Demliyazılar
Kürt Açılımı Karadeniz Kaçılımı
Kürt Açılımı Karadeniz Kaçılımı
Çanakkale’deki şehitliği gezerken en çok dikkatimi çeken Diyarbakırlı Maho’nun mezarı oldu. Demek ki bu vatanı savunurken sadece Türk’ü ile değil Kürt’ü, Çerkez’i, Arap’ı, Laz’ı, Manav’ı kısacasıyla tüm inananlarla birlikte savunulmuş.
Kürtler de bu vatanı kabullenip milli mücadele yıllarında omuz omuza düşmanlarla çarpışmışız. Onların da bu vatan için emekleri var.
Ancak geçmişte Kürtler eğitimiz ve ilgisiz bırakılmış. Bu eğitimsizlik ve ilgisizlik zamanla büyümüş ve fitnenin de araya girmesiyle bazı Kürt vatandaşlarımız vatanına karşı asi olmuşlardır.
Eğer zamanında Güneydoğu’ya istenilen seviyede eğitim verilseydi ve oradaki vatandaşlarla ilgilenilseydi durum bambaşka olurdu. Bunlar olmadığı için; terör orada zirveye çıkmış, töre denilen çağdışı kurallar her zaman kabul edilir olmuş, kızlar veya kadınlar değersiz olup başlık parası ile adeta satılmış, kapkaç olaylarına karışanlar çoğunlukta onlar olmuş, namus cinayetleri doğal hale gelmiş, uyuşturucu ticareti oralarda çoğalmış.
Bunlara rağmen bazı Kürt vatandaşlarımız hiç kendilerini eleştirmiyorlar ve hatayı hep devlette buluyorlar.
Aslında burada iki suçlu aramak gerekir; biri zamanında Kürtlere gerekli ilgiyi ve eğitimi vermeyen devlet ve Kürtleri kışkırtan dış güçler.
Kürtler böyle olunca devletin her türlü nimetlerinden sonsuzca yararlanmak istiyorlar. Çünkü kendilerini haklı görme gibi kör bir düşünce var. Her zaman devlet onlara bakacak ve onlar devlete bir şeyler vermeyecekler.
Bu anlayış aslında yıkılması gerekli. Kürtler de bu vatanın birer parçası ve onlar da ekonomiye, kültüre, eğitime, sanata kısaca her şeye katkıları olmalı.
Size şimdi Kürtler’in devlet her zaman bize bakmalı zihniyetini ortaya çıkartan iki delil sunacağım. Bunlardan biri kaçak elektrik konusunda. Aşağıda IEA (Uluslar arası Enerji Ajansı)’ndan alınan tabloya bakarsak hangi bölgede, ne kadar kaçak elektrik kullanıldığını göreceksiniz.
Şehir %
Diyarbakır 62.7
Şanlıurfa 66.7
Hakkâri 62.5
Mardin 59.3
Van 58
Şırnak 52
Batman 51
Muş 50
Bitlis 48
Yukarıdaki verilere bakacak olursak Türkiye ortalaması tahminen %20 iken Kürt halkının yaşadığı bölgelerde bu oran en az %48, en fazla da %63’ü bulmakta.
Yeşil kart dağıtımından da en çok Güneydoğu Anadolu yararlanmış durumda. Bölge illerinde hemen hemen her iki kişiden biri yeşil kartlı. İşte nüfusa göre, illerin yeşil kart oranları;
Bingöl’de nüfusun % 50’sinin yeşil kartı var. İlin nüfusu 243 bin, yeşil kartlı kişi sayısı ise 118 bin. Bingöl’ü sırasıyla Siirt (il nüfusunun % 47.7’si) , Hakkari (il nüfusunun % 47.6’sı), Van (il nüfusunun % 47.3’ü),Ağrı (il nüfusunun % 45’i), Adıyaman (il nüfusunun % 41’i), Batman (il nüfusunun % 39.3’ü), Bitlis (il nüfusunun % 39.2’si), Şırnak (il nüfusunun % 38.7’si), Iğdır (il nüfusunun %37’si), Kilis (il nüfusunun % 35.7’si), Muş (il nüfusunun % 35.5’i), Mardin (il nüfusunun %33’ü), Kars (il nüfusunun % 32.6’sı), Diyarbakır (il nüfusunun %32.3’ü) ve Tunceli (il nüfusunun %31’i) izliyor. (Kaynak: http://www.kaynamanoktasi.com/turkiyenin-yesil-kart-haritasi)
Kürtler’e bu kadar müsamahalı davrandıktan sonra hâlâ devlete karşı gelmelerine bir anlam veremiyorum.
