“Artık böyle bir adam Türkiye'yi temsil edemez. Çünkü Türkler'in karakteri böyle değil. Avrupa'da bizim vizyonumuz böyle olamaz.

Onun için ben yetkilileri hemen göreve çağırıyorum; daha 2010 Dünya Kupası elemelerinin başındayken bu adamı Şerefli Milli Takımımızın başından almalılar.

Unutulmamalı; hiç kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir. Ayrıca gelen de gideni aratmaz.”

                ……….

Yukarıdaki satırları 13 Eylül 2008 tarihinde bu köşemde kaleme almıştım.

Gördük ki o günden bugüne hiç bir şey değişmemiş. Milli takımımızın patronunu Fatih Terim’in maaşı bile değişmemiş. Aldığı yenilgiler karşısında maaşı hep aynı değerde kalmış.

Ellerini yanaklarına koy ve düşün Sayın Terim; "Ben nerde hata yaptım ve bu maaşı hak ediyor muyum?" de, kendi kendine?

Ama sen diyemezsin. Her zaman sen kendine göre haklısın. Herkesi hakir görmeyi kendine şiar edinmişsin Sayın Terim.

Ey Terim, Şenol Güneş’in dünya üçüncüsü yaptığı bir takımı sen 2010 Dünya Kupasına götüremeyeceksin.

Yazık ettin. Hem milli takıma, hem milyonlara, hem de kendi kariyerine.

Sen boş ver bırak artık bu milli takımı.

Farkında değilsin ama biz Türkler yavaş yavaş senden yaka silkmeye başladık.

Maçta tüm futbolcuların gayretleri vardı ama önceden çalışılmış doğru dürüst bir şey yoktu. Maç 1 – 1 devam ederken kullanılan bir köşe atışı nasıl bu kadar berbat kullanılır? Daha önce hiç çalışılmamış mı ölü toplar için?

Hele hele yediğimiz son gol evlere şenlik. Hiç yan toplara çalışılmamış mı? Zaten yan toplar bizim milli takımımızın en büyük zaafı. Bunun üzerinde niye bu zamana kadar durulmadı? Türkiye liglerinde yan toplarda başarılı olan hiç mi defans oyuncusu yok?

Her yerde değişim varken milli takımda da değişim olmalı.

Hem de hemen.

Kim olacaksa olsun ama Fatih Terim gibi hırçın, isyankâr, sinirli, laf dinlemez birisi olmasın.

Bunu sadece ben istemiyorum. İnanın milyonlar istiyor..!