xxx52
Kıble meselesi
Bir vatandaş, içlerinde benim de bulunduğum birçok ilgiliye gönderdiği yazıda, Türkiye'deki camilerin birçoğunda kıble hatası bulunduğunu, bunun düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyor:
Mesela Ankara'nın en önemli camilerinden Hacı Bayram Camii ve gecen yıl Türkiye Hafızlık Yarışması'nın yapıldığı Samsun Gürbüz Camii'nde 30 derecelik kıble hataları söz konusudur. Muteber fetva kitapları kıble hatası için göz sınırları arasındaki 45 derecelik açıyı esas alarak sağa ve sola toplam 45 derece (sağa veya sola en fazla 22.5 derece) kıble hatası olabileceği hükmünü vermektedirler. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem ise
aynı mantık üzerine sağa ve sola en fazla 21 derecelik hatanın tolere edilebileceğini ifade etmektedir
Konuyu Diyanet'e de sormuş ve şu cevabı almış:
Kâbe'yi görerek namaz kılanların doğrudan Kâbe'nin kendisine, görmeden kılanların ise Kâbe istikametine yönelmeleri namazın farzlarındandır. Uzaklardan Kâbe'ye yöneliş ancak yaklaşık olarak gerçekleşebilir. Bu yönelişe esas olan, namaz kılanın yüzünün Kâbe istikametinden tamamen sapmamış olmasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları'ndan iman ve ibadetler mevzularını işleyen İLMİHAL kitabının 1. cildinin 232. sayfasında Kâbe'nin bulunduğu noktadan 45 derece sağa veya sola sapmalar kıbleden (Kâbe yönünden) sapma sayılmaz. Kâbe'den uzakta olan kimselerin namaz kılarken Kâbe yönüne (cihetine, Kâbe'nin bulunduğu yerin yönüne) dönmelerinin farz olduğu, doğrudan Kâbe'ye dönmenin gerekli bulunmadığı çoğunlukla kabul edilmiş bir hükümdür. Kâbe'nin bulunduğu coğrafi mevkiin yönüne dönmek nasıl gerçekleşir; burada aranan ölçüt nedir? sorusuna farklı cevaplar verilmiştir. Bu farklılığın sebebi de yöne ve yönelmeye verilen farklı manalardan kaynaklanmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse: 1. Beynin (iki kaşın ortasından da denebilir) merkezinden Kâbe'ye giden bir doğru çizginin iki yanından gözlere gelen iki doğrunun oluşturduğu açının, sağa ve sola doğru dışına çıkılırsa kıbleye yönelme gerçekleşmemiş olur. 2. Coğrafi yön olarak Kâbe tam güneyde ise, ara yön ile ana yön arasındaki 45 derecenin yarısı olan 22.5 dereceden sonra Kâbe' yönünden sapılmış olur. 3. Ara yönün (mesela güney-batının) başladığı 45. dereceye kadar yön güneydir, Kâbe de güneyde ise 45 derece geçilmedikçe Kâbe yönüne yönelme gerçekleşmiş olur. 4. Bu konuda yönelmek, öne bakan yüzün doğrultusuna dönmek demektir. Yüz kavisli olduğu için, Kâbe yönünden sağa veya sola doğru yönelen (inhiraf eden) kimsenin yüzünün bir kısmı bile Kâbe yönünde ise o kimse kıbleye yönelmiş olur. İbn Âbidîn'in Raddu'l-Muhtâr'ında konu işleniyor ve şöyle bitiriliyor: Fıkıhçıların sözleri arasında inhiraf zarar vermez ifadesi da vardır. Kuhistânî'de şöyle geçer: Mukabele (yüzü dönmek) tamamen ortadan kalkmadıkça -Kâbe yönünden bir miktar- sağa veya sola dönmenin zararı yoktur. Ben Diyanet'in verdiği cevaba katılıyorum ve Müslümanlara zorluk çıkarmanın, kafalarını karıştırmanın manası ve faydası yoktur diyorum.