Kadınlardan Kesinlikle Yönetici Olamaz, Ama…

Duyar gibiyim böyle başlık attığımdan dolayı bazı feministlerin bağırıp çağırdığını.

Ben bu söylediğimin arkasındayım ve basa basa da söylüyorum; kadınlardan kesinlikle yönetici olamaz ama iyi bir eğitici olabilirler.

Çünkü yönetici olmak bir yetenek işidir.

Bu yetenek de kadınlarda maalesef yok.

Sadece onlara belli yetkiler verilir ama onlar da yetkilerinin dışına çıkacak inisiyatif kullanamazlar. Çünkü onların belli çizgileri ve sınırları var.

O çizgileri ve sınırları aşmaya çekinirler.

Aslında bulundukları kurumları sekteye uğrattıklarının farkında da değiller.

Yöneticilik yapan kadınlar proje de üretemezler. Sadece kendine verilen çerçevesinde hareket ederler. O çerçeve onların kalın kırmızıçizgileridirler.

Yöneticiler liderlik, otoriterlik, kriz anında soğukkanlı olabilme, analitik düşünme, hızlı karar verme, duygusallık, inatçılık, detaylara önem verme, başarı hırsı, mükemmeliyetçilik, empati sahibi olmak, iş -  yasam dengesi kurabilme gibi özellikleri taşırlar.

Kadınlar lider olabilir mi? Koca bir hayır.

Ya otoriter… Toplumlara karşı veya çalıştığı kurum içinde olamaz ama evinde isterse iyi bir otorite kurabilir.

Herkes biliyor ki, kriz anıda kadınlar hemen panik halindedirler. Ne yapacaklarını şaşırmaları doğaldır yapılarından dolayı. Soğukkanlılığın zerresi yoktur kadınlarda.

Peki, olayları çözümleyecek analitik kapasiteleri var mıdır? Pek nadir, belki de hiç.

Hele hele karar verme konusunda o kadar çiğdirler ki, bir mağazaya gitseler bir türlü beğenmezler. Kararsızlık buralarda zirve yaparken iş ortamında nasıl hızlı karar verebilecekler ki?

Her zaman duygusaldırlar kadınlar. Gözlerindeki yaşlar hemen hazırdır akmak için. Duygu her zaman mantıklarının önündedir.

Haa inatçılık konusuna gelirsek buna hiç kimse hayır diyemez. İnatçılık konusunda kimse kadınların ellerine su dökemez.

Hele hele detaylara önem verme konusunda kadınlar kadar üstün bir varlık yoktur. Her şeyin mükemmelini ararlar ve mükemmelini yapmak için büyük çaba sarf ederler. Bu onlar için çok güzel bir özellik.

Çoğu kadınlar başarılı olmak için çok hırslıdırlar. Yeter ki inat etsinler, hırs etsinler. Ama bu iyi bir yönetici olduğunu göstermez. Sadece kendine verilen işleri mükemmel yapma konusunda çok iyidirler.

Empati konusunda da iyidirler. Bu empati duygusallıklarından gelmektedir. İşte bu duygusallıklarından dolayı işyerindeki durumları özel hayatlarını etkiler.  Hayatının her anında iş vardır, kendilerini bir türlü işten uzak edemezler.

Kadınlar iyi bir yönetici olamazlar ama her zaman iyi bir yöneticiyi yetiştirirler.

Son peygamberi doğuran yetiştiren ve kıyamete kadar tüm insanları etkisinde bırakmasına vesile olan bir anadır.

Bir Fatih Sultan Mehmed’i doğurup yetiştiren ve İstanbul’u fethetmesine vesile olan bir anadır.

Bir Alparslan’ı doğurup yetiştiren ve Türkler’e Anadolu kapılarını açmaya vesilen olan da bir anadır.

Yunusları, Mevlanaları, Akşemseddinleri ve birçok insanlığa faydası dokunan insanları doğuran ve yetiştirenler hep analardır, kadınlardır. 

Ayrıca iyi bir yöneticinin arkasında hep bir kadın vardır.

Kadınlar her zaman iyi bir yöneticinin yetişmesinde ve zirveye ulaşmasında rol oynar.

Kendileri iyi bir yönetici olmasalar da.