Kayseri'den Gelen Telefon

Sabah erken vakitte cep telefonum çaldı. Numaraya baktığımda Türkiye'den aranıyordu ama numara tandık değildi. Arayan şahıs Kemal Beyle görüşecektim dedi. Buyrun dedim. Kayseri'den aradığını ve bir konuda yardımcı olmamı istiyordu.

Kimsiniz, beni ve numaramı nereden nasıl buldunuz dedim. İnternetten buldum dedi. Peki buyrun nedir derdiniz dediğimde verdiği cevaba hakikatan şaşırdım.

ABD’de oynadığı bir loto oyununundan tam 1 milyon dolar kazandıklarını, kendilerine uçak biletininde gönderildiğini, ama ABD ye nasıl geleceklerini ve bu parayı nasıl alacaklarını bilemediklerini ve benden bu konuda yardım istediklerini söyledi.

Doğrusu teknolojiyle birlikte dolandırıcılığında değiştiğini, yankesicilerin yeni yeni metodlar geliştirdiklerini her Türkiye ziyaretimde öğreniyordum. Telefon açıp kontor çalma ve daha akla hayale gelmeyecek metodlarla yankesicileri işitmiştim.

Dahası internet üzerinden ABD’de noterlik ve tercümanlık yaptığımı öğrenen nice Türk birçok ülkeden aramıştı. Ancak böylesi bir taleple ilk defa karşı karşıyaydım.

Telefon açan zata hayhay dedim. Madem benden yardımcı olmamı istiyorsunuz memnuniyetle dedim. Eğer gerçekten Kayseri’den arıyorsanız, size tavsiyem şudur dedim. Bir daha asla kumar oynamayın. Size ancak böyle yardımcı olabilirim dedim. Helal yoldan para kazanmaya bakın dedim. Bu sefer arayan şok oldu ve kapattı telefonu.

İşin garibi iki gün evvel Amerikalı arkadaşım John’a kumardan, lotodan, totodan hasılı bilumum şans oyunlarından büyük para kazananların akıbetlerinin hüsran olduğunu söylemiştim. O da doğru söylüyorsun demişti.

Gerek ABD de ve gerekse Türkiye’de şans oyunlarına senede harcanan paranın bir hesabı yapılsa acaba çıkan rakkam ne olur? Vatandaşı şans oyunlarına müptela eden, mecbur eden, yozlaştıran idarecilerimizin bu konuda acaba hiç mi sorumluluğu yoktur.

Bir ara Doğu ve Güneydoğuda %90 a varan kaçak elektrik tüketimini önlemek için devlet müftülere müracaat etmişti. Cumalarda ısrarla okunan hutbeler neticesinde kaçak elektrik tüketimi hızla düştü.

Kumarı ve dolayısıyla yıkılan ocakları kurtarma işine de müftülükler ve diyanet bir defa değil sürekli el atamaz mı?

Kayserili dostum umarım tavsiyeme uyar ve bir daha bu tür yollara tevessül etmezsin.

Karşı kıyıdan hepinize selamlarımla