xxx23
Kan pazarı
Son duruşması dün yapılan, Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 kişinin öldüğü, eylem planlarının emrini 11 Ekim 2000’de Jandarma Genel Komutanlığı’nın verdiği, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili davada, 11 yıldır dava dosyasında unutulan dört kaset ortaya çıktı.
Görüntüler, bir asteğmen, bir astsubay ve 37 erin yargılandığı davaya katılan mağdurların, ‘bizi bilmediğimiz bir maddeyle yaktılar’ ifadelerini doğruluyor.
Vicdan sahibi eski bir uzman çavuş da jandarmanın tutukluları operasyon sırasında ‘benzinli battaniyeyle yaktığını’ seslendirmekte...
Jandarmanın bilinçli bir şekilde tutuklu yaktığı bir ülke...
***
3 Şubat günü, Ankara’da, Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgeleri’nde, sekiz saat arayla meydana gelen patlamalarda toplam 20 işçi hayatını kaybetmiş; Metsan firması 11 işçiye mezar olmuştu.
‘Hayata Dönüş Operasyonu’ndaki vahşetin insanın kanını dondurtan detayları belli olurken, Metsan adlı firmada meydana gelen ve 11 kişinin öldüğü patlamanın da aslında adeta taammüden işlenen bir cinayet olduğu anlaşıldı.
Altı uzman tarafından 29 Haziran’da tamamlanan rapora göre, Metsan’ın tüpler halinde oksijen gazı satın aldığı Ersoylar Gaz, ruhsatı olmadığı halde ‘el altından’ doğalgaz dolumu ve satışı da yapıyor; üstelik de bunun için tüpü ve vana sistemi farklı olmasına rağmen oksijen tüpleri kullanıyormuş...
Patlama günü de içine daha önce doğalgaz doldurulmuş boş tüpler, yeniden oksijen konularak traktör hidrolik parçası üreten Metsan’a verilince facia kaçınılmaz olmuş...
***
Ostim’deki faciayı anlatan bilirkişi raporunda, patlamaya doğrudan etki etmeyen başka ihlal ve ihmallere de yer verilmiş...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Teftiş Kurulu müfettişleri, patlamanın meydana geldiği Ostim’deki işyerlerini en son 2007 yılında teftiş etmiş...
Ersoylar Gaz’ın son vize işlemi 2006 yılında yapılmış... İşçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, her yıl yapılması zaruri olan periyodik muayenelerin yapılmadığı ortaya çıkmış...
Özkanlar firması birinci sınıf gayri sıhhi müessese olmasına rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce denetlenmemiş...
Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgeleri yetkilileri mevzuatı ve eleman yetersizliğini gerekçe gösterip harekete geçmemiş...
Vefat eden Aytaç Akaya ve Ozan Bozer adlı işçiler sigortasız, patlamanın meydana geldiği 64 numaralı işyeri de aktif biçimde kullanıldığı halde ruhsatsızmış...
***
Bir yandan depremlerle sarsılan, diğer yandan da bir madende çalışanlarının yaşadıkları skandalları kent yönetiminin ‘tavana bakarak’ geçiştirdiği Kütahya’da, anılan madende üç gün önce 16.00-24.00 vardiyasında çalışan 137 işçiye sağlık taraması kapsamında kan ve idrar tahlili yapılmış... İşçilerden 97’sinin kan ve idrarında ‘sınır değerlerin çok üzerinde’ kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva bulunmuş...
***
Bu arada...
Afşin-Elbistan Termik Santrali B Ünitesi Çöllolar kömür havzasında 10 Şubat’ta meydana gelen ve dokuz işçinin toprak altında kalmasıyla sonuçlanan olayın ardından beş ay geçti... Cesetler hala toprak altında...
Göçükte dokuz kişinin arasında bulunan Hacı İpek’in eşi Vesile İpek ile ağabeyi Mevlüt İpek, kayıpların unutulduğundan şikâyetçi...
Mevlüt İpek, “kardeşimin çocukları evlerinin geçimini sağlamak için gurbetlere gidiyor. Oğlu Burak, günlük yevmiyesi 25 TL’den tarlada çalışıyor. Diğer oğlu inşaatta çalışmak için ilçe dışına gitti. Sahip çıkacağız diyenler şimdi arayıp sormuyorlar bile” demekte...
***
Türkiye’de jandarma tarafından cayır cayır yakılan tutuklulardan madende göçük altında bırakılan işçilere kadar ‘kan pazarını’ anımsatan korkunç bir yüz daha var...
Bunlar manşet olmuyor, birinci sayfalara girmiyor, yorumlarda yer almıyorlar...
Acaba diyorum, ‘yeni anayasa’ bunları da çözer mi?