Nigar ALMANGIZI
İnsanlık Yolundan Gidiyorum
Erdoğan’ın Davos konuşmasının ardından medyada değişik fikirler dile getirildi. Bende ilk gün Erdoğan’ın konuşmasını alkışlayarak Azerbaycan medyasında fikirlerimi söyledim. Aslında bu defa da köşe yazıma gecen yazımın devamını yazacaktım. Ama medyada yazılanlar beni yeniden Erdoğan’ın tarihe altın harflerle yazılacak olan attığı adımı bildirmeye yöneltti.
Beni tanıyan herkes bilir ki Erdoğan’ın içerideki siyasetiyle çoğu zaman hoşlanmadığımı, ülkemde yayınlanan gazetelerde yazdığım yazılarda zaman-zaman bu yaptığı siyasete yoğun eleştiriler yapmışımdır. Erdoğan’ın iktidara geldiği günden bu yana dünyada kaybolmakta olan Osmanlı’yı geri getiren siyaseti bir Türk olarak her zaman beni gururlandırmıştır.
Erdoğan’ın dünyaya ağalık etmek isteyenlere yerlerini ve hadlerini bildirmesi övünmeye değer bir davranıştır. Doğrudur bazıları bu konuşmanın mahalli seçimler öncesinde oy avcılığı olarak değerlendirmesi normaldir. Ama yazıklar olsun ki bu tür düşüncelere girmek siyasi bir seviyesizliktir. Erdoğan’ın malum konuşmasını seyreden çocuklar bile onun ne kadar samimi ne kadar içten konuştuğunu ve gerçekten de Gazze’de meydana gelen katliama bir insan olarak önem verdiğini anlamıştır. Bunlar akıllarına gelen değişik fikirleri söyleyerek insanları şaşırtmaktadırlar. Ama görünen odur ki Halkın gözü terazidir deyimini unutmuş gibiler. Sözün özü boşu boşuna kendinizi yormayın.
Gelelim meselenin Yahudi lobisiyle Türkler arsındaki problemlerin çıkacağını söyleyenlere. Onlara bir örnek göstereyim Hz. Ali’nin bir sözü bunu çok güzel açıklıyor. Zalimin karsısına duvar gibi durmayan kimse, gelecekte ondan göreceği herhangi bir zulme katlanmalıdır. Kısacası Erdoğan bu lobilerden korkup geri çekilmektense bu sözleri içinden gelerek söylemiş ve adımını atmıştır. Atalarımızın bizlere her ne kadar Yahudi sermayesinden nemalanan insanlar olsa da bıraktığı büyük Türk adını ve Türkün cesaretini geri getirmiştir. Sadece bize değil tüm İslam alemine. Düşünüyorum da dinine milletine hürmeti olan herkes bu düşüncelerdedir.
Yüzümü bazı Azeri Türklerine çeviriyorum ve diyorum ki ayıptır. Yahudilere yaltaklanarak aklınıza geleni yazdınız. Ne de çabuk Karabağda dökülen kanları unuttunuz? Hepiniz açıklamalarınızda Yahudi lobisiyle olan dostluklarınızı yazıyorsunuz. Soruyorum bu hangi dostluktur? 17 yıl önce 1992 yılının Şubat ayının 25-26 ya geçen gece Gazze’de olan katliam benzeri katliamlar Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Hocalı şehrinde olmadımı? Ayni gün Rus-Ermeni birