Teslime Gülsen NURDOĞAN

Teslime Gülsen NURDOĞAN

Kabe ve Güvercinler

Umre grubumuz ve rehberimizle tavaftan çıktık ve Kabe kapısına yöneldik. Kapının önündeki avlu güvercinlerle doluydu. İnsanlar onlara habire yem atıyordu. Öyle mutlulardı ki!.. Onlara ne dokunan vardı ne korkutan. Şen şakrak yemlerini yiyorlardı. Kimi uçuyor kimi konuyordu. Kanat şakırtıları umrecilerin ayak seslerine karışıyordu. Bunlar Kabe güvercinleri, burası harem bölgesi, dokunulmaz vadi'nin merkezi… Burada hayvanlara eza etmek yasak. Bırakın öldürmeyi korkutamazsınız bile! Adı üzerinde Harem i şerif burası. Kabe'nin avlusundaki güvercinleri seyrederken gülüyordum ve onlara şöyle seslendim: "Ekmek elden su gölden hey babam heyy!"

Beytullah'ı ziyaret edenin bazı kurallara uyması zorunludur ve bu zorunluluk ibadetin de bir parçasıdır. Güvercinler her zaman buradalar. Doğup, büyüyüp ölüyorlar. Onlara hiç kimse dokunmadı. Hataen dokunan dahi cezasını ödedi. Aklıma Türkiye'deki cami avlularındaki güvercinler geldi. Bu sahneyi daha önce görmüştüm. Fakat esin kaynağının Mekke vadisindeki Kabe olduğunu yeni keşfediyordum. Tabi ki önceden duymuştum Kabe güvercinlerini. Fakat görmekle duymak arasında fark vardı. Burada birebir temaşa ediyordum.

Rızkı veren Allahım dilediğini hesapsız rızıklandırır. Kabe güvercinlerini rızıklandırdığı gibi.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.