SÖZÜN ÖZÜ (KISA KISA) - 25

MHP Sistem Partisidir/Aracıdır ve Askeri Zihniyet Uzantısıdır

MHP’yi Özel Harp eğitimi için ABD’ye gönderilen Alparslan Türkeş kurmuştur, aynı kimse 1960 darbesini yaparak Türkiye’de darbeler sürecini de başlatanlardandır. (Darbe bildirisini radyodan okuyan albaydır.). Dolayısı ile Milliyetçi Hareket Partisi de bir askerin kurduğu ve askeri zihniyetin uzantısı olan bir partidir. Bu zihniyet sadece 1960 darbesiyle ülkeye ve halka darbe vurmamış, aynı zamanda 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde de solcularla çatışarak ülkeyi kaos ortamına sürüklemiştir. Yine MHP 28 Şubat Süreci’nde iktidar ortağı olup sürecin payandalığını yapanlardandır.

Evet, MHP’nin ve Alparslan Türkeş’in geçmişini iyi bilmek gerekir. Milliyetçiler veya ülkücüler de bu gerçekleri dile getirenlere hemen kızmak yerine, gerçeği araştırmalı ve daha fazla aldanmamalıdır. Bir kimsenin ihanet etmesi için hain olması gerekmez; yani Türkeş’in ABD’de eğitim alması ABD’nin ajanı olduğu manasına gelmez fakat ABD politikalarına kanabileceği anlamına gelir. ABD onu “Asıl tehlike komünizm / Rusya!” veya “Bu hükümet gitmeli!” diye dolduruşa getirdiğinde inanması ve darbeler sürecini başlatması yeterlidir.

Yine MHP “Türkçü politika” anlayışıyla devletin ve milletin bütünlüğüne zarar vermektedir. En doğal haklarını bile Kürt kardeşlerimizden esirgeyebilmektedir, fakat aynı zulümler yurtdışındaki Türklere yapılsa karşı çıkmaktadır ki bu tutarsızlıktır. Yani yurtdışındaki Türklere yönelik baskı ve zulümleri haklı olarak eleştirirken, yurtiçinde Kürt kardeşlerimizden bunları esirgemek elbette hatadır.

Öte yandan milliyetçilik ideolojisi de ayrıştırıcı bir ideolojidir, karşı milliyetçiliği besleyen zararlı bir akımdır. Sadece Osmanlı’yı paramparça etmemiş, kemalist ulus-devlet zihniyetiyle birlikte Türkiye’ye de büyük acılar yaşatmıştır. Sonuçta Türkçü ve Kürtçü milliyetçilik, birbirini besleyen iki zararlı akımdır. Halbuki önemli olan insanın ırkı değil insanlığıdır. Ayrıca müslümanlar kardeştir, kardeşliğe aykırı her davranış, söz veya ideoloji zararlıdır.

Kürtçüler Neden pkk’nın İnsanlıkdışı Muamelelerine Sessiz?

Vaktiyle kemalist zihniyetin, askeri darbe döneminin (diğer birçok kesime olduğu gibi) Kürtlere yönelik zulümlerini bahane edip, pkk terörünü destekleyen veya haklı göstermeye çalışan Kürtçüler, pkk’nın Kürtlere reva gördüğü zulümlere neden sessiz kalıyorlar?

Madem pkk Kürtlerin haklarını savunuyor, peki kendi militanlarına askeri dönemin zalimlerinden daha mı iyi davranıyor? Kamp koşulları, dağ koşulları, insani ilişkiler çok mu iyi? Öyleyse neden bir sürü kimse pkk’dan kaçıyor veya teslim oluyor?

Onların da ispatladığı üzere, pkk terör örgütünde insanlıkdışı muameleler, adaletsiz uygulamalar, can güvensizliği, yargısız infaz, muhalefetsizlik vs söz konusudur. Sözde haklar için dağa çıkıp terör örgütüne katılanlar, çelişik bir şekilde en temel haklardan mahrum olmaktadır.

Devleti, askeri, milleti eleştirmek kolay, biraz da özeleştiri yapsanız? pkk ve dtp gibi Kürt kültürüne yabancı ideolojik yapılanmalar, aynı zamanda Kürtleri özdeğerlerinden uzaklaştırıp solculuk, marksizm, ateizm, laikçilik gibi yabancı ideolojilere kaptırmaktadır. Yani pkk, dtp gibi Kürtçü ideolojiler İslam ve müslüman düşmanıdır; birçok müslüman Kürt’ü kendi ideolojilerine bulaştırıp İslam’dan koparmaktadır. Ve müslümanım diyen Kürtler şu soruya iyi cevap vermeli: “Elhamdülillah müslümanım” mı, “Elhamdülillah Kürd’üm” mü, “Elhamdülillah pkk’lyım” mı???

