Lütfi AYHAN
Kâbedeki Osmanlı Revakları Yıkılmadan…
Günümüzü tarihten koparmak hem yanlış hem imkansız! Dünler olmasa sanki yarınlarda olmayacak. Kökleri kesilen ağaçların tez zamanda kuruması ne kadar gerçekse tarihi köklerinden koparılan millet ağacının önce daldan başlamak üzere kuruyup kalması da o kadar gerçek.
Suud yönetimi yine bir aymazlığa imza atmak üzere.Daha önce Ecyad Kalesini yıkan krallık tedbir alınmazsa bu sefer revakları yıkacak. Suud yönetiminin böyle davranmasının bir çok nedeni varki bunların en önelisi henüz kabile anlayışından devlet anlayışına geçememeleri. Bununla birlikte halkın yönetimde hiç bir etkisinin olmayışıda başka bir neden. Çünkü orada yaşayan ve halknı tanıyan bazı tanıdıklarının dediğine göre halkın önemli bir bölümü bu garipliklere ve aymazlıklara karşıdır.Kutsal Topraklarda Başka kavimlerden, başka milletlerden düne ait ne varsa yıkma fikri krallıkda bir fikri sabit haline gelmiştir.
ALPARSLAN KOPARAN BEY FERYAT EDİYOR VE UYARIYOR
Onların bu ruh hali Revakların yıkılması düşüncesini doğurdu. Kabenin genişletilmesi, tavafı daha çok insanın yapabilmesi düşüncesi gerçek fikirlerini gizleyen bir perdeden başka bir şey değildir.
Konuda art niyet görmeyen ve iyimserlikle yaklaşan, konu ile ilgili hem teknik bilgiye sahip, hem Suud yönetimini tanıyan, hem de Kabe ve hac hakkında yeterli bilgiyle donanmış, Mekkede bin ladin şirketinde 19 yıl teknik idareci olarak çalışmış elektrik yüksek mühendisi Alparslan Koparan Beyefendiden konuyu vüzuha kavuşturan bir maile aldım. Alpaslan Beyefendi Revakların yıkımının gerçek amacının tavafı kolaylaştırmak olmadığını söylüyor ve Revakları yıkmadan bu işin halledilebileceğini dile getiriyor. O diyor ki; “Bu iş şöyle hallolur: Ramazan ve Hacda ziyaretçilere açılan en üst katta “Flat Escalator” denilen “düz yürüyen merdiven” devreye sokulmalı. Bu merdivenin genişiliği ihtiyaca göre 20-30-50 metre yapılabilir. Hızı saniyede 1m ve yukarısı… duruma göre ayarlanabilir. Böylece en üst kat artan hacı sayısını gayet rahat karşılar. Tıpkı Safa, Merve ve Cemaratda olduğu gibi çok katlı sistem, daha çok insanın daha rahat ve daha hızlı tavaf yapmasını sağlar. Bazı insanlar şunu söyleyebilir:” Yürüyen merdiven /yol üzerinde namaz nasıl kılınacak?” Cevap Farza başlandımı merdiven durdurularak. Fıkhi yönden de bir sorun olmadığını, Peygamberimizin deve üzerinde tavaf yapması misaline dayandıran Koparan BEY Revakların yıkılmasının tavafı kolaylaştırmayacağını çünkü tavaf daire çapı büyüyeceğinden tavaf süresinin uzaycağını giriş çıkışlarında daha fazla insanla tıkanacağını dile getiriyor.
Revakları korumanın medeni ve tarihsel bir sorumluluk olduğunu dile getiren Koparan bey;” revakların malzemesi 3000 yıllık nadir bulunan bir taştan elde edilmiştir. Ustaları da abdestsiz yere basmayan insanlardır. Bu nadide ve kıymetli eserlerin üzerinde 500 sene geçmesine rağmen Arabistan sıcağının onlara hiç zarar veremediğini bu nedenle de maddi ve manevi büyük kıymete sahip bu eserleri korumanın bütün insanlar, tüm müslümanlar fakat en başta Osmanlının Torunu olan bizler için dini ve insani bir vazife olduğunu” önemle vurguluyor.
Bu duyarlılığı için Alpaslan Bey’e teşekkür ediyorum. Yazılı ve görsel basın bu donelerle hadiseyi gündeme getirip iyi bir kamuoyu oluşturursa, Suuudları yapacakları bu yanlışlıktan döndürebilirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.