Kürt açılımı diyerek o bölgeye hükümet sekiz bakanını gönderirken Karadeniz’de büyük bir afet yaşandı ve oraya bir bakan gitti. Vatandaşının da bir derdini de çözemedi.
Karadeniz’de insanlar kendi çabalarıyla bir şeyler yapmanın gayreti içinde iken Güneydoğu’da hep devletten bir şeyler bekliyorlar.
Güneydoğu’da okulu, fakülteyi, hastaneyi sadece devlet yaparken diğer bölgelerde vatandaş kendi imkânlarını da sunmakta ve hatta tek başına yapmaya gayret etmekte.
Diğer bölgelerde insanlar üretken iken oranın halkı sadece gününü öldürmekle geçiriyor.
Hükümet Güneydoğu’ya bu kadar önem verirken nedense diğer bölgelere ve bilhassa Karadeniz’e bu kadar sessiz kalıyor?
Karadeniz’in en önemli ürünlerinden biri olar fındık şu an piyasada 3.80 TL’ye satılması Hükümetin Karadeniz’e vermiş olduğu değeri gösteriyor. Eğer böyle bir ürün Güneydoğu’da olsaydı 3.80 TL. gibi bir fiyat olur muydu? Kesinlikle olamazdı. Zaten böyle bir şeyin mümkün olması durumunda oranın halkının yapacağı ilk iş dağa çıkmak olurdu.
Demokrasi açılımı adı altında zaten ülkenin bir sürü nimetlerinden faydalanan ve buna rağmen büyük vefasızlık gösteren bazı Kürtler’e karşı daha da haklar vermeye çalışan Hükümet diğer bölgelere bilhassa Karadeniz Bölgesine bu kadar kör ve sağır kalabilir.
Aslında Karadeniz Bölgesi’nin ülke nimetlerinden faydalanmamasının en büyük hatası ve vebali bölge milletvekillerinin.
Bölgesine yatırım yapılması için dilenci durumuna düşen milletvekilleri devlet bütçesinden yeterli miktarda bölgeye aktaramaması onların ya iş bilemezliğinden ya üstlerine karşı aşırı bir bağlılıktan ya da makamlarına karşı zaafından kaynaklanmaktadır.
Bazı Kürt vatandaşlarımız ayrılıktan söz ederken diğer insanlarımız kesinlikle böyle bir sözü ağzına almazlar. Çünkü bizler bölücü değil yapıcığız.
Hükümet ne kadar onlara karşı müsamahalı davransa da biz yine bu ülke için terörist değil nice şehit ve gaziler yetiştiririz.
NOT: HES’lerle İlgili Cevap Hakkı adlı yazımızda İşadamı Halil İbrahim Şengün Bey’in bazı iddiaları yayınlamış ve bu iddialarına cevap bulabilmek için bazı sorular sormuştuk. Sayın Hocamız sağ olsunlar bize cevap göndermişler ama 6. Sorumuzun tamamına 8. Sorumuza kısmen cevap vermiştir. Ancak diğer soruların da cevabını kendilerinden beklemekteyiz. Eğer o sorulara da makul cevap verilirse kendilerine köşemizden cevap hakkı vereceğiz. Biz cevapları bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.