Necmi ÇAVUŞOĞLU
OYUNA GELMEYELİM
Biz diğergam (ötekini düşünen) bir kültüre sahibiz.
Kendisi için istediğini başkaları için de isteyen insanlarız.
Sevinci paylaşır, biri üzülecek olsa derdine ortak oluruz.
Önemli işlerde birbirimize omuz verir, yardımlaşırız.
Peygamberimizin direktifleri doğrultusunda kimsenin namusuna göz dikmez, canına kastetmez, başkasının malına el uzatmayız.
Bu değerlerimizi yok etmek için gösterilen onca çabaya rağmen, hamdolsun değerlerimizi koruyabiliyoruz.
Ellerinden gelse her şeyi sil baştan programlayıp, popüler kültürü dayatacaklar!
Bunun için bazı kesimlerde büyük bir gayret var. Bu konuda medyanın büyük kısmı da maalesef başı çekiyor.
Dizilerde, gayri meşru ilişkiler, çatışma, hesaplaşma gibi, toplumsal yapımızla asla bağdaşmayan yaşam kesitleri izliyoruz.
Bu dizileri bize dayatanların televizyonları, şiddet içerikli haberleri büyük bir şaşkınlıkla veriyorlar, sanki asıl sorumlular kendileri değilmiş gibi bir de, bize ne oluyor, niye bu hale geldik diye pişkin pişkin soruyorlar!
Sebep arıyorsanız kanallarınızda yayınlanan dizilere bakın!
Sözde çözüm aranan tartışma programlarında da büyük bir kavga var.
Kimse ne yaptığını bilmiyor,
Doğru ile yanlış birbirine karışmış,
Geleceğe ilişkin kaygılarımız var,
Güvensiz bir toplum olduk,
Mahalle baskısı var,
Kutuplaşma var,
Toplum ayrışıyor gibi konular işleniyor.
Gerilim, kavga, mücadele, acı, gözyaşı, intihar, öldürme, fitne, fesat, zulüm ve vahşet içerikli programlar da ister istemez hepimizi geriyor ve bizi değerlerimizden uzaklaştırıyor.
Küreselleşmenin baskısıyla bütün dünyada olduğu gibi bizde de büyük değişim yaşanıyor. Sahip olduğumuz kültür yavaş yavaş kayboluyor.
Kendi kültürümüz erozyona uğruyor, öz kültürümüzden kopuyoruz, yabancılaşıyoruz!
Ortak değerlerimiz azaldıkça, zayıfladıkça da dıştan gelen müdahalelere açık hale gelmiş oluyoruz.
Yukarıda sıralananlar doğrumu gerçekten,
Toplum barış içinde bir arada yaşama ortamını yitirdi mi?
Oluşturulan bu olumsuz havadan etkilenmemek mümkün değil tabi!
Büyük ölçüde başardılar ki her gün değerlerimize uygun olmayan, vahşet, cinnet, cinayet haberleri alıyoruz.
Gidişat kötü ama değerlerimize sahip çıkarak bunun da üstesinden gelmelıyiz.
Yeter ki birlik ve beraberliğimizi koruyalım.
Elin Amerikalısı dünyanın her köşesinden insan toplayıp bir arada yaşatıyor,
Birbiriyle en şiddetli savaşları yaşamış Avrupa devletleri bir araya gelip birlik kurabiliyor, aynı parayı kullanıyor, can ciğer kuzu sarması oluyor da bizi ise birbirimizle çatıştırmak istiyorlar.
Düşünelim!
Dünyanın gelişmiş, en zengin ülkeleri istikbali birleşmede görürken, enerjimizi birbirimizle didişerek harcarsak bize ne faydası olur?
Kendi değerlerimizi koruyarak dünyanın saygın bir milleti olmamız, günümüz şartlarında kolay olmasa da imkânsız değil.
Medyadan bizi ayrıştıracak yayınlara son verip birleştirici yayınlar yapmasını istiyoruz.
Kutuplaşma, ayrışma, bölünme kelimelerini vatanımız, toplumumuz için kullanmasınlar.
Bizler de içinde şiddet barındıran programları izleyip reyting kazandırmayalım. Böylece belki medya da kendisine çeki düzen verir.
Sözün özü oynanan oyunları bozmak, kurulan tuzaklara düşmemek için uyanık olalım.
Bir ve beraber olalım, güzel olan ne varsa alalım, fakat bize dayatılan çatışmacı toplum yapısını elimizin tersiyle itelim.
Bizi bölmelerine, parçalamalarına izin vermeyelim.
Sahip olduğumuz ortak kıymetlerimizi, her birimiz bir ucundan tutup çekiştirmeyelim.
