Lütfi AYHAN
İslam’ın Şartı Beş mi?
Namaz kılmayı Cihad etmekten, oruç tutmayı, adil olmaktan, zekat vermeyi, Salihlerle beraber olmaktan, hacca gitmeyi zalime düşman, mazluma dost olmaktan ayırmak bizleri, dinimizi bir bütün olarak düşünmekten alı kor.
Dinimizin temel kaynakları ebedi mesaj Kuran ile Peygamber (sav)in sünnetidir. Bizler Peygamberimizin sünnetini altı büyük Hadis kitabı olan “Kütübi sitteden” öğrenmekteyiz. Kuranda geçen bunca ayet ile bu altı ana hadis kitabında bulunan binlerce hadis bizlere bu dünyada mutlu ve huzurlu ebedi âlemde de saadetli ve cennetli bir hayatın kapılarını aralıyor.
Bir hayat nizamı, bir yaşam rehberi, bir ahret kılavuzu olan ve insanlara sonsuz bir hayatın kılavuzluğunu yapan dinimizi anlamaya çalışmak, onu hayatımıza rehber kılmak pek de kolay değildir. Allah Tealanın indirdiği bir ayeti peygamberimizin söylediği bir hadisi şerifi konu ile ilgili diğer ayet ve hadislerle karşılaştırmadan, onları tek başına düşünmek bizleri her zaman yanıltabilir. Bunun en basit örneğini Kuranda içkinin yasaklanması konusunda görürüz. Allahütealâ içkiyi direk yasaklamamış bu konuda tedrici bir metot uygulamıştır. Aynı şeyi peygamberimizin sünnetinde de görüyoruz. O şanlı peygamber değişik zamanlarda değişik mekânlarda, değişik kişilere, değişik uyarılar yapmış, değişik kısıtlamalar getirmiştir. Bu nedenle bir konu ile ilgili görüşümüzü oluştururken, amel edeceğimiz bir konu ile ilgili ayet ve hadislere bakarken tek bir ayet veya tek bir hadisle iktifa etmemek, aksine konu ile ilgili tüm materyalleri göz önünde bulundurmak zorundayız.
Bu girizgâhtan sonra sadede gelirsek ümmetin âlimlerinin dini öğretmek için muhatabının yaşına, bilgi durumuna göre öne çıkardığı bazı temel bilgileri hayatın tümüne şamil kılmak yanlışlığına düşmemeliyiz. 5-6yaşlarındaki bir çocuğa dini ilimlere girerken en başta öğretilen kuralları dinin tümü gibi görmek yanlışlığına düşememeliyiz. Bizlere çocukken sorulan “İslam’ın şartı kaç ?” sorusunun ve cevabının dini ilimlere bir girizgâh mahiyetinde olduğunu unutmamalıyız. Yoksa peygamberimiz bu hadisten sonra konu ile ilgili çok fazla hadis söylemiştir. Yoksa İslam sadece bu beş şarttan ibaret değildir.
İslam’ın Şartı Çok
Kuranın ve hadislerin ışığında biz müminlere farz kılınan, biz Müslümanlara kaçınmamız için emredilen emirler ve nehiylere bir göz atarsak gerçek daha iyi anlaşılır. Bu babdan olmak üzere:
a-Namaz kılmak nasıl farzsa, Allah’a, peygambere anneye babaya ve bizden olan emirlere itaat etmek de, cihat da farzdır.
b-İçki içmek, zina yapmak, hırsızlık yapmak, yalan söylemek… nasıl haramsa, haksızlığa suskun kalmak, zalime boyun eğmek, kötülüğü, yanlışlığı görmezden gelmek de haramdır.
c- Oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek nasıl ki üzerimize farz ise, iyiliği emretmek, kötülüğü nehyetmek, adil, temiz, dürüst, vakur… Olmak da farzdır.
d- Kelime-i şahadet getirmek nasıl İslam’ın bir şartı ise, Allaha meleklere ahirete inanmak nasıl imanın bir esası ise; Açları doyurmak, garibanları düşünmek, iki bacağımız ve iki çenemiz arasındakilere sahip olmak, az konuşmak az uyumak, az yemek, sade yaşamak, israftan, lüksten, şatafattan kaçınmak da aynen öyledir.
Velhasıl dinimizi Sade bir ayetin, sade bir hadisin ışığında görmeye çalışırsak konu ile daha sonradan inen ayetleri, konu ile peygamberimizin söylediği tüm hadisleri, konu ile ilgili sahabenin icmalarını ve büyük imamların içtihatlarını görmeden sonuca varmak istersek yanılırız. Dinimizi, ancak bu kaynakların tümünün ışığında değerlendiğimizde tam öğrenmiş oluruz. Bu ışıkların tümünün yansımaları altında dinimize baktığımızda İslam’ın Şartının beş değil çok olduğunu anlarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.