'Malıyla, canıyla mücadele eden bir Müslüman'

'MALIYLA, CANIYLA MÜCADELE EDEN BİR MÜSLÜMAN', BUGÜN 28 ŞUBAT'A BAKINCA NE GÖRÜR? Erbakan, Zaman gazetesi röportajında, "Bugünden bakınca 28 Şubat'ta daha farklı tavır sergiler miydiniz?" sorusuna cevap veriyor: "İzin verirseniz işe aslından başlayalım." diyerek başlıyor, uzun uzadıya Siyonizm'i ve 20. Haçlı Seferi'nin hâlen devrede olduğunu anlatıyor... Sözü 28 Şubat sürecine getiriyor ve 18 maddelik kararlar için, "ABD Savunma Başdanışmanı Makovski tarafından hazırlanan planın askerler tarafından 'teklifimiz' diye ortaya konulduğunu sonradan öğrendik... Müslüman birinin bunları yazamayacağını düşündük. 5 saat konuştular. Biri bırakıp biri alıyor. Aczimendi'yi televizyona koyup, 'görmüyor musun efendim' diyorlar. Neyi göreceğim, sizin oyununuz bu. Gerçeği biliyoruz da, her şey söylenmiyor. Demirel, onlarla beraber. Çiller, susuyor. Ben tek başımayım. DYP'deki 50 kişi, "Hepinizi Yassıada'ya götüreceğiz" diye tehdit edildi. Ordunun geneli işin içinde değildi, cuntacılar vardı. Ben tek başıma iktidar mıyım, ortağımı tanımam mı? Tek başına iktidar olsam, hiç şüphesiz ilgililer kimlerse bir saniye bekletmezdim, görevden alırdım." Saadet Partisi liderine göre, asker amacına ulaşamayınca, 4 ay boyunca başka taktikleri devreye soktu. Hükümet çekilmeseydi darbe olmayacaktı ama başka oyunlar oynanacaktı. Erbakan, Türkiye'nin 28 Şubat yüzünden 14 yıl kaybettiğine, sürecin 2011 seçimlerinde biteceğine inanıyor. Erbakan, ileride 'MALIYLA, CANIYLA MÜCADELE EDEN BİR MÜSLÜMAN olarak anılmak' istiyor. Siyaseti bırakmaya ise hiç niyeti yok. "Siyaset cihattır, insan gücü yettiği kadar bu işi bırakmaz." diyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olaraksa, "Bunu halka sorun." ifadesini kullanıyor.

***

'MÜCADELE HAK VE BATIL MÜCADELESİ' Erbakan, NTV'de canlı yayında konuştu, Ruşen Çakır ile arkadaşının sorularını cevapladı ve onların sorularına rağmen, cihadı ve Siyonizmi anlatmaya devam etti... İşte o cevaplardan kesitler: "Biz baştan beri 'MÜCADELE HAK VE BATIL MÜCADELESİ' dedik. Biz Hak yolunda yürümeye devam ediyoruz. Saydığınız insanlar (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Millî Görüş bakanları) sevdiğim insanlar, dostlarımdır, ancak düşünceleri yanlıştır. Siyonizme alet olmaktadırlar. Millî Görüş'le birlikte milletimiz aslına dönmeye başladı, Millî Görüş Hareketi çok büyük hizmet etmiştir... / AKP'nin İsrail ile arasının bozulduğuna inanmıyorum. Siyonizmin amentüsü dört maddedir ve bunları gerçekleştirmek için bütün güçlerini kullanacaklardır... / Onlar benim talebelerim, iyi niyetlidirler. Kendilerine iyi niyet ve şefkat dilerim. Onlar İsrail tarafından kullanılıyorlar. Niye böyle biliyor musunuz? Seçim geliyor. Millet aslına dönüyor ve Saadet Partisi'ne kayıyor. İsrail endişeli, bütün tedbirlerini alıyorlar. Bütün gerginlikler İsrail'in senaryosudur. Onlar AKP'yi azarlayıp duruyordu; tesettürden bahsetme, İmam-Hatip'ten bahsetme!.. Fakat Türkiye aslına dönmeye başlayınca bunlar tekrar gündeme gelmeye başladı... İsrail senaryoyu kurmuş, camideki sakallı Hüsnü'yü kandırıyor. AKP tesettürü savunuyor diyorlar. Bunlar benim evlatlarım. 'Bana çak' diyor, 'one minute de' diyor, İsrail. 'Suriye ile vizeleri kaldır, Müslümanlarla ilişki içinde gözük' diyor. Maneviyatçı insanlarımızın oyunun AKP'ye gitmesini bu şekilde sağlıyorlar. 28 Şubat'taki 300'ler meclisi, bugün AKP'yi iktidarda tutmak için uğraş veriyor... AKP 'ben de maneviyata hizmet ediyorum' gibi görünerek Siyonizmin planıyla oy alma çabasında. Fakat milletimiz görecektir ki AKP içi saman dolu bir kuştur, Saadet Partisi ise bu kuşun canlısıdır."

***

Gelecek yazı: Millî Görüş gömleğini çıkarırsan hayrı ve şerri ayıramazsın...

Önceki ve Sonraki Yazılar