Ulvi SEVECEN
KAZAKİSTAN DA DEMOKRASİ YOLUNDA…
Kazakistan meclisinde tek partili dönem tarihe karıştı…
Bağımsızlığının yirminci yılında Kazakistan her sahada hayata geçirmiş olduğu reformlara bir yenisini daha ekledi. Geçtiğimiz günlerde ülkenin siyasi geleceğini şekillendirecek önemli bir seçim süreci yaşandı.
Yeni Kazakistan meclisini oluşumu için yapılan seçim, son derece şeffaf bir ortamda gerçekleştirildi, her hangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadı. Seçimden birinci olarak çıkan parti Nazarbayev’in başkanlığını yaptığı Nur Otan Partisi oldu.Nur Otan Partisi oyların % 81’ini, Ak Jol Partisi % 7.9’unu, KazakistanKomünist Partisi ise % 7.3'ünü alarak yeni parlamentoyu oluşturdu. Seçim sonuçları Kazak halkının özgüriradesini yansıtmıştır.
Alınan sonuçlar sonrası bugüe kadar yapılan işlerin halk tarafından desteklendiğine bir delil olduğunu kaydeden Nazarbayev, "Halk bizimle, bizi destekledi, bize olan inancı daha da arttı. Şimdi biz önümüzdeki Kazakistan-2017 kalkınma programı çerçevesinde halkın daha iyi şartlarda yaşaması ve ülkenin ekonomisini daha da güçlendirmek adına çok çalışmalıyız. Kazakistan'ın dünyaya bir defa daha demokratik yolda ilerlediğini ispatlamıştır.” dedi.
Çok partili siyasi hayata atılan ilk adım olması açısından bu seçimler çok önemliydi. Yirmi yıl sonra ilk defa muhalefeti temsilen iki parti meclise girmeyi başarmış oldu. Ülke yönetiminde bundan sonraki süreçte muhalefetin de sesini mecliste duyurarak destekte bulunması bağımsızlığından bu yana bütün dünyanın gıpta ile izlediği Kazakistan’ı dünya arenasında daha büyük yerlere taşıyacaktır.
Kazakistan Orta Asya’nın önemli devletlerindenbiri. Kazak halkı Nursultan Nazarbayev’i liderliğinde yirmi yıldır siyasi ve ekonomik olarak istikrarlı bir dönem yaşıyor. Kişi başına yıllık gelirin 11 bin dolarlara ulaştığı ülke, adeta kabuk değiştirmiş görünümünde. Yerli ve yabancı yatırımcıların açmış olduğu fabrikalar binlerce insana istihdam imkanı sağlarken, artan ekonomik refah standartları ülkede büyük değişimlere ön ayak oldu, ülke yep yeni bir çehreye kavuştu.
Son 10 yıldır her yıl yüzde 7-8 seviyelerinde büyüyen ekonomisi ile bölgenin parlayan yıldızı olarak konuşulan Kazakistan 2030’da kişi başına düşen milli geliri 40 bin dolara çıkarmayı hedeflemektedir.Ekonomik alanda göstermiş olduğu bu yüksek performans yanında diplomaside de bulunduğu bölgede en aktif ülkelerden biri olmuştur.
AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği) 'in 30 Kasım 2007'de Madrid’te yapılan 15. toplantısında 56 ülke tarafından 2010 yılında teşkilatın dönem başkanlığına seçildi. Ayrıca son bir yılda 1969’da kurulan ve İslam ülkelerini bir çatı altında toplamayı amaçlayan İslam Konferansı Örgütü’ne 1995 yılında üye olan Kazakistan 2011’de dönem başkanlığı, Asya Kış Olimpiyatları Organizasyonu, AGİT’in 2011 zirve toplantı gibi birçok dev organizasyonlara ev sahipliği yapmıştır.
Dünya barışına katkı yapmaktan da geri kalmayan Kazakistan dünyada nükleer silah tesisleri kapatan ilk ülkeolmuştur. Bunun için maddi ve manevi bütün değerlerini ortaya koymaktan da geri kalmamıştır. Bağımsızlık sonrası Sovyetler Birliği’nden kalan mirasla bir anda dünyanın önde gelen nükleer silah sahibi durumuna düşen Kazakistan’ın yaptığı ilk işlerden biri ülkedeki nükleer silahların imhasını sağlamak olmuştur. Önceki dönemde bu tür silahların denendiği bir yer olan Semey Poligonu’nun kapatılması, dünyada nükleer silahsızlanmaya destek veren ilk ülke olma özelliğini de kazandırmış kendilerine. Kazakistan halkının desteğiyle böyle bir karara imza atan Nazarbayev'in dünyanın barış ve huzurunu isteyen milyonlarca insana, bu korkunç silahlanmadan tüm dünyanın arınması gerekliliği mesajı etkili olmalı ki, sonraki yıllarda ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler de bu denemeleri yasakladılar.
Ülkenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, kültür ve inançlar mozayiği olması.120 farklı etnik grup, kültür ve din bir arada yaşıyor bu topraklarda. Toplam nüfusu 15 milyon olan Kazakistan’da insanlar bu çeşitliliğe rağmen gerilim, kargaşa ve çatışmadan uzak huzurlu bir hayat yaşamaktalar. Bünyedeki bu yapı diğer ülke ve halklara birer örnek olabilir. Bu yönüyle Kazakistan için “bir arada yaşayabilme” pratiğinin fiilen yaşandığı model bir ülke…
Nazarbayev’li Kazakistan her zaman bölgesel güç olma çabası içerisinde oldu. Nazarbayev, Kazakistan Anayasası’nda “aynı kişi arka arkaya iki defadan fazla Cumhurbaşkanı seçilemez” ifadesine istisna teşkil eden bir cumhurbaşkanı olarak bugün kendisinden sonra da devam edecek olan demokratikleşme çabalarının sürmesi için bir alt yapı hazırlama çabasında.Gelecekte yapılacak olan reformlar daha önceden yürürlüğe konabilirdi belki, fakat belirli bir ekonomik güce ve istikrara ulaşılmadan yapılmaya çalışılan reformların tam tersi bir etki yaratabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Kırgızistan’da yaşanan son gelişmeler ele alındığında, ağır da olsa ilerleyen bir süreç tercih sebebi olmuştur.
Bu bakış açısıyla bakıldığında, Kazakistan’ın siyasi reformları hayata geçirmek için yavaş da olsa emin bir şekilde doğru istikamette ilerlediği söylenebilir. Hayata geçirme noktasında söz verilen bu reformlar kalıcı, güçlü ve pratikte uygulanabilir olduğu ölçüde Kazakistan, sadece ekonomik açıdan değil, siyasi sistem, demokrasi ve insan hakları açısından da bölgesinde örnek bir ülke haline gelecektir.
ulvi_sevecen@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.