Nezaket hakkında ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben nezakete önem verenlerdenim.

Gittiğim her hangi bir yerde bana ne ikram edildiğinden çok, nasıl ikram edildiği daha fazla önem taşır. Bir bardak çay, nazikçe önüme konulmuşsa çok kıymetli, “Al, zıkkım iç!” der gibi önüme bırakılmışsa haliyle önemsizdir.

Nezaket, insanların yaşadığı ortama, aldığı kültüre, okuduğunu ya da gördüğünü alma kapasitesine göre de değişiyor elbet...

Bilirsiniz, bazıları için “Bu adam olmaz,”derler.

Dışardan bu konu da nasıl göründüğümü bilmiyorum tabi ama nazik insanlara da hep gıpta etmişimdir. Oturuş kalkışları, dinleyişlerinde bile bir asalet vardır onların. Doğru söylemek gerekirse; hem nazik hem de ince düşünceli olanlara da bayılıyorum. Bilmem sizin çevrenizde de var mı bu şahıslardan?

Nezaket ile inceliğin farklı olduğunu bana ilk öğreten ve çok beğendiğim bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Çok zengin bir aile varmış. Villalarının muslukları bozulunca her zaman çağırdıkları tesisatçıyı arayıp tamir için gelmelerini istemişler. Tesisatçı biraz işi olduğunu, işini bitirir bitirmez geleceğini söylemiş evin hizmetçisine. Aradan birkaç saat geçmiş ve evin hanımı tesisatçının geleceğini unutup duş almak üzere banyoya girmiş. Tesisatçıya kapıyı açan hizmetçi, hanımının banyoda olduğunu bilmediğinden musluğu tamir etmesi için onu banyoya göndermiş.

Evet, tesisatçı banyonun kapısını açmış ve…

Yazar Nüvit Osmay, İnsan Mühendisliği isimli kitabında, işte burada hikâyeye ara veriyor ve bizlere diyor ki;

Eğer tesisatçı nazik bir adam olsaydı: “Affedersiniz hanımefendi...” der kapıyı kapatıp çıkardı.

Ama adam -aynı zamanda ince düşünceli- bir adam da olduğu için: “Affedersiniz beyefendi...” diyerek kapıyı kapatıp çıkıyor.

Şimdi belki hikâyeyi daha iyi anlamanız için bir kez daha okumanız gerekecek ama anladığınız da gerçekten beğeneceksiniz. (İşte kabalık böyle yapılır.)

Naziklik herkesin başarabileceği bir şey, elbette isterse, ama incelik için iyi bir zekâ ve çabuk karar verme yeteneği de gerekiyor değil mi?

Şahsen o tesisatçı ben olsaydım şu kelimeler çıkardı ağzımdan;

“Aman, pardon hanımefendi, siz mi vardınız? Hizmetçi bana sizin banyoda olduğunuzu söylemedi, o yüzden böyle pat diye girdim, neyse siz banyonuzu yapın, ben aşağıda bekliyorum, işiniz bitince ben tamirat için çıkarım, bu arada rahatsız ettim kusura bakmayın.”