Demliyazılar
Oldu Olacak Eurovision'a Kürtçe Parçayla Katılalım..!
Her sene bir Eurovision şarkı yarışmasıdır gidiyor.
1956 yılından beri Avrupa Yayın Birliği’nin düzenlemiş olduğu bu şarkı yarışmasına ülkemiz 1975 yılından beri katılıyor.
İlk yarışmada boyumuzun ölçüsünü alarak 3 puanla dipte yer aldık. Sonraki yıllarda da farklı bir şey olmadı. Sonlarda çırpınıp durduk.
Ajda Pekkan’ın Aman Petrol’ünü, Modern Folk Üçlüsü, Ali Kocatepe ve Ayşegül Aldinç’in Dönme Dolap’ını, Çetin Alp’in Opera’sını, Beş Yıl Önce On Yıl Sonra Grubu’nun Halay’ını, MFÖ’nün Diday Diday Day’ı ile Sufi’sini bu yarışmada dinledik. Fakat bu şarkılar yarışmada hep başarısız oldu.
İnat ettik ve en sonunda Sertab Erener kızımız İngilizce şarkıyla ülkemize birincilik getirmiş oldu. Artık göğsümüzü gere gere yürümeye başladık. Var mı bizden büyük?
EBU'ya üye olan ülkelerin katılımıyla düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nın amacı Avrupa ülkelerinin kültürlerini tanıtmalarına katkıda bulunmak, teknik altyapıları incelemek, pop müziğin gelişmesini ve yaygınlaşmasını sağlamak.
Bizde de ne kültür varmış. Birinci olduğumuz “Every Way That I Can” İngilizce şarkıyla tüm Avrupa’ya hatta Dünya’ya kültürümüzü bir güzel aşılamış olduk.
Yetmedi bu akşam da Hadise kızımız yine bir İngilizce şarkıyla katılacak. Herkese düm tek tek yaptıracak.
Allah aşkına beyler, bu yarışmanın Türkiye’ye kazandırdığı nedir? 1975 yılından bu yana sadece bir kere 1. Olmuşuz.
Bu yarışmalarla kültürümüzü mü tanıtabildik mi?
Ne tanıtabilmesi..? Biz Avrupa’nın kültürü içinde boğulduk.
Hele hele yarışmaya katılan kızlarımızın da vah hallerine..!
Dünyanın ilk Türk güzeli Keriman Halis Ece’nin bir resimlerine bakın, bir de yarışmaya katılan kızlarımıza. Sizce hangisi daha şuh görüntü sergiliyor.
Kulağa hitap etmekten daha çok göze hitap etmeye başladı yarışmalar.
Biz tüm ülkelerden 12 tam puan alsak da, şarkıdan ve Hadise'den dolayı el üstünde tutulsak da biz şimdiden kaybettik.
Çünkü bu yarışmalar bize hiç bir şey kazandırmıyor; kültürümüzü kaybediyoruz ve sadece kendi kendimize avunuyoruz. Her zaman yaptığımız gibi geçici tatminler peşindeyiz.
Ben buradan başka bir öneri getiriyorum; kültürümüz adına ufacık bir şey tanıtamadık bari gelecek seneler farklı dillerde yarışmaya katılalım.
Mesela kendi kültürümüze yakın olan Kürtçe bir şarkı ile boyumuzun ölçüsünü alalım. Eğer bu kararı radikal görüyorsanız Lazca ile katılalım.
Zaten kendi kültürümüzü kendimiz boğuyoruz. Artık Türk kültürünü zor buluruz.
Zaman geçtikçe kültürümüz de karanlığa gömülecek…
Vah halimize vah…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.