Bilgin ERDOĞAN

Bilgin ERDOĞAN

Islah evi Hatıratından (2) Empati ve Suç İlişkisi

Empati ve Suç İlişkisi

Empati insanlığa hizmet etme yolunda olanlar icin anahtar bir kavram. Empati veya eşduyum, bir başkasının duygularını, veya davranışlarıni anlamak ve içselleştirmek demektir.Sağlıklı bir empati icin sadece muhatap oldugunuz kisinin.yerine kendinizi koyarak, olaylara onun gözüyle bakmak yetmez aynı zamanda o kimsenin duygu ve düşüncelerini doğru olarak hissetmekte önemlidir.

Empati, kelime itibarıyla (em-pathos) yani duyguya nüfuz edebilme durumu…Kisinin diğer özneleri ve nesneleri gözlemleyebilme   hali… Bireyin kendini başkasının yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini hissedebilme yetisi… “Pathos”Yunanca “duygu-his” demek…Kelimenin etimolojisi ecnebi ama anlamı ve felsefesi itibarıyla Allah’ın muradını anlamanın olmazsa olmazi… Empati eksikliği Allah’in ve kulun muradını anlamaya engel…

Epiktetos “Bu kapıdan imansız ve bencil olan giremez“ der…İmansızlık ve bencillik arasında bir ilişki kuruyor antik Yunan medeniyetinin ahlâkçı filozofu… “Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden degildir”  öğüdünde olduğu gibi…Hakikatin dili bir…

Bugün Amerika’da hemen hemen her 100 kisiden biri hapishanelerde mahkum. Dünya’da hergün suc oranlari artis gostermekte. Bir insan nicin suc isler? sorusunun cevabi cok girift. Klasik olarak, Cesar Beccario ve Jeremy Bentham gibi teorisyenler insanlardaki yasadisi duygularin yasalara olan sorumluluk bilincine veya yasalardan korkmaya agir basmasi hali olarak tanimliyorlar. Daha derin nedenleri var tabii ki suc isleme psikolojisinin.

On iki yıldır Amerikan hapishanelerinde içlerinde seri katilden, uyuşturucu kaçakçısına,gaspçısına veya mütecavize kadar çok farklı suç işleyen insanların içindeyim..Onları anlamaya ve dini acidan rehabilite etmeye calisma gibi bir vazifemiz var. Bu mahkumların  her birinin başka başka hikayeleri ve suç işleme nedenleri var.   Ancak muhatap oldugun insanlarin en temel ortak özelligi nedir deseniz empati eksikligi diyebilirim.

Tarihin başından beri tüm zulüm ve haksızlıklar empati olmadığı için irtikap edilmektedir. Empati olsaydı Kabil katletmeyecekti Habili ve icad edilmeyecekti yeryüzünde cinayet…Empati olsaydı olmayacaktı zulüm ve yaşanmayacaktı ihanet.. Empati eksikliğinden ne yaşıyorsak hep.

Cinsel suc isledigi icin 1982’den 2062’ye kadar hüküm yemis olan bir mahkumun hikayesini dinledigimde hakikaten tüylerim diken diken oldu. Bu mahkum uc tane 18 yasindan kucuk kıza tecavuz etmis. Bunu duyan bu suçu irtikap edenden normal şartlarda igrenir. Ki kendisinde bu yapmis oldugundan buyuk bir mahcubiyet icinde. Simdi 50 yaşın sonlarinda bu suçu islediginde 20 yaşındaymış.

Mahkumlar benimle kimseyle paylaşmadıklarını yada sadece cok yakınlarıyla paylaştıklarını anlatabiliyorlar. Bu mahkumun başından henuz 14 yaşındayken tecavuz olayı gecmis. Mahallesindeki kendisinden yaşca büyük bir komşusu tecavuz etmis. Bu olayı yaşadığında tabii buyuk bir travma gecirmis.Kimseye anlatamamış.Sokakta uzun uzun yürümüş ve eve gitmek istememiş. Hatta o gün eve geç gittigi icin ailesi tarafından azarlanmış. Annesi zaten hafif meşrep oldugu icin babasını surekli aldatıyor ve babası tarafindan siddet goruyormus. Ve bir iki yil sonra dayanamamis ve evi terketmis. Bir baska akrabasiyla yasamis. Ancak gunden güne icindeki intikam duygusu büyümüş. Birgün eline silah almis ve kendisine tecavuz eden bu sapık adamı öldürecekmiş. Ancak bir şekilde tetige basamamış. Ancak daha sonraları seytan daha baska bir sekilde çelmiş kafasını. Bu adamın yiğenlerine bu adamın kendisine yaptığını yapmak. Yani tecavuz etmek. Tam üç kisiye bu sekilde tecavuz etmis.Aslında bu bir sekilde nefret sucu.Yirmi yaslarinda bir genç o dönemlerde bunu yaptığında.

Cinsel suçluların cogu anneleriyle problemli olan kimseler. Oyle ki bu mahkumun annesi oglunun kaldigi hapishanede bir adamla dahi görüsebiliyormuş. Mahkumlardan bir arkadası “Bugün anneni ziyaret odasinda el ele tutuşurken filancayla gördüm” deyince cinleri tepesine cıkmış.Düşünün ki dışardakilerle babasını aldatması bir tarafa oğlunun hapis yattığı yere gelip ordaki baska bir mahkumla böyle bir iletişime geçmesi artık empati’nin dibe vurmasi.. Böyle bir anneye saygı duyulur mu diye bana sordu. Ömrum boyunca başım önümde gezdim. Hapishanede bunu bana nasıl yaptın? diye annesine mektup yazmış.

Bu tür suçlarda isin psikolojik tarafının oldugu bir realite. Sadece yasalardaki şiddetin ve kararlılığın yetersizligi ile tanımlamak yetersiz.Insanlara empatiyi öğretmeliyiz.Bu bir meslek-i Muhammedi.. Allah resulü Cüleybib isimli gence empatiyi öğütlüyordu.“Ey genç! Annenle zina yapılmasını istermisin? Peki kadeşinle? Teyzenle?” deyince Cüleybib anlıyor empatiyi ve ağlıyor…Ağladıkca vicdanı bileniyor ve parlıyor… Cüleybib bir haya abidesi oluyordu…

Empati, vicdanımızdan düşen ve ayaklar altında paspas ettiğimiz ipek mendil gibi!Yüreklerimize yabacılaşmışız herşeyden önce biz...Empati eksikliğinden yaşadığımız tüm acılar ve irtikap ettiğimiz günahlar...Devrimci olamayışımız beden  ülkemizin baskenti  olan yüreğimizde.. Edebiyat,tarih veya geometri gibi empati eğitimine ihtiyacı var insanımızın.

Sen sana ne sanırsan ayruğada onu san

Dört kitabın manası budur eğer var ise

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.