Manken Kızın Kopan Bacağı

Ünlü oyuncu Uğur Yücel havaalanında medya ordusuna bağırıp çağırıyordu; “Oğlum manyak mısınız? Kötülükle kol kola gezmeyin, iyilikle kol kola gezin. Bir sürü iyi haber var etrafımızda, onlarla savaşın. Vicdan sahibin olun, yalan haberler yazmayın. Entelektüel olun, kitap okuyun. Size tekzip yollayacağım" diyerek.

Olayın iç yüzünü bilemeyeceğim. Zaten magazinsel vakıa olduğu için benim için hiç haber değeri taşımıyor.

Eğer koca bir medya ordusu böyle sıradan bir haberle ilgileniyorsa bu, şu demek oluyor; televizyoncular ve gazeteciler haber kısırlığı çekiyorlar.

Bunun en güzel örneği de bir manken kızımızın kopan bacağının flaş flaş diyerek haber diye verilmesi.

Bu da yetmiyormuş gibi aynı manken kızımızın doğum günü kutlaması da birçok haber sitelerinde ve gazetelerde yer aldı.

……

Çiğdem Yüce adlı 26 yaşında bir mankenin nişanlısının kullandığı arabayla Alanya’da geçirdiği trafik kazasından sonra doku zedelenmesinden dolayı bir bacağı kopmuş.

Ne diyelim geçmiş olsun, Allah şifasını versin.

Manken kızımızın kariyerine bakıyorum; Mankenlik yapıyormuş. İbrahim Tatlıses ile düet yapmış, gülüm benim diyerek. Düetinde giydiği iki avuç kıyafetiyle de bedenini ön planda sunmaya çalışmış.

Kızımızla ilgili önemli ne var başka?

Koca bir hiç (!)…

Araştırdım bir şey bulamadım.

26 yıllık yaşantısı sadece bunlardan ibaret.

Şimdi bir tarafa bu manken kızımızı koyarken diğer tarafa da elleri, kolları, bacakları kopan gazi askerlerimizi koyuyorum.

İçinde nice gazilerimiz var; kimi mühendis olan, kimi hukukçu olan, kimi sağlıkçı, olan. Hayatlarının en güzel anlarını ömür boyunca yarım olarak geçirecekler.

Ama bir taraftan da sadece eğlence dünyasında adını duyurmuş bundan başka hayatta hiçbir şey yapmamış bir bayan da flaş haber olarak ayyuka çıkartılmış.

Ancak, kendini bilmez bir teğmen dört gencimizi kendi elleriyle şehid ederken hiçbir televizyon o şehid ailelerini bilinçli bir şekilde haber yapmadılar.

Onlar için önemli olan cinselliği azdıracak görsel haberler.

Yaşanan olaylardan çok yazılan olaylar haber ediliyor.

Çoook güvenilir bacımız Seda Sayan Ablamız bile bizi tiye almaya kalkışmış.

Ama mumu yatsıya bile kadar yanmamış.

Senaryo üstüne senaryolar yapılarak milletin önüne haberler, olaylar sunuluyor.

Ya da en kolayına kaçıp sıradan insanların hiçbir haber değeri yokken en ufacık olayı allayıp pullayıp önümüze koyuyorlar.

Bizler de vah vah, yazıklar olsun, bu kadar da olur mu diyerekten büyük bir iştahla haberleri seyrediyoruz.

Bizim haber anlayışımız işte bu kadar.

Bu durum medyanın sığlığı, dar kafalılığı, halktan uzak olması ve bizim de koyun gibi bunları seyretmemizden kaynaklanıyor.