xxx33
Medya kavgalarında sadece kavganın tarafları kaybeder
Özel yaşamları kadar şirketlerine ait gizli kalması gereken bilgiler de defalarca manşetlerden teşhir edilmiş işadamları, medya sermayeleri arasında yine tırmanan kavgayı keyifle izlemekte.
Aynı şekilde bazen haksız yere yerden yere vurulan siyasetçiler de, bütün mesleki birikimleri bir haberle sıfırlanan sanatçılar da, medya sermayeleri arasındaki kavgayı "aman bitmese" diyerek izlemekte.
O manşetleri atanlar da rakip medya patronlarının yargı önünde ellerini kavuşturmuş fotoğraflarını 1'inci sayfalara yerleştiren sekreterler de, neticede mesleklerini icra ediyorlar.
Magazin sayfalarında ikoncanların, 1'inci sayfalarda medyacanların her yerleri kamuoyuna sunuluyor.
Ve aynı anda "meslek" bir kez daha toplum katındaki itibarını sıfırlıyor.
Herkesi, her şeyi ve Devlet'i bile denetleyip eleştirmek yetkisine sahip "Medya", kendi kendini yerden yere vurmakta.
İlk değil
İşin garibi, bu ilk defa olan bir şey değil.
Medya patronları geçmişte de birbirlerine defalarca girdiler.
Bu arada kazara medya patronlarından birine yakın gibi görünen siyasetçiler, sanayiciler, bankacılar da bu tepişmelerden paylarına düşen çamur yaralarını aldılar.
Basın tarihimiz, "Çarşaf Savaşları"nın, "Ansiklopedi Savaşları"nın, "Tabak-çanak Savaşları"nın muharebeleri ile dolu değil mi?
"Tetikçi" olmaya hevesli gazeteciler, kalemlerinin namlularına en vurucu kelimeleri sürüyor.
Onlar kavga eden patronların yine en değerli aktifleri.
Tetikçilerin tarafsızlıkları ve profesyonellikleri defalarca kanıtlandı.
Onlar için "haklı" olanın değil "şu anda yanında çalıştıkları patron"un vurucu gücü olmak önemli.
İçerisi ve dışarısı
İleride şimdi yerdikleri patronun bordrosunda, eskiden tetikçisi oldukları patronu da yerden yere vurabilirler.
Herkes ve her patron bu gerçeğin farkında.
Ama şimdi hesap yapacak zaman yaşanmıyor.
Patronların bütün bezleri sadece adrenalin salgılamakta.
Bu kavgaların en şiddetlilerini yakın geçmişte yaşayan Dinç Bilgin'in başına gelenleri, sadece kendisi hatırlıyor.
Onu kavgalara sürükleyip, onun için tetikçilik yapanlar yine meslekteler.
Ama Dinç Bilgin "dışarıda" artık.
Bu düzene ayak uyduramayan veya uymak istemeyen eski medya aileleri ise iyice dışarıdalar.
Aynı şekilde bazen haksız yere yerden yere vurulan siyasetçiler de, bütün mesleki birikimleri bir haberle sıfırlanan sanatçılar da, medya sermayeleri arasındaki kavgayı "aman bitmese" diyerek izlemekte.
O manşetleri atanlar da rakip medya patronlarının yargı önünde ellerini kavuşturmuş fotoğraflarını 1'inci sayfalara yerleştiren sekreterler de, neticede mesleklerini icra ediyorlar.
Magazin sayfalarında ikoncanların, 1'inci sayfalarda medyacanların her yerleri kamuoyuna sunuluyor.
Ve aynı anda "meslek" bir kez daha toplum katındaki itibarını sıfırlıyor.
Herkesi, her şeyi ve Devlet'i bile denetleyip eleştirmek yetkisine sahip "Medya", kendi kendini yerden yere vurmakta.
İlk değil
İşin garibi, bu ilk defa olan bir şey değil.
Medya patronları geçmişte de birbirlerine defalarca girdiler.
Bu arada kazara medya patronlarından birine yakın gibi görünen siyasetçiler, sanayiciler, bankacılar da bu tepişmelerden paylarına düşen çamur yaralarını aldılar.
Basın tarihimiz, "Çarşaf Savaşları"nın, "Ansiklopedi Savaşları"nın, "Tabak-çanak Savaşları"nın muharebeleri ile dolu değil mi?
"Tetikçi" olmaya hevesli gazeteciler, kalemlerinin namlularına en vurucu kelimeleri sürüyor.
Onlar kavga eden patronların yine en değerli aktifleri.
Tetikçilerin tarafsızlıkları ve profesyonellikleri defalarca kanıtlandı.
Onlar için "haklı" olanın değil "şu anda yanında çalıştıkları patron"un vurucu gücü olmak önemli.
İçerisi ve dışarısı
İleride şimdi yerdikleri patronun bordrosunda, eskiden tetikçisi oldukları patronu da yerden yere vurabilirler.
Herkes ve her patron bu gerçeğin farkında.
Ama şimdi hesap yapacak zaman yaşanmıyor.
Patronların bütün bezleri sadece adrenalin salgılamakta.
Bu kavgaların en şiddetlilerini yakın geçmişte yaşayan Dinç Bilgin'in başına gelenleri, sadece kendisi hatırlıyor.
Onu kavgalara sürükleyip, onun için tetikçilik yapanlar yine meslekteler.
Ama Dinç Bilgin "dışarıda" artık.
Bu düzene ayak uyduramayan veya uymak istemeyen eski medya aileleri ise iyice dışarıdalar.