Bünyamin ZİLE
Kim Siyaset Yapar?
Uzun zamandır beynimde cevaplamaya çalıştığım soru; Kim siyaset yapar? Realiteye baktığımızda Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan herkes yasal olarak siyasi kısıtlı olmayan, yani herhangi bir siyasi yasağı olmayan herkes siyaset yapabilir. Yerel yönetimlere aday olabilir, parti teşkilatlarına girebilir vs. ancak
Bunu sadece bir birey olarak düşünemeyiz; sivil toplum kuruluşları, sendikalar, kooperatifler gibi tüzel kişiliğe sahip olanlar da siyaset yapabilirler. Tüzel kişiliklerin siyaseti ideolojik olabilir. Herhangi bir partiye yandaşlık şeklinde de olabilir. Ancak, bu kuruluşlar daha çok kendi kazanımlarını korumak ve daha çok kazanım elde etmek için siyaset yaparlar ve böyle de yapmaları gerekir.
Ne demek istediğimizi bir örnekle açacak olursak buna en somut örneklerden biri, İşçi Sendikaları olacaktır. Bu sendikalar, işçiler için günümüze kadar kazandıkları sosyal, siyasal ve ekonomik hakları korumaya çalışacak ve bu alanda yeni haklar elde etmek için siyaset yapacaktır. Yani kısaca grev hakkını korumaya çalışacak, kıdem tazminatını korumaya çalışacak, işçilerin herhangi bir siyasi partide faaliyet gösterebilme hakkını koruyacak, aynı zamanda işçilerin meslek hastalığına yakalanma ve iş güçlüğü nedeniyle çabuk yaşlanmanın olduğu iş kollarında 20 yılda emekli olmak, haftalık çalışma saatlerini 40 saatin altına indirmek, iş güvenliğinin sağlanması için alınması gereken önlemlerin her iş yerinde tam olarak alınmasını sağlamak gibi siyasal, ekonomik ve sosyal konularda yeni haklar (kazanımlar) elde etmek için siyaset yapacaktır. Bu tür siyaset gayet doğal bir şeydir. Her kuruluşun da hakkıdır.
Vatandaş olarak bireylerin siyasete girerek memleket yönetimine talip olmalarını irdeleyecek olursak; siyaseten yasaklı olmayan kişilerinde siyaset yapması doğaldır, yasal olarak böyle bir hakları vardır. Ancak, gerekli bilgi birikimi, siyasal deneyim, hayat tecrübesi, platonun deyimiyle, erdemli siyaset için kendisinin ve çocuklarının nafakasını temin edecek bir gelir düzeyine sahip olmadan, gerekli aksiyona, mücadeleci, girişimci ve cesur bir ruha sahip olmadan, çalışkan, dürüst, tarafsız hareket edebilme, sakin ve akil olabilme, iş bitirici olabilme ve inisiyatif kullanabilme gibi olumlu kişilik özelliklerine sahip olmadan, ayrıca öngörebilme yetisi, güçlü bir hitabet ve gerektiği kadar konuşabilme yeteneğine sahip olmadan siyasetçi olunabilir mi? Doğrusu benim hafsalam almıyor.
Elbette ki ülkemizde siyaset yapan bir çok kişi bu özelliklere sahip değil; ben burada siyasetçide olması gerek bazı kişilik özellikleri ve donanımlardan bahsettim. Tabiî ki bunları daha çoğaltabiliriz. Peki bu kişisel özellikler olmazsa ne olur?
Beldesini, İlçesini ve dahası Türkiye'mizi yönetme iddiasına olan kişiler günde birkaç gazete okuyormuş gibi görünüp, vatanı kurtarma kahramanlığına soyunur.
Bir ideolojiye saplanılır ve fikri sabitlik doğurarak memleketin kesin doğruları ve yanlışlarının tespit edildiği sanılarak siyaseten yobazlık yapılır.
Siyasetçi, sadece kendini düşünür, gerekli yetileri ve donanımı olmadığı için kendini dev aynasında görür, milleti aşağılamaktan zevk duyar. Yani megaloman yönetici olur.
Vatandaşın her şeyine karışmaya başlar, buna giyim kuşam dahil. Vicdanına kulak tıkayarak cebini doldurmaya ve halkı sömürmeye başlar.
Çok şey yapacağım diye büyük iddialarla yola çıkar ve sonunda kifayetsiz muhteris olur.
Siyaseti bir yalan söyleme sanatı haline getirir.
Yani bu örnekleri daha çoğaltabiliriz. Çevremize baktığımızda bu örneklere modeller de bulabiliriz.
Bence kim siyaset yapar? Yani kim siyaset yapmalı sorusunun iki kere ikinin dört eder, derecesinde kesin bir cevabı olduğunu sanmıyorum. biz bir arayış yaptık. Siyasetçide olması gereken hasletlerden bazılarını sıraladık. Bunlar olmazsa ne olur? Sorusuna cevap aradık.
Siyasetçide olması gerekenler ve nelerin olmaması gerektiği konusunda biliyorum ki hepimizin bir cevabı vardır.
Memleketimizi yönetmeye talip olanların bu göreve talip olmadan önce kendilerini bir yoklamaları, acaba ben bu göreve ne derece hakkıyla yerine getiririm demeleri ve biz seçmenlerin de bunlar bizi ne derece layıkıyla temsil eder diye düşünerek oy vermemiz gerekmez mi?
Siz ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.