Ünal SADE
Mehmet Amca ölmüş, haberiniz var mı?
MEHMET AMCA ÖLMÜŞ, HABERİNİZ VAR MI?
Bir adam çölde devesi ile ilerlerken; karşısına aç-susuz çölde, yürümekten bitap düşmüş bir yolcu çıkar.
Adam devesinden hemen iner, yorgun ve bitap düşmüş kişiye önce su verir. Sonra da kente götürmek için onu deveye bindirir, kendisi yürümeye başlar.
“Ey hırsız, tamam!.. Deveyi al git, ama sakın bu olayı kimselere anlatma!..”
Bunun üzerine hırsız merakla durur ve sorar:
"Zaten çölde ölüp gideceksin. Başkasına anlatmamamı neden istemiyorsun..."
Deve sahibi yanıtlar:
“ Eğer sen bu hadiseyi insanlara anlatırsan, bu yaptığın yanlış hareket her yere yayılır. İnsanlarda iyilik yapma, yardım etme duyguları körelir.
O zaman insanlar bir daha muhtaç, garib, yolda kalmış kimselere yardım etmez hale gelir. “
●●●●●●●
Üç ayların manevi ikliminden zirvesi olan Ramazan ayının arifesinde ulaştığımız şu günlerde bu çok bilinen hikâyeden hareketle önemli bir vurgu yapmak istiyorum.
Bir yılı aşkın süredir “Deniz Feneri” ekseli tartışmalarla yatıp kalkıyoruz.
Almanya’da yargılama süreci yaşayan; Ülkemizde ise henüz yargısal bir işlem bile görmemiş olan konu adli yönüyle beni hiç ilgilendirmiyor.
İşsiz sayısının dört milyona dayandığı, aylık asgari ücret 546 lira iken 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 738 lira olduğu Ülkemizde sosyal bir takım patlamalar yaşanmıyorsa, sokaklarda insanlar açlıktan ölmüyorsa bunun temelinde dinimizin bir kısmını farz (zekat) , bir kısmı nafile (sadaka) olarak teşvik ettiği mali ibadetler ve güçlü ailemiz yapımız yatmaktadır.
Geçtiğimiz yıl başlayan tartışmalar maalesef insanımıza “yardım etme köprüsü” olarak hizmet veren dernek ve vakıflara duyulan güveni zedeleme amaçlı bir kampanyaya dönüşmüştür.
Tahrik o denli güçlü ki Artvin Şavşat’ta yaşanan sel felaketi sonrasında felaketten etkilenenlere yardım etmek üzere bölgeye gelen Deniz Feneri Derneği yetkilileri yaklaşık 200 kişilik bir vatandaş grubu tarafından protesto edilmiş ve derneğin aracına sprey boyalarla sloganlar yazılmıştır.
Binlerce aileye yardım götüren bir derneğin “yardım eli” uzatmak üzere gittiği bir felaket bölgesinde uğradığı taciz ne yazık ki birilerinin amaçlarına ulaşmaya yaklaştıklarını gösteriyor.
Yargı önünde son söz söylenmemiş bir müphem konudan hareket ederek olayı kaşıyanlar asla iyi niyetli değildir.
Bazı odakların kampanyalarına iyi niyetli bile olsa katkı sağlayanlar başta anlatılan hikâye bağlamında “kuşku ateşine attıkları odun” ların oluşturacağı büyük yangını görememe basiretsizliği göstermişlerdir.
Kimsenin bilmediği “halini kimseye arz edemeyen” ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatan dernek ve vakıflar hem kaynak sıkıntısına düşmüşler hem de “kuşku odağı” olarak görülmenin moralsizliğiyle “heyecan kaybına” uğramışlardır.
●●●●●●●
Sizlerle yeni yaşanmış bir üzücü hadiseyi paylaşmak istiyorum. Gazetelere küçük bir haber olarak yansıyan konu beni derinden yaraladı. Şanlıurfa Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın Ramazan ayı öncesi dağıttığı 150 TL yardım parasını almak için banka önünde kuyrukta bekleyen 71 yaşındaki Mehmet Yıldız oracıkta ölüvermiş. Gazete haberi “Kuyruğun sonunu göremedi” başlığıyla vermiş.
Gelin Ramazan ayında “şu şer kampanya ve haberlere kulaklarımızı tıkayalım” ve “inadına” yoksula, yetime, felaketzedeye, yolda kalmışa yardım amacı güden vakıf ve derneklere maddi ve manevi destek verelim. Hem de her zamankinden daha fazla…
Aksi halde hayatının sonunda evinde rahat içerisinde yaşamayı hak eden tüm Mehmet amcaların vebali üzerimizde olur.
İşin özü budur. İşin özünü unutmayalım. Adli kısmı bizim işimiz değil. Yargısal bir karar olmadan bu konularda konuşmak kimseye fayda sağlamadığı gibi yazıda anlatmaya çalıştığım sebeplerle de kötü niyetli kampanyalara destek vererek oluşacak olumsuzlukların vebaline ortak olmak anlamı taşır.
Yardım kuruluşlarımıza da bir küçük rica: Lütfen yardımlarınızı fakir - fukarayı teşhir ederek yapmayın. “Bir elin verdiğini diğer el görmesin”. Kamuoyu sadece rakamlar ve faaliyet raporları ile çalışmalar hakkında bilgi sahibi olsun.
Ramazan ayının hepimize hayırlı olması dileklerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.