xxx78
Kuşku penceresinden bakınca gördüklerim
Herkesin ara sıra hata yapma hakkı vardır;
MİT müsteşarının ifadeye çağrılmasını hükümet ile onu bugüne kadar desteklemiş olan siyaset-dışı bir yapının çekişmesine bağlayanlar olduğunu biliyorum. Neredeyse
Daha önce sağda-solda çıkmış bazı yazıları kanıt olarak sunuyor ve hepsinden yolun sonuna gelindiği sonucunu çıkarıyorlar: Hükümet ile destekçisi arasında çıkar çatışması yaşanıyormuş;... Savcılar ile polis bir tarafta, hükümet ile MİT başka tarafta yer alan güçlermiş... Biri diğerini ifadeye çağırmakla zarını atmış, diğeri de iki polisi görevden almakla...
Özellikle hükümet çevrelerinin verdiği şaşkınlık görüntüsü bu tespitleri doğruluyor; yani benim ‘yanlış’ olduğuna inandığım tespitleri...
Burada bir sorum olacak: İki vazoyu birbirine vurduğunuz
Ak Parti ve hükümetiyle destekçisi konumundaki bir siyaset-dışı yapının birbiriyle kapışması da farklı bir
İkisinin çatışmasından, en iyimseri gücünü kaybetmiş bir iktidar ile en kötümseri bambaşka bir hükümet tablosu doğar.
Size bunlar iki tarafça göze alınabilir seçenekler
Yaşananlara farklı bir pencereden bakmak gerekiyor; kuşku penceresinden... Olanları zihnimize yerleşmiş
Vardığım
“MİT’çiler haklı, Emniyetçiler haksız” demek veya tam tersini ileri sürmek bizi hep aynı yanlışa götürür: Başlatılmak istenen yıpratıcı bir yapay çatışmada taraf tutmaya... Ortada MİT’i, Emniyet’i, savcıları ve mahkemeleri aşan, iktidarın en ileri gelenlerinin
Ne olduğunu
Umarım hatalı çıkmam, umarım hata etmişsem