Evet, pkk da Kürtleri katlediyor, pkk da Kürtlere zulmediyor, pkk da Kürtlerden haraç alıyor, pkk da Kürtlere baskı uyguluyor; bunlar terör sebebi ise, hadi Kürtçüler pkk terörüne terörle karşılık versinler, ona karşı teröre sarılsınlar! İşte dürüst değilsiniz. Kürtler ve Kürtçüler bir an önce bu tuzak yapılanmalardan kurtulmalıdır; bunlar onlara sadece zarar vermektedir.

Astroloji Bir Falcılık Türüdür

(Astroloji (Falcılık) ile Astronomi (Gökbilim) Farkı)

Bazı astrologlar tersini iddia edip tepki gösterse de astroloji bir fal ve astrologlar da birer falcıdır. Nasıl kahve falı bir fal ise yıldız falı da bir faldır, astroloji gök cisimlerinin konumuna göre gelecekle ilgili tahmin yapan bir fal türüdür ve elbette tüm fal türleri gibi batıl inançtır, hurafedir, uydurmadır. Bilimsel hiçbir tarafı da yoktur, cahilliktir. Eskiden yıldızlara veya gökcisimlerine tapan cahil insanlar gibi günümüzdekilerin sürdürdüğü batıl bir inançtır.

Bundan yüzyıllar önce sadece 7 gökcismi biliniyordu, diğer gezegen ve uydulardan insanlar habersizdi; dolayısı ile yıldız haritaları da buna göre noksandı. Bunlar keşfedildikçe astroloji de değişmek zorunda kalmıştır. Yine gökyüzünde 12 burç yoktur, sayısız burç (takımyıldız) vardır.

Ayrıca yeni gezegenlerin dışında birçok yeni uydu da keşfedilmiştir. Öte yandan gökbilimcilerin yeni tanımına göre Plüton gezegen sınıfından çıkarılmış ve cüce gezegenler sınıfına yerleştirilmiştir. (Diğer bilinen cüce gezegenlerden bazıları: Ceres, Haumea, Makemake, Eris, Sedna, Quaoar, Varuna, Orcus; Plüton’un uydusu Charon da neredeyse Plüton kadar büyüktür.)

Astrolojinin mantığına göre tüm bu gökcisimlerinin de dikkate alınması gerekirdi. Yine Satürn, Jüpiter, Uranüs ve Neptün gibi büyük gezegenlerin onlarca uydusu vardır ki bunların birkaçı Ay, Merkür ve Plüton gibi gökcisimlerinden daha büyüktür veya onlara yakın büyüklüktedir (Io, Europa, Ganymede, Callisto, Titan, Triton gibi), fakat bunların çekim etkisi veya konumu da yıldız haritalarında yer almaz.

Anlaşılacağı üzere astroloji batıl bir uydurmadır, bunlardan uzak durmak gerekir. Falcılar da medyumlar da kendi geleceklerini bile bilemezler; yani falcılık / medyumluk / astroloji bir bilgiye dayanmaz, bilimsel bir temeli yoktur.

Bu arada belirtmek gerekir ki, gökbilimcilerin gökcisimlerine mitolojik tanrı/tanrıça isimleri vermesi de ayrı bir saçmalıktır. Mitoloji ne kadar bilimdışı ise, gökcisimlerine mitolojik isimler vermek de o kadar mantıkdışıdır. Maalesef bilim tarihi aynı zamanda “bilimsel gaflar” tarihidir de; tıpkı evrim biyomitolojisi gibi.

Diğer Yaygın Batıl İnançlar: merdiven altından geçmemek, kara kedi, uğur-uğursuzluk inancı, nazar boncuğu / kurşun dökmek / atnalı, çaput bağlamak, mum yakmak, ölülerden yardım istemek, rüya ile amel etmek, nesnelere kendi özelliklerinin dışında olağanüstü özellikler atfetmek vb... Müslümanlar bu tür hurafelerden uzak durmalı ve temiz inançlarını kirletmemelidir; ayrıca astrolog, büyücü, cinci, falcı, kahin, medyum, muskacı gibi kimselere paralarını kaptırmamalıdır, bunlarla uğraşıp ömrünü boşa israf etmemelidir.

* * *

Kuran Meali

« Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. » (Hucurat, 49/10-11)

Hâdis-i Şerif

“Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediğinin mislini tekrar edin.”

(Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Nesâî, Tirmizî, İbnu Mâce)

Seçkin'ce

“Önemli olan derimizin rengi değil gönlümüzün rengidir. Önemli olan ırkımız değil insanlığımızdır.”

www.dunyaislamgunu.org - www.worldislamday.org - www.seckinislamicebooks.com