Bu başlığı okuyan değerli  kitap sever kardeşlerim eminim şu iki süali  kendi kendilerine artarda sordular: ” Hangi Kitabı? Niye? “ Ben dahi bu süallere şöyle cevap vereyim: “EVRENDE DÜNYA DÜNYA DA KONYA” kitabını. Niye mi? Çünkü: Vatan sevgisi, memleket bağlılığı fıtrattandır. Dinimizce de bu sevgi kutsal ve değerli görülmüştür. Peygamberimiz (sav)  doğup büyüdüğü, havasını soluyup, suyunu içtiği, şehirlerin anası Mekke’ de huzur bulamayıp Medineye Hicret etmek zorunda kalınca şöyle demiştir;  "Ey Mekke! Sen Allah katında yeryüzünün en hayırlı ve bana en sevimli yerisin. Eğer çıkmak zorunda bırakılmasaydım  senden ayrılmazdım." Peygamberimiz bu sözü söylediğinde Mekke ve onun içindekiler  Ona (sav) olmadık eziyetler yapmışlardı.Yine O yüce nebi buyurur;"vatan sevgisi imandandır" 

                Bir de şu gerçeği hatırlayalım:  bu dünyada ve öbür alemde,  olmuş ve olacak her şey  Allahın bilgisi dahilindedir. Bu cümleden olmak üzere kimin, ne zaman, nerede doğacağı, nerede yaşayacağı  ezelde Halik tarafından yazılmıştır. ‘Neylerse güzel eyleyen’ rabbimiz kimi nerde yaratmışsa o kişi için en güzel yurt, en hoş memleket  orasıdır.  Bu bağlamdan olmak üzere ben dahi doğup büyüdüğüm, ekmeğini yiyip suyunu içtiğim, sokaklarının tozunu yuttuğum, kültüründen beslendiğim şehrimi seviyorum ve sevdiğim bu şehre karşı sorumluluğumu yazdığım bu kitapla yerine getirdiğime inanıyorum .

                                         KONYAYI  BİRİNCİ GETİREN  KİTAP

       Konyaya birincilik kazandıran kitabım aslında tüm Türkiye'yi ilgilendiriyor. Umarım başka illerde yaşayan vatandaşalrımız bu kitabı okuyup onun üslubundan, kurgusundan, konusundan, iddiasından  etkilenip benzerini kendi şehirleri için yazarlar. Lakin daha güzeli, daha tesirlisi, daha mükemmeli yazılana kadar bu mevzuda kaleme alınmış, kayıtlara geçmiş en iyi kitap benim kitabım oalcak ve Konya’nın birinciliği gönüllerde ve dillerde yaşamaya devam edecektir.Tıpkı gerçekte öyle olmadığı halde Beydeba, Lafonten, Sadi Şirazi, eserlerinde aslanı kral, tilkiyi kurnaz, kargayı aptal, yılanı sinsi göstermeleri ve dünya milletlerinin de bu durumu kabul etmeleri gibi.

             Bir zamanlar şairler vardı ;

” "...Bu Şehr-i İstanbul ki bi misl-ü bahadır.

      Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır..."…” diyerek İstanbul’un bir taşına tüm acem ülkesini feda kılan!   Şairler vardı;

“"...Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; 
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur..." 
…” diyerek gökteki Ayı ve Güneşi şehirlerine hemşehri yapan; bununlada yetinmeyip

"...Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; 
   Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar..."

Diyerek ağlayanlarını bile bahtiyarlıkla ödüllendirerek, yeryüzünde İstanbul gibi diyar olamayacağını haykıran! İşte biz dahi bu güzergahtan giderek “"Evrende Dünya  Dünyada Konya"” deyip Konya’yı birincilik tahtına oturttuk. Yanlış mı yaptık?  Bu süale kitabı okuyan değerli kitapseverler karar verecek.