xxx95
Kanal İstanbul Çılgın Projesi nedir, ne değildir?2
1950'lerdesiniz ve hâlâ beş bin yıl önceki tarım dönemi içindesiniz... Batı ise sizi geçmiş, onlara göre çok geri kalmışsınız... 1950'den itibaren dış kredi alıyorsunuz ve on sene içinde Türkiye'yi sanayi dönemine getiriyorsunuz... Ve bunu başardınız diye sizi asıyorlar!..
Neden asıyorlar?
Çünkü onların planlayıp projelendirdiği gibi yapacak ve orada duracaksınız. Türkiye altyapısını tamamlayacak ama sanayileşmeyecek! Niye? Altyapısını yapacak; çünkü müstevlilerin bu topraklara yerleşip dolaşması için yol lazım, su lazım, elektrik lazım, telefon lazım ama sanayileşmeyeceksiniz. Çünkü o zaman sizi sömüremezler, sizi yenemezler...
Onlara göre bunun çare ve çözümü ne?
10 senede bir (1960, 1971, 1980, 1997 ve diğerleri) darbe yapmak!
Darbeler yaptılar ama darbeler tam sonuç vermedi.
Türkiye yıkılmadı, Türkiye mort olmadı.
Gerçi bugünkü Türkiye 500 milyar dolar borçlu, her yıl en az yüz milyar dolar faiz ödüyor. Ama henüz borç ve borç faizleri Türkiye'yi boğacak duruma gelmedi. Bu borç yetmedi. Daha büyük borç gerek. Osmanlıları yıkma formülü Türkiye'ye de uygulanmalı...
Türkiye'yi mort etmek ve yıkmak için "Faizli Mortgage Konut Kredisi" ile birlikte "Faizli Kredi Kartı" dahil, diğer her türlü iç ve dış faizli kredileri icat edildi. Dolar verdiler. Ülkede inşaat oldu. Halk bu kredilerle lüks meskenler yaptı, lüks arabalar aldı...
İşçiler buralarda çalışıyor, elde edilen dolarlarla Çin'den çok ucuz mallar geliyor...
Bu uygulama ne yapıyor?
Türkiye tarımını öldürüyor, Türkiye hayvancılığını, Türkiye köylüsünü çökertiyor; ekilmeyen tarlalar kıraç arazilere dönüşüyor, devşirilmeyen ağaçlar yok oluyor, yerine yabani bitkiler türüyor.
Artık bu tarımı ve hayvancılığı eski hâline getirmek imkansız gibi bir şey. Çünkü yeni nesiller artık tarımı ve hayvancılığı bilemez oluyor. Tarım kitaplardan öğrenilemez. Çünkü çevreye özeldir. Babadan öğrenilir. Bu nesil inşaatlarda çalışıyor. Tarım unutuluyor. Köylerimiz boşalıyor veya birçoğu zaten önceden boşalmış, boşalttırılmış!..
Var olan sanayimiz de çöküyor. Borçla inşa edilen fabrikalarda işleri tatil ediyoruz. Makineler amorti edilmeden paslanıp gidiyor, çürüyor. İşçi bildiği işini, usta nice zorluklarla öğrendiği ustalığını unutuyor. Torna yapacağına sıva yapıyor.
Demek ki, "Faizli Mortgage Konut Kredileri" ve diğer her türlü faizli kredilerle bu sonuç sağlandı... Ekilmeyen tarım arazilerine yapılan ödemelerle tarım ve hayvancılığımız çökertildi... Ama proje tam gerçekleştirilemedi, tam çökertilemedi... Türkiye henüz çökmedi...
İşte, "Kanal İstanbul Çılgın Projesi" budur, bu projelerin devamıdır...
Türkiye'yi yıkma projelerinin devamıdır...
Dolarlar gelecek, kanala akacak...
Sonra güya kanaldan gemiler geçecek ve kendi kendini amorti edecek...
Gemiler İstanbul ve Çanakkale boğazlarından zaten geçiyor, hem de bedelsiz geçiyor.
Gemiler yarın eğer yeni kanaldan geçecekse İstanbul Boğazımız körlenecek.
Gemiler yeni kanaldan geçmeyecekse, o zaman da kendisini amorti etmeyecek; edemeyince Türkiye daha da borçlanmış olacak, var olan faizli borçlar daha da artacak...
Gemiler Kanal İstanbul'dan geçerken para bize gelmeyecek, sermaye alıp gidecek...
Biz ne kazandık?
- Tarlalarımızı, tarım arazilerimizi kıraç yaptık, hayvancılığımızı çökerttik...
- Var olan fabrikalarımızı arsalara döndürdük, sanayimizi de çökerttik...
- Aldığımız dolarları borç ve faiz olarak tekrar onlara verdik...
- En sonunda "Kanal İstanbul" da onların oldu!!!
*Onların nihai projesi nedir? Bütün Türkiye'yi alıp borcu kapatmak!!!*