Osmanlı İmparatorluğunun son yüz yılına kadar dünya hakimiyeti olan İslam dünyası o dönemden günümüze kadar yavaş yavaş başlayıp sonraları devam eden bir iç savaşın içine sokulmuştur. Düşük yoğunlukluda olsa birçok bölgede ölen insanla patlayan bombalar hep bizim yüreğimizi yakıyor maalesef.

Orta çağ karanlığında batıya özellikle Avrupa’ya baktığımızda mezhep savaşları, ırk savaşları ve iktidar savaşlarını görürüz. Sorunlu bölgeler sorunlu konular savaşların sürekliliğini sağlamıştır.

Örneğin Alses Loren bölgesi yıllarca Fransa ve Almanya arasında sorun olmuştur. Yine kiliseler arasındaki farklı görüşler diğer taraftan kilise ve bilim dünyasının farklı düşünmesi savaşları kavgaları büyütmüştür.

Bu kavgalar batı için uzun süren istikrarsızlık ve yoksulluğu beraberinde getirmiş ve yıllarca batıyı geri bıraktığı gibi kan ve göz yaşını da sürekli kılmıştır.

Sonraları 1800 yılların sonlarına doğru batı uyanmış sorunlar konuşarak bir araya gelerek çözülmeye çalışılmış en kötüsü ertelenip kavga nedeni olmaktan çıkarılmıştır. Bu dönem öncesi batı için acı ama büyük bir tecrübe olmuştur. Özellikle Avrupa yine bu tip sıkıntıları tekrar yaşamamak için Avrupa birliğinin oluşturma yoluna gitmiştir. Aşırı mezhepçilik, milliyetçilik yerini çıkar birliği, ekonomik önceliklere bırakmıştır.

Batı bu acı tecrübelerinden aldığı derslerle doğuyu yönetmek istemiş bunun içinde kendi hastalıklarını doğuya taşıyarak doğuyu istikrarsızlaştırıp tam bir sömürü alanı yapma yoluna gitmiştir.

Öncelikle batı devşirdiği doğunun zeki çocukları ve bizzat kendi istihbarat elemanları vasıtasıyla doğuyu ırkçılık, kavmiyetçilik, mezhepçilik ve benzeri ayrılıklara yol açan zararlı düşüncelerin sahası haline getirilmiştir.

Hindistan parçalanmış, İslam dünyasından onlarca devletçik oluşmuş, oluşmakla kalmayıp buralarda onlarca farklı gurup oluşturulup ayrılıklar iyice derinleştirilmiştir. Bunlara silah ve siyasi desteğin her türlüsü verilmiştir. Örneğin her türlü terör örgütleri batı başkentlerinde rahatça hareket ederken doğu için faydalı olacak düşünceler yasaklanmıştır.

Sonuç doğuyu batı orta çağına sürükleyen kavgalar atışmalar ve istikrarsız bir İslam dünyası ortaya çıkmıştır. Üretenler değil kavga edenler batı tarafından alkışlanmış. Bunun dışına çıkan doğu liderleri darbelerle al aşağı edilmek istenmiştir.

Türkiye’ye bugün kurulan tüm tuzaklar batının Türkiye’deki terör örgütlerine verdiği desteğin günümüzde bu kadar aleni olmasının tek nedeni Türkiye kendi orta çağından çıktı artık süper güç.

Batının agresifliğinin nedeni de bugün bu

dualarımız tüm İslam aleminin kendi orta çağından çıkıp ayrılıklara son vermesi

                                                  HİKAYENAME

Bugün ki hikayemiz yine bir arkadaştan. Arkadaş  bundan yıllar önce İstanbul da Galata köprüsünde yürüyorum dedi. Birden baktım telefon telefon 15 lira 15 lira diye bir ses yankılanıyor. Baktım adamın elinde o dönemin son model telefonu sordum gerçek mi, telefon 15 liramı adam evet dedi tabi ki bak gerçek dedi. Neredeyse telefon onda bir fiyatına satılıyor hemen almak için 15 lirayı uzattım adama. Adam aldı parayı cebine koydu sonra diğer elinden bir torba çıkarıp hadi çek şansını demez mi. Arkadaş ne şansı değince adam telefon şansı çek üç hakkın var belki sana çıkar demiş. Arkadaş telefon 15 liraydı deyince adam enayimizeyiz telefonu bu fiyata verelim kılıfını bile alamazsın bu fiyata. Sen bizimi kandırmaya çalışıyorsun deyince adam, arkadaş durumu anlamış. Bakmış cevrede birkaç kişiler mecburen çekmiş torbadan şansını üç kez çekmiş adam arkadaşa bakmış gülerek seni sevdik bir kez de bizden olsun demişler.Sonuçta gitmiş bizim arkadaşın 15 lirası. O günkü galata köprüsü şimdi birçok TV kanalı olmuş aynı mantıkla insanlar dolandırılıyorlar maalesef. Unutmayalım tüm kapanlar yemlerle avını çeker.

Selam ve duayla

Tahirhan Gül

tahirhangul