Ahmet BULUT
Kur’an’a Uyup Uymadığımızdan Hesaba Çekileceğiz !!!
Kur’an’a Uyup Uymadığımızdan Hesaba Çekileceğiz !!!
Şüphe yok o (Kur'an), senin için de, ümmetin için de bir öğüttür. İleride (hepiniz, ona uyup uymadığınızdan) sorulacaksınız. (Zuhruf , 44)
Rabbimiz biz kullarına sayamayacağımız kadar nimetler vermiş. Hangi nimetini sayabiliriz ki? Bütün nimetleri çok güzel. Ama bizi kendine muhatap kabul edip Kur’anla şereflendirmesi bambaşka bir nimet. Onu okumayı kendisiyle konuşmak olarak kabul ediyor. Okudukça Rabbimizle konuşuyoruz. Onunla sohbet ediyor, dertleşiyoruz. Bize lazım olan her şeyi bir bir anlatmış. Anlayamadıklarımızı bir daha anlatmış. Unuturuz diye tekrar tekrar hatırlatmış vazifelerimizi. Hepsi rahmetinin eseri. Dileseydi sadece Fatiha Suresini gönderir buna göre yaşayın diyebilirdi. Ama böyle yapmadı. Bizlere nasıl yaşayacağımızı uzun uzun anlattı. Bir de bize model olsun diye peygamberlerini gönderdi. Böyle bir Rabbe nasıl teşekkür edilmez ki?
Rabbimize karşı gelirsek haddi aşmış kendimize kötülük etmiş oluruz. Ve sonra bize yardım edecek kimsede bulunmaz. Hatta bizim zannettiğimiz organlarımız bile bizim aleyhimize şahitlik ederler. Gözlerimiz baktığını, dilimiz söylediğini, elimiz tuttuğunu, ayağımız yürüdüğünü söylerken derimiz dokunduğuna şahitlik eder. Yaptıklarımıza kendimiz şahitlik edeceğiz. Rabbimiz bunu şöyle bildiriyor:
— O gün onların ağızlarını (kapatır) mühürleriz; yaptıkları şeyleri elleri bize söyler, ayakları da şahitlik eder. (Yasin, 65)
— O gün (kıyamette) dilleri, elleri ve ayakları (dünyada) yapmış olduklarına şahitlik edecektir. (Nur, 24)
— Nihayet oraya geldikleri zaman, (dünyada) yaptıkları şey hakkında kulakları, gözleri ve derileri onların aleyhine şahitlik edecektir. (Onlar) derilerine: “Niçin bizim aleyhimize şahitlik ettiniz?” diyecekler. (Derileri de): “Her şeyi konuşturan Allah, bizi (de) konuşturdu. Sizi ilk defa yaratan da O’dur. (Şimdi de) yine O’na döndürülüyorsunuz.” derler. “Siz (fenalıkları yaparken, halktan utanıp gizleniyordunuz da) kulaklarınız, gözleriniz ve (cinsel) derilerinizin aleyhinize şahitlik yapacağını düşünerek (sakınıp) gizlenmiyordunuz. Aksine yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sandınız.” (Fussilet, 20-22)
İşte o günde bizler bu kitaba uygun yaşayıp yaşamadığımızdan hesap vereceğiz. O gün hesap görücü olarak Rabbimiz yeter. O her şeyi bildiği halde, bir de şahitler şahitlik edecekler. Rabbimizin bize emanet olarak verdiği organlarımız aleyhimize şahitlik edecek, görevlendirilmiş melekler, bizim üzerinde bulunduğumuz mekânlar o gün yaptıklarımıza ayna olacak. O gün kendimizi seyredeceğiz. Yaptıklarımız bir bir bize gösterilecek. Kendimizden utanacağımız, kaçmak isteyeceğimiz o gün gelmeden önce biz nefsimizi hesaba çekelim.
Rabbimiz bizleri hesaba çekmeden, biz nefislerimizi hesaba çekelim...
Selam ve dua ile...
Ahmet Bulut
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.