A.Kerim KARAAĞAÇ
MEHMET AKÎF MERHUMLA DERTLEŞTİM
Mehmet Akif'i Rahmetle Anıyoruz
1990’ lara kadar Merhum Mehmet Akif’ten kopuk bir nesil yetiştirilmeye çalışıldı. Şimdilerde bu yanlış gidişin farkına varanlar, Akif’i tekrar yâd edecek güzel bir nesil peşindeler. Allah (c.c.) bu gayret içinde olanların yardımcısı olsun inşallah. İşte yoldan çıkardıkları neslin Akif merhumla mukayesesi.
Senin dilinden yazamam, ne ben, ne de okuyanım anlar
Sağdan başlayan yazıdan, nerdeyse kalmadı anlayanlar
Senin zamanında meyhaneci, Dimitri beydi iki gözüm
Şimdilerde Ahmetler, ismetler, ya oğlum ya da kızım
Görseydin bu günleri, yazar mıydın? İstiklâl marşını
Batıya yırtık yama olduk, hiç görme pazarını, çarşını
Dünyada eşi olmayan bir boğaz harbini anlatırsın
Aynen bizde de öyle! tam bizdekini hatırlatırsın!
Sizin toplarınız küfrün üzerine gülleler yağdırdı
Bu düzen ise, Mü’min’i, kâfiri aynı kaba sığdırdı
Bedrin aslanlarına benzettiğin bir ordun vardı
Onlar, bizim taharetsizleri yanlarından kovardı
Kuzum, diyorsun ki medeniyet tek dişli canavar
Ya şimdi bir görsen, canavarlarının kırk dişi var
Âsım’ın nesli çiğnetmedi namusunu kâfire, o zaman
Dini, îmanı yok ki, kendisi çiğnemekte bu zaman
Senin Şark, Şark diye yandığına, biz sırt döndük
İmân dolu serhat kalmayınca, olduk iyice hödük
Dinin temeli ezanlar, duân bereketine devam ediyor
Onu akamete uğratan lâikler, bilmem ne diyor
Çocuklarımız evden mektebe her gün bal taşıyorlar
Lâkin, sokakta, sınıfta kokuşmuş sirke ile yaşıyorlar
Senin kardeşlerin, iffetinden burnunu göstermezdi
Çıksalar da zarûretten, kimselere ümit vermezdi
Bizde ar, namus yok, illâ ki kendini sokağa atacak
Şerefsizler üşümese, sarmaş dolaş sokakta yatacak
Ah be kuzum, savaş gibi bir hayat yaşatıyorlar bize
Sâde olan ne varsa, sevgi, şefkât, merhamet geldi dize
Askerden, bürokrattan bu halkın çektiğini bir görseydin
Polise, zabıtaya zulüm diplomasını sen elinle verseydin
Kanun gibi, ânında iş bitiren bir Köse imamın vardı
Bizimki, kırk kapının ipini çeker, kırk celsede boşardı
Senin dertli bülbülün, yok yere koparırdı kıyametleri
Medya bülbülümüz düşman başına, tam kıyamet alâmetleri
Masum bir karıncanın Hac’a gittiğini tilkiden duysalar
Bulunmaz bir sermaye, o masumu tefe koyup oynatsalar
Sen geceleri çıra yakıyordun, bizi avizeler aydınlatıyor
Eşekten uçağa atlamak, insanlığımıza acep ne katıyor
Yetkisi olanlar hukuku gagalayarak guguk yaptılar
Hortumlar ayağımıza dolaşıyor, her şeyimizi kaptılar
İnsan, Ademden bu deme gene insan, değişmedi
Öfkesi, hiddeti, şiddeti belki biraz arttı, eksilmedi
Sana, yeri geliyor canım, kardeşim, kuzum diyorum
Ne olur beni bağışla, inşallah edepsizlik etmiyorum
Dt. Abdülkerim Karaağaç
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.