Değerlerimizi koruyalım…
Kendisi için istediğini başkaları için de isteyen insanlarız.
Sevinci paylaşır, biri üzülecek olsa derdine ortak oluruz.
Önemli işlerde birbirimize omuz verir, yardımlaşırız.
Peygamberimizin direktifleri doğrultusunda kimsenin namusuna göz dikmez, canına kastetmez, başkasının malına el uzatmayız.
Bu değerlerimizi yok etmek için gösterilen onca çabaya rağmen, hamdolsun değerlerimizi koruyabiliyoruz.
Ellerinden gelse her şeyi sil baştan programlayıp, popüler kültürü dayatacaklar!
Bunun için bazı kesimlerde büyük bir gayret var. Bu konuda medyanın büyük kısmı da maalesef başı çekiyor.
Dizilerde, gayri meşru ilişkiler, çatışma, hesaplaşma gibi, toplumsal yapımızla asla bağdaşmayan yaşam kesitleri izliyoruz.
Bu dizileri bize dayatanların televizyonları, şiddet içerikli haberleri büyük bir şaşkınlıkla veriyorlar, sanki asıl sorumlular kendileri değilmiş gibi bir de, bize ne oluyor, niye bu hale geldik diye pişkin pişkin soruyorlar!
Sebep arıyorsanız kanallarınızda yayınlanan dizilere bakın!
Sözde çözüm aranan tartışma programlarında da büyük bir kavga var.
Kimse ne yaptığını bilmiyor,
Doğru ile yanlış birbirine karışmış,
Geleceğe ilişkin kaygılarımız var,
Güvensiz bir toplum olduk,
Mahalle baskısı var,
Kutuplaşma var,
Toplum ayrışıyor gibi konular işleniyor.
Gerilim, kavga, mücadele, acı, gözyaşı, intihar, öldürme, fitne, fesat, zulüm ve vahşet içerikli programlar da ister istemez hepimizi geriyor ve bizi değerlerimizden uzaklaştırıyor.
Küreselleşmenin baskısıyla bütün dünyada olduğu gibi bizde de büyük değişim yaşanıyor. Sahip olduğumuz kültür yavaş yavaş kayboluyor.
Kendi kültürümüz erozyona uğruyor, öz kültürümüzden kopuyoruz, yabancılaşıyoruz!
Ortak değerlerimiz azaldıkça, zayıfladıkça da dıştan gelen müdahalelere açık hale gelmiş oluyoruz.
Yukarıda sıralananlar doğrumu gerçekten,
Toplum barış içinde bir arada yaşama ortamını yitirdi mi?
Oluşturulan bu olumsuz havadan etkilenmemek mümkün değil tabi!
Büyük ölçüde başardılar ki her gün değerlerimize uygun olmayan, vahşet, cinnet, cinayet haberleri alıyoruz.
Gidişat kötü ama değerlerimize sahip çıkarak bunun da üstesinden gelmelıyiz.
Yeter ki birlik ve beraberliğimizi koruyalım.
Elin Amerikalısı dünyanın her köşesinden insan toplayıp bir arada yaşatıyor,
Birbiriyle en şiddetli savaşları yaşamış Avrupa devletleri bir araya gelip birlik kurabiliyor, aynı parayı kullanıyor, can ciğer kuzu sarması oluyor da bizi ise birbirimizle çatıştırmak istiyorlar.
Düşünelim!
Dünyanın gelişmiş, en zengin ülkeleri istikbali birleşmede görürken, enerjimizi birbirimizle didişerek harcarsak bize ne faydası olur?
Kendi değerlerimizi koruyarak dünyanın saygın bir milleti olmamız, günümüz şartlarında kolay olmasa da imkânsız değil.
Medyadan bizi ayrıştıracak yayınlara son verip birleştirici yayınlar yapmasını istiyoruz.
Kutuplaşma, ayrışma, bölünme kelimelerini vatanımız, toplumumuz için kullanmasınlar.
Bizler de içinde şiddet barındıran programları izleyip reyting kazandırmayalım. Böylece belki medya da kendisine çeki düzen verir.
Sözün özü oynanan oyunları bozmak, kurulan tuzaklara düşmemek için uyanık olalım.
Bir ve beraber olalım, güzel olan ne varsa alalım, fakat bize dayatılan çatışmacı toplum yapısını elimizin tersiyle itelim.
Bizi bölmelerine, parçalamalarına izin vermeyelim.
Sahip olduğumuz ortak kıymetlerimizi, her birimiz bir ucundan tutup çekiştirmeyelim.
Değerlerimizi koruyalım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.