Millet olarak çok enteresanız. Karadenizli olarak ise daha da enteresanız. Bendeniz ‘hubbul vatan minel iman’ sözü gereği memleketim Rize’yi Anamın ve rahmetli Babamın doğup büyüdükleri Pazar ilçesini, kilometrelerce uzakta da olsam kalbimin en derin yerlerinde saklıyor ve neredeyse hergün hatırlıyorum.

Ergenekon terör örgütünün ortaya çıkması ve tutuklanmalardan dolayı yaşananlar, söylenenler, tepkiler akıl alır gibi değil.

En sonki tutuklamalar arasında Rize Pazar’lı belkide en meşhur ve dünya çapındaki hemşehrimiz olan Prof. Dr. Mehmet Haberal’da vardı. Başkent Üniversitesinin kurucu rektörü olan, binlerce kişiye iş imkanı sağlayan, Türkiye’de ilk böbrek nakli ameliyatını gerçekleştiren bu başarılı hemşehrimize enteresan!!! destekler verildi.

İstanbul ve Pazar’da toplanan hemşehrilerimiz, ayrıca Başkent Üniversitesindeki öğrenciler Haberal’a karşılıksız destek verdiler. Bu desteği verirken kullandıkları argüman çok ilginçti. Haberal Türkiyede ilk böbrek naklini yapan kişidir. Onu nasıl tutuklarsınız?

Orgeneraller tutuklandığında yine birçok kesim, Paşamız 50 yıl bu devlete hizmet etti onu nasıl tutuklarsınız? Eski bakan ve siyasetçiler yine aynı örgüt için tutuklanır, benzer destekler onlar içinde söylenir.

Hani medya toplumda öyle bir hava oluşturuyorki neredeyse Ergenekon Örgütü dolayısıyla şu anda tutuklu bulunan herkes kahraman vatan evladı ve bu tutuklamalra bir dahli olmayan AK Parti ve Hükümet ve de bağımsız savcı vatan haini.

Niyetim ne hükümeti desteklemek, ne de tutuklananları destekliyenleri eleştirmektir. Asıl söylemek istediğim nokta şudur. Bir kişi herhangi bir suçlamayla tutuklanırsa bir defa suçu isbat edilene kadar masumdur. Bu en basit kuralı hepimiz hatırlamak değil hafızamızdan hiç çıkartmamalıyız. Emekli olan, C.Başkanı, Başbakan, Bakanlar, generaller, rektörler, Proflar her kim olursa olsun; hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur ve olamazda. Velevki bu kişiler Mehmet Haberal örneğinde olduğu gibi çok başarılı işler yapmış olsunlar.

Gerçekten son 30 yıldaki Rahmetli Semih Sancar, Doğan Güreş ve Necip Torumtay’dan sonra gelen en demokrat genel Kurmay başkanımız olan Hilmi Özkök Paşa ne demişti? Mahkemenin davetine gelmiyorum diyebilir miyiz?

Başta hemşehrilerim olmak üzere bütün duygusal halkımıza hatırlatmak isterimki; çok değil sadece 10 yıl önce dönemim ABD başkanı Bill Clinton, hem de oval ofisinde bağımsız savcı Kenneth Star tarafından sorgulanmadı mı? Bu sorgulanması kayda alınıp daha sonra halka soruldu yayınlansın mı yayınlanmasın mı diye. Başkan Clinton, ben başkanım beni yargılıyamazsınız demedi, diyemedi, çok özür dilerim yargılama süresinde tuvalet ihtiyacını bile geciktirmek zorunda kaldı.

Ergenekon davası bir an önce sonuçlanmalıdır. Suçlu olanlar suçlarını çekmelidirler. Bundan sonra tutuklanacak olanlar içinse; hiçkimse vay hemşehrimiz nasıl tutuklanır, o bir dünya yıldızı, o bir nobel adayı, o bir şampiyon, o bir derya gibi ucuz destek turlarına herkes son vermelidir. Tabii şeffaf ve medeni bir toplum olmak istiyorsak.

Aksi halde o zaman yaptığı aptalca bir kaçak mercedes olayından dolayı ceza alıp genç yaşında futboldan kopmak zorunda kalan Tanju’ya yazık oldu dememiz lazım. Öyle ya, Tanju kaçak mercedes aldığı için bugunkü Ergenekon’u destekleyen bu güruh gibi o zaman da nasıl olur Tanju 39 golle Avrupa Gol Kralı olmuş Altın ayakkabılı yegane Türk Futbolcusudur. Nasıl ona ceza verebilirsiniz? demeliydik.

Karşı kıyıdan hepinize selamlarımla.