xxx43
İslâm İle Marksizm Asla Bağdaşmaz
Adamlar Marksist-Leninist... Marksist-Leninist ideolojiyi din gibi benimseyen kimselerin inançları, düşünceleri, görüşleri, çare ve çözümleri nelerdir?..Bir bir sayayım:
1. Onlar materyalisttir. Allah'a, Peygambere, dine, âhirete inanmazlar.
2. Marks "Din halkın afyonudur"! demiştir.
3.Sovyetler Birliği'nde, Mao Çininde, diğer komünist rejimlerde dine ve dindarlara karşı savaş açılmıştır.
4. Sovyetler Birliği'nde birkaç göstermelik cami dışında bütün camiler kapatılmıştır.
5. İslâm medreseleri kapatılmıştır.
6. Müslümanların haccetmesine izin verilmemiştir. Bütün Sovyetler Birliği'nden her yıl sadece yirmi kadar casus hacca gönderilirdi...
7. Marksist-Leninistler Hz.Muhammed'e, Kur'âna inanmazlar. Aksine aşırı düşmanlık gösterirler.
8.Sovyetler Birliği'nde Bezbojnikler (Allahsızlar) derneği her yıl binlerce dinsizlik konferansı veriyordu.
9. Komünistler Müslümanların temel hak ve hürriyetlerini tanımazlar. İktidar oldukları her yerde Müslümanları ezmişlerdir. (Sadece Yugoslavya'da Tito, Romanya'da Çavuşeski Müslümanlara biraz tolerans göstermişlerdir.)
Dünyada birbirleriyle uyuşmayan, bağdaşmayan ilk iki şey İslam ile Marksizmdir.
Zamanımızda bazı İslamcıların, Marksistlere dost olduğunu, onları sevdiğini, onlarla işbirliği yaptığını, onları savunduğunu, onları akladığını üzüntüyle görmekteyim.
Bunların yaptığı İslam ile bağdaştırılamaz.
Müslüman elbette Hıristiyana, Yahudiye, ateiste, Marksiste karşı âdil olacaktır ama onları benimsemek İslâm'a uymaz.
Müslüman Allah için sever, Allah için buğz eder.
Bütün İslâmcılara komünistsever demiyorum... Sevenleri tenkit ediyor ve uyarıyorum.
Komünistler Marks'ı, Engels'i, Lenin'i, Stalin'i, Mao'yu, Ho-Şi-Minh'i ve diğer kızıl diktatörleri putlaştırmışlar, onları ilâh edinmişlerdir.
Birtakım İslâmcılar nasıl olur da Allah, Peygamber, İslâm, Kur'ân düşmanlarını sevebilir, onlarla dostluk bağları kurabilir, onlarla işbirliği yapabilir, anlamakta ve hele kabul etmekte güçlük çekiyorum.
Komünistsever İslâmcıların bazıları, beni bu düşüncelerimden dolayı Amerikancı olarak suçlayıp duruyor. Yalandır, iftiradır. Bir Müslüman Amerikancı da olmaz, Komünist de olmaz, Yahudi ve Nasranî muhibbi de olmaz.
Bir Müslüman gayr-i müslimleri asla dost ve velî (idareci) olarak kabul etmez.
Yakın tarihte İslâm'ın ve Müslümanların en büyük düşmanı Komünizm ve Komünistler olmuştur.
Rusya'da çarlık rejiminde Müslümanların camileri, okulları, medreseleri, dernekleri, dergahları, medyaları, Duma'da mebusları vardı. Az buçuk sesleri çıkıyordu. Sonra Bolşevik ihtilâli oldu ve Komünist sistem Müslümanların üzerinden silindir gibi geçti.
Müslümanlar Çarlık rejiminde de esirdiler ama köleliğin de dereceleri vardır. Çarlık zamanındaki esaret, Komünist rejim esaretinden ehvendi.
Adalet ve insaf duygularına sahip, sağduyu sahibi, akıllı ve vicdanlı hiçbir mü'min Komünistlerle işbirliği yapamaz. Onları seven, kendisini yiyecek kurdu seven akılsız koyun gibidir.
* (İkinci yazı)
BİR MİLYON TON BUĞDAY İTHAL EDİLECEKMİŞ
TÜRKİYE 2011 yılında bir milyon ton buğday ithal edecekmiş. Bu haber beni üzdü ve kaygılandırdı.
Buğday ithal edebilmek için iki şeyin bulunması lazımdır:Bir, buğdayı satın alacak para; iki, satın alınabilecek buğday. Şu anda ikisi de var, lakin büyük bir buhranda, mesela savaş çıktığında para bulunabilir ama buğdayın bulunmama ihtimali büyüktür.
Dünyanın sayılı tahıl ambarlarından biri olan ülkemiz bu hale nasıl düştü?
Son yıllarda 2,5 milyon köylü ve tarımcı boş kalmış. Toprakların bir kısmı yapılaşmaya gitmiş, bir kısmı da boş duruyor, ekilmiyor.
Japonya, muhtaç olduğu pirincin bir kısmını dışarıdan satın alıyormuş... Neden? Çünkü o ülkenin toprakları, halkı doyuracak kadar pirinç üretmeye yeterli değildir. Biz kendimizi Japonya ile kıyaslayamayız. Biz, buğday yetiştirilebilecek topraklarımızın hepsini (eskiden olduğu gibi) ekip üretim yapabilsek, değil dışarıdan ithal etmek harice buğday satabiliriz.
Efendim, buğday yetiştireceğimize sanayiimizi geliştirip daha fazla para kazanıyoruz... Bu bahane de çürüktür. Çünkü sanayii en ileri ülkeler kendilerine yetecek ve hattâ bazısı fazlasını dışarıya satacak kadar buğday üretiyor.
Eskiden buğday ambarı olan,
Fazla buğdayını ihraç eden,
Topraklarını bugünkünden daha iyi değerlendiren Türkiye'nin
Şimdi buğday ithal etmesi
Çok üzücüdür.
Çok düşündürücüdür.
Buğday Allah'ın en büyük nimetidir. Bu nimette darlık ve sıkıntı olması büyük bir felâkettir.