xxx11
Keşke!
Keşke Saadet Partisi yönetimi "Olağanüstü kongreye gerek yok" kararı alacağına "Hemen kongreye gidelim" kararı almış olsaydı!
Saadet Partisi yöneticilerinin açıklamalarından öğreniyoruz ki "Olağanüstü kongreye gerek yok" kararı parti içindeki anlaşmazlık konularının daha fazla derinleşmemesi (!) için alınmış bulunuyor!
Öyle anlaşılıyor ki parti yönetiminde "Kongre üstüne kongre yaparsak anlaşmazlık konuları daha da derinleşir ve parti bir bölünmeye doğru gider" anlayışı hakim!
Keşke olağanüstü kongreye gitmemekle anlaşmazlık konuları ortadan kalkmış olsa!
Ama öyle olmuyor!
Korkarız ki olağanüstü kongreye biran evvel gidilmemesi anlaşmazlık konularını ortadan kaldırmadığı gibi aksine sorunların daha da derinleşmesine yol açacak aşikar!
Yani var olan bir sorunu yok saymak o sorunu ortadan kaldırmış olmuyor!
"Kol kırılır yen içinde kalır" felsefesi bu olayda tüm geçerliliğini yitirmiş gibi görünüyor!
Kırık kol yen içinde tedavi edilmeden bırakılacak olursa nasıl kangrene dönüşüyorsa bu konunun da tedavi edilmeden kendi haline bırakılması halinde iyileşme yerine daha da kötü bir hale dönüşmesi kaçınılmaz olacağa benziyor!
Saadet Partisi içinde yaşanan anlaşmazlık konularına "Şu haklı bu haksız" gibi bir ayrıma gitmeksizin tarafsız bir gözle bakıldığı zaman bile sorunun halli için olağanüstü kongrenin şart olduğu açıkça görülüyor!
Sorunun hallini zamana bırakmak bize çok mantıklı bir yaklaşım olarak gelmiyor!
Sorunun hallinin zamana bırakılmasının sorunun daha da dal budak salmasına yardımcı olmaktan başka bir işe yaramayacağı belli değil mi?
Zamanla her şey unutulur felsefesini de inandırıcı bulamıyoruz!
Zamanla her şey unutulmadığı gibi yeni anlaşmazlık konularının da soruna eklenmesi ile konu iyiden iyiye içinden çıkılmaz bir hale gelmiş oluyor?
Keşke bu konu çok daha önceden halledilmiş olsaydı! Yani Olağanüstü kongre biran evvel toplanarak nihai sonuç alınmış olsaydı!
Parti bölünür endişesi ile olağanüstü kongreden uzak durulması beklenen faydayı sağlamayacağı açıkça görülüyor!
Şimdi ne olacak?
Bir taraf hiçbir şey olmamış, hiçbir sorun yaşanmamış gibi yola devam etmek isterken öteki taraf hakkını hukuki yollardan aramayı sürdürecek ve anlaşmazlık konuları giderek daha da artacak!
Var olan hiçbir sorun yok sayılarak giderilemiyor ki!
Sorunu gidermenin yolu varlığını kabul etmekten geçiyor!
Siz ne kadar yok saysanız da var olan sorun bir yerden mutlaka ortaya çıkar ve kendisini hissettirir! Keşke bu noktaya hiç gelinmemiş ve olağanüstü kongreye gidilerek çözüm aranmış olsaydı!