xxx65
İstihbarat çuvallaması (mı)?
DTP, özellikle "duyarlı" Ahmet Türk, kınamış oldukları katliamda "Güngören faillerinin adının konması"ndan sonra, önemli, ciddi, derin ve yüzü ile sesi her yana dönük bir açıklama yapabilmeli.
"PKK'nın üstlenmediği" söylenen bir olayda "katliam sanıkları"nın "PKK'lı çıkması"nın da bir izahı olmalı. Peşin hüküm vermek şart değilken, katliam bombasına başka fail isimleri takanların da izahatı bulunmalı.
Bir de aşağıdaki sürece şaşırmalı, soruları eksik etmemeliyiz.
"PKK'nın üstlenmediği" söylenen bir olayda "katliam sanıkları"nın "PKK'lı çıkması"nın da bir izahı olmalı. Peşin hüküm vermek şart değilken, katliam bombasına başka fail isimleri takanların da izahatı bulunmalı.
Bir de aşağıdaki sürece şaşırmalı, soruları eksik etmemeliyiz.
1. Kayıtlara göre, kasım ayında Silopi'de sahte pasaportla giriş yapan "bir kişi" yakalandı. Bülent Öztürk adındaki kişiyle birlikte (yakalanmayan) "Bir Kişi Daha" giriş yapmıştı.
2. Öztürk, bir patlayıcıdan da sorumlu tutuldu ama delil bulunamayınca serbest kaldı.
3. Kısa süre sonra Ankara'dan uyarı geldi: "Öztürk çok tehlikeli bir bombacıdır."
4. Öztürk kayıplara karışmıştı...
5. Belki de karışmamıştı!
6. Sonradan dendiğine göre, İstanbul polisi bir ay boyunca Öztürk'ü izlemeye aldı.
7. Aralık'ın 24'üydü. Açıklamaya göre, Öztürk, İstanbul Mecidiyeköy'de metro için "Akbil" alırken üstüne atlayan bir polis tarafından yakalandı. İki keskin nişancı da gerekirse vurmak için tetikteydi...
8. "Yenibosna'daki hücre evi" nden çıktıktan sonra da izlenmiş, "bombalarla yakalanabilmesi için" bu kadar süre beklenmiş, metroya bomba koyacağı anlaşılınca yakalanmış, üstünde iki tip düzenek ile ölüm oranını artırmak için bilyeler de yüklenmiş 3.5 kilo A 4 patlayıcı ele geçmişti.
9. Kimi açıklamada, ilk bir ay önce Silopi'de yakalanıp bırakılan "bombacı"nın "aylarca izlendiği" bile söyleniyor, kimi açıklamada ise "6 bin kilometre takip edildi" deniyordu.
10. Ocak 2008'de, "Diyarbakır bombacısı"nın da Öztürk ile "aynı ekipten" olduğu belirtildi.
11. Kasımda Silopi'den giriş yapan "Bir Kişi Daha"nın kimliği aylar sonra ortaya çıktı.
12. O da Öztürk gibi "aylarca izlenmiş" miydi, "bombalarla yakalanması için beklenmiş" miydi, "günlerce takip edilmiş" miydi... Tam bilmiyoruz ama özellikle "bombalarla yakalamak için beklemek" üstüne laflar mevcuttu.
13. "Bir Kişi Daha" nın Güngören'de bombayı koyup patlatan Hüseyin Türeli olduğu şimdi açıklanıyor veya onun da Silopi'deki ikinci kişi olduğu iddia ediliyor.
14. O zaman tekrar ve tekrar sormak gerekiyor:
a) Güngören'de bombaları koyan ve bir süre sonra hücre evlerinde kolayca yakalanan Hüseyin Türeli (ve diğer 7 kişi) de günlerce (aylarca) izlenmiş miydi?
b) Bombalı yakalanması için günlerce (aylarca) beklenmiş miydi?
c) Böyle ise, metro bombacısı yakalanabilirken o neden ıska geçildi?
d) İzlenmemişse bile, diğeri yakalandığı halde, onunla aynı tarihte girdiği söylenen Türeli nasıl atlandı?
e) Metro kapısında bomba yüklü birini yakalamak istihbarat ve emniyet başarısı ise, aynı yollarda hareket halindeki bir diğerini yakalayamamak istihbarat ile emniyetin nesi olabilir?
f) Günlerce, aylarca izleme ve bazen yakalayıp bazen ıskalama işlerinin sorumluluğu nasıl bir şeydir?
g) İzlenen bombacıların bazen serbestçe dolaşabilmesinde başka bir zaaf da var mıdır!
2. Öztürk, bir patlayıcıdan da sorumlu tutuldu ama delil bulunamayınca serbest kaldı.
3. Kısa süre sonra Ankara'dan uyarı geldi: "Öztürk çok tehlikeli bir bombacıdır."
4. Öztürk kayıplara karışmıştı...
5. Belki de karışmamıştı!
6. Sonradan dendiğine göre, İstanbul polisi bir ay boyunca Öztürk'ü izlemeye aldı.
7. Aralık'ın 24'üydü. Açıklamaya göre, Öztürk, İstanbul Mecidiyeköy'de metro için "Akbil" alırken üstüne atlayan bir polis tarafından yakalandı. İki keskin nişancı da gerekirse vurmak için tetikteydi...
8. "Yenibosna'daki hücre evi" nden çıktıktan sonra da izlenmiş, "bombalarla yakalanabilmesi için" bu kadar süre beklenmiş, metroya bomba koyacağı anlaşılınca yakalanmış, üstünde iki tip düzenek ile ölüm oranını artırmak için bilyeler de yüklenmiş 3.5 kilo A 4 patlayıcı ele geçmişti.
9. Kimi açıklamada, ilk bir ay önce Silopi'de yakalanıp bırakılan "bombacı"nın "aylarca izlendiği" bile söyleniyor, kimi açıklamada ise "6 bin kilometre takip edildi" deniyordu.
10. Ocak 2008'de, "Diyarbakır bombacısı"nın da Öztürk ile "aynı ekipten" olduğu belirtildi.
11. Kasımda Silopi'den giriş yapan "Bir Kişi Daha"nın kimliği aylar sonra ortaya çıktı.
12. O da Öztürk gibi "aylarca izlenmiş" miydi, "bombalarla yakalanması için beklenmiş" miydi, "günlerce takip edilmiş" miydi... Tam bilmiyoruz ama özellikle "bombalarla yakalamak için beklemek" üstüne laflar mevcuttu.
13. "Bir Kişi Daha" nın Güngören'de bombayı koyup patlatan Hüseyin Türeli olduğu şimdi açıklanıyor veya onun da Silopi'deki ikinci kişi olduğu iddia ediliyor.
14. O zaman tekrar ve tekrar sormak gerekiyor:
a) Güngören'de bombaları koyan ve bir süre sonra hücre evlerinde kolayca yakalanan Hüseyin Türeli (ve diğer 7 kişi) de günlerce (aylarca) izlenmiş miydi?
b) Bombalı yakalanması için günlerce (aylarca) beklenmiş miydi?
c) Böyle ise, metro bombacısı yakalanabilirken o neden ıska geçildi?
d) İzlenmemişse bile, diğeri yakalandığı halde, onunla aynı tarihte girdiği söylenen Türeli nasıl atlandı?
e) Metro kapısında bomba yüklü birini yakalamak istihbarat ve emniyet başarısı ise, aynı yollarda hareket halindeki bir diğerini yakalayamamak istihbarat ile emniyetin nesi olabilir?
f) Günlerce, aylarca izleme ve bazen yakalayıp bazen ıskalama işlerinin sorumluluğu nasıl bir şeydir?
g) İzlenen bombacıların bazen serbestçe dolaşabilmesinde başka bir zaaf da var mıdır!