015’te milletvekili seçimi var. AK PARTİ’de 20 Şubat, CHP’de 24 Şubat, MHP’de ise 18 Mart 2015 tarihinde başvurular sona erecek.

Güven ve istikrar arayışında uzun yıllar dalgalı, çalkantılı bir geçmişi yaşayan ülkemizin siyasi iradesini hakkıyla temsil eden, Türkiye’yi hak ettiği itibara kavuşturmak üzere milletimizin medeniyet tasavvurundan, kalbinden, aklından ve vicdanından doğan partinin başarılı olması en büyük temennimiz.

Kökü mazide olan milletimizin hamuruyla yoğrulan, üreteceği siyasetle sonuna kadar milletimizin temel değerlerine sahip çıkan adayların da milletvekili olması ülkemiz için ayrı bir kazanç olacaktır.

Bir siyasi partinin temel hedefi, şartlar ne olursa olsun, milletimizin tarihi medeniyet yürüyüşüne sadakatle kılavuzluk etmektir. Ayrıca bizim partimiz dediğimiz partinin siyasi iddiası, hedefi ve gayesi; Türkiye’mizin tamamını refah ve huzura kavuşturmak, kalkınmayı sağlamak, demokrasimizi geliştirmek, eksiksiz bir hukuk devleti tesisi ile ülkemizi güçlendirmek olmalıdır.

Şimdi elimizi vicdanımıza koyup düşünme ve bir gerçeği kamuoyuyla paylaşma vaktidir. Milletimizle bütünleşmeyi sağlamış, mesajını topluma ulaştırmış, tek başına güçlü bir iktidar olarak Türkiye’yi kısa zamanda güven ve istikrara kavuşturmuş Ak Parti öncesi ülkemizin daha iyi, daha müreffeh, daha güçlü, daha demokratik olduğunu iddia edecek ehli insaf, vicdan sahibi bir kişi bile bulamazsınız. Bu kategoriye çeşitli sebeplerle başka partilere oy veren, vatanını ve milletini seven vatandaşlarımız da dâhildir. Parti mensubiyeti düşüncesiyle itiraf etmeseler bile, hiçbiri 2002 öncesi kavgalardan, gerilimlerden çok yorulmuş, siyasetsizliğin bedelini ekonomiden dış politikaya her alanda ağır faturalarla ödemiş bir Türkiye’de yaşamak istemez.

Yıllarca enerjimizi dağıtan, gücümüzü parçalayan ve toplumu bir bütün olarak kucaklamayan siyasi kadroların ülkemize maliyeti çok ağır oldu. Bugün hâlâ geçmişin faturalarını ödemek zorunda olan ülkemiz, son on yılda hızla büyüme ve kalkınma sürecini yakalamıştır. Türkiye’nin ekonomik kaynaklarını, büyüme potansiyelini hızla harekete geçiren ve muhteşem bir dinamizmle ülkemizin gücünü toparlayan, ekonomik sorunların çözümünde, hukuk ve demokrasinin gelişmesinde gerekli reform adımlarını kararlılıkla atmıştır.

Milletvekili listesine girecek adaylar, ülkemizin tamamını kucaklamalı, ayrımcılığa asla tenezzül etmemelidir. Popülizme kapılmamalı, günü kurtarmaya dönük bir siyaset çizgisi üzerinde olmamalıdır. Kardeşlik ve dayanışma ruhunu zedeleyebilecek hiçbir davranış içine girmemelidir. Hesap verebilirlik duygusu hayat anlayışımızın esası olmak zorundadır.

Milletvekili olacaklar, gençlerin; bilime, teknolojiye, gelişmeye, yeniliğe ve değişime açık yetişmeleri için gece gündüz çalışmalıdır. Ayrıca, geleceğimizin teminatı olan genç neslin, özgür ve eleştirel düşünceye sahip, demokrasi ve insan haklarına saygılı bir toplumun bireyleri olmalarını sağlayacak bir eğitim için mücadele etmeleri gerekir.

Siyasal hayatta; erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun davranmak esastır. Milletvekili adayları, gerçekten milletin vekili olamayacaklarsa yol yakınken bu işten vazgeçmelidirler. Milletin vekili demek, milletin derdi ile dertlenmek, milletin sevinci ile sevinmektir. Milletin sahip olduğu değerleri içselleştirmektir.

Milletvekilliğini ikbal kapısı gibi görenler hem dünyalarını hem de ahiretlerini perişan edeceklerini unutmamalıdırlar.  

Önümüzde şimdi olduğundan daha aydınlık bir gelecek vardır ve umutlarımız dipdiridir. Başkaları azmimizi kırmak, yüreklerimizdeki ateşi söndürmek için bütün güçlerini kullanabilirler. Ama bizim sevdamız büyüdükçe, yüreklerimizdeki ateş alevlendikçe, menfaatperestler kardan adam gibi erimeye devam edeceklerdir.

Bizi hayalci olmakla suçlayanlar, sahip olduğumuz enerjinin ve potansiyel gücün farkına varamamış, Türkiye sevdasının içimizde nasıl bir kor ateşe dönüştüğünü görememiş kimselerdir…

NOT: Genel olarak siyasete ve siyasetin vitrininde yer alan milletvekilliğine yönelik düşüncelerim bunlar. İnşallah haftaya, AK PARTİ’nin bu seçimde nasıl ateşle imtihana tabi olduğunu irdelemeye, bu ateş çemberinden kurtulmak için milletvekili adaylarında ÖZE DÖNMEK gerekliliği üzerinde durmaya çalışacağım.