Demliyazılar
“Koç Gibi” Ömür Dediğin
Ömür yaşamımız boyunca aldığımız nefes sayısı kadardır.
Allah, ne kadar almamızı emrettiyse o kadar nefes alacağız ve ondan sonra kaçınılmaz gerçekle karşı karşıya kalacağız.
Kimimizin nefesleri fazla olacak, kimimizin de daha az.
Bu dünyadan nice insanlar geçti; kimisi gözünü açmadan bebek haliyle göç etti, kimisi de bir asrı devirdi gitti.
Önemli olan nedir biliyor musunuz ey dostlar; ömrün ne kadar olduğu değil, dolu dolu yaşayıp tecrübelerimizi ilmik ilmik işlemek ve insanlara örnek olabilmek.
Nice ömürler vardır asra yakındır veya geçmiştir ama göç ederken o ömrün ardı sıra bıraktığı insanlara hiçbir faydası olmamıştır.
Nice ömürler de vardır ki, kısadır ama yaşanmış tecrübeler, süzgeçten geçmiş bilgiler kitaplar dolusudur.
Her yaşanmışlığın elbette bizlere bir dersi vardır.
İnsanlar olaylarla pişmekte ve tecrübeler kazanmaktadır.
Eğer bu yaşanılmış tecrübeler insanlara faydası varsa ne mutlu.
İnsanlara faydalı olmak aslında en büyük ülkü olsa gerektir.
Yoksa insanlara bir fayda yoksa o ömür, boşuna yaşanmış bir ömürdür.
Can Yücel, “Fark Etmeli İnsan” adlı şiirinin dizelerinde ne güzel tarif etmiş ömrü;
“Bir damlacık sudan
Nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken
Dünyaya neden sığmadığını
Ve
En sonunda bir metre karelik yere
Nasıl sığmak zorunda kalacağını
Fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın,
Ahirete nispetle
Anne karnı gibi olduğunu
Fark etmeli.
Henüz bebekken
“Dünya benim!” dercesine
Avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
Ölürken de aynı avuçların
“Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!”
Dercesine apaçık kaldığını
Ve kefenin cebinin bulunmadığını
Fark etmeli.”
Evet, bu dünyadan gideceğiz ama hiç bir şey almayarak. Kim ne alabilmiş ki bu dünyadan öte tarafa?..
Ömrümüzü tüketirken geride o ömürden kalan bir eser bırakamıyorsak örnek bir yaşam ve herkese ders olabilecek tecrübelerimizi bırakmalıyız.
Türküde ne güzel dile getirilmiş; “Bir insan ömrünü neye vermeli? Para mı, onur mu, taş dikenli yol mu?”
Elbette akil insan onuruyla yaşamalı ve onuruyla göç etmeli ki bu dünyada arkasından hayırla yâd edilsin.
Ömür Dediğinadlı program da işte böyle onurlu ömürleri bizlere tanıtıyor.
Bu programda bizlere acı, tatlı, sevinçli, hüzünlü, ders verecek ibretlik ömürleri tanıtıyor.
Nice ömürler geldi geçti programdan ve seyredenler mutlaka bu ömürlerden kendilerine pay biçmişlerdir.
Zeliha İlhan Doymuş Hanımefendi’nin sunmuş olduğu bu program birçok dizilerden daha önemli ve daha faydalı.
Mutlaka haftada bir saatimizi bu programı izlemek için ayırmalıyız.
Bugüne kadar izlemeyenler başta olmak üzere, hepinizi bu akşam ekran başında olmaya davet ediyorum.
Bu akşamki programda, sevgili annem Havva Koç ve babam Azmi Koç ‘Ömür dediğin’ diyecekler ve yetmiş yıllık ömürlerini sizlerle paylaşacaklar.
Sizler gibi ben de onların tecrübelerini dinleyeceğim.
Sizler gibi ben de bu akşam anamın ve babamın hayat tecrübelerini, çekmiş oldukları çileleri, “Ömür Dediğin”de dinleyeceğim.
Bu akşam saat 21.05’te sizleri de TRT Haber ekranlarına bekliyorum.
…Ve bu akşam ve her Pazar akşamı “Ömür Dediğin”i kaçırmayın, diyorum.
Benden hatırlatması.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.