Aslan DEĞİRMENCİ
Küresel Kuşatma
Mısır’da darbe karşıtı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye Meydanı’ndaki sivil halkın üzerine gerçek mermi ile ateş açarak yüzlerce sivil vatandaşı şehid eden, binlercesini yaralayan darbecilere Türkiye’den lanet yağıyor. İhvan’a zilleti kabullenin çağrısı yapanlar ve darbeyi meşrulaştırma çabası içinde olanlar ise kaçacak delik arıyor. Deliklerden nefeslenmek için dışarı çıktıkça da halen AK Parti’yi karalamaya çalışıyorlar.
Diyarbakır’da, Gaziantep’te alanlar Rabiatul Adeviyye Meydanına dönüştürülürken, Ankara ve İstanbul büyük zulme sürekli eylemler ile karşı duruyor. Batman, Antalya, Kırıkkale, Sivas, Şanlıurfa, Eskişehir, Kayseri, Diyarbakır, Adana, Mardin, Konya, Samsun, Zonguldak, Erzurum, Bursa, Sakarya, Çanakkale ve daha birçok kentte darbeciler kınanırken, vicdanlarını kalemlerine hapsedenler utanç içerisinde yaşananları seyrediyor. Hatta içlerinden bazıları halen Kerry gibi katliam sonrası soruşturma isteyerek darbeyi meşrulaştırmaya çalıştırıyor.
Ve bu isimler ABD ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın gizli planın İhvan’dan sonra HAMAS’ı tasfiye etmek ve büyük amacın terör devleti İsrail’in güvencesini sağlamak olduğunu yazmaya cesaret edemiyor. İstedikleri gibi bir Ortadoğu’yu dizayn etmeye şuanda en büyük engelin Türkiye olduğunu gören emperyalizmin, Gezi kalkışmasında düşen maskesini de ısrarla yeniden giydirmeye çalışıyor.
Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda her gün gerçekleştirilen ibadet ve edilen devrim yemini de gözlerini korkutuyor ve ÖSO’dan sonra İhvan’ı bir terör örgütü gibi göstermek için her türlü dezenformasyona sarılıyorlar. Bunlar için dünde HAMAS terör örgütüydü. Uzlaşma tuzağına bir türlü ikna edemedikleri HAMAS, zulme boyun eğmedikçe hedef alındı. En son Mısır cuntacılarının komplo soruşturmasına dahil edilen HAMAS, aynı yapıların Türkiye merkezli operasyonunu yönetenler tarafından da suçlamalara maruz kalıyordu. Hatta bırakın hepsini Mavi Marmara Şehidlerini içimizde hedef alan yapılara bakın… Bugün hemen hepsi ‘Sisi’ye topuk selamı çakıyor. Hatırlayın onlar 28 Şubat sürecinde de sürecin aktörlerinden “darbe-sever” travesti ‘Sisi’yi manşetlere çekerek darbenin psikolojik harp ayağını yürütüyorlardı. Yaşam tarzı üzerinden tartışmalar sürdürülürken, çok değil 3-5 ay önce ‘internetime dokunma’ eylemleri ile lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüellere de yaptıkları haberler ile destek vermiş, konu ansızın ‘cinsel özgürlükler’ e çekilerek hükümete eleştiriler getirilmişti. (Darbeye darbe, vahşete vahşet diyemeyenler ne haldeler düşünün artık!)
Özetle, Firavunun torunları, milleti çirkin bir pazarlığın içine silah zoru ile çekmeye çalışıyor, içimizdeki uzantıları da her türlü şikeye başvurarak toplumu zehirliyor.
Aslında kronik bir ikiyüzlülüğe tanıklık ediyoruz. Ve Irkçı emperyalizmin taşeronluğuna soyunanlara karşı birlik olma zamanı olduğunu bir kez daha haykırıyoruz. Adaletsizlik ve zulüm toplum işleyişine hakim olan Cahiliye Dönemini İslam Coğrafyasında yaşatmak isteyenlere karşı birlikte olma vakti.
Gezi parkından Adeviyye'ye küresel kuşatma, dirilişi hızlandıracak ve safları sıklaştıracak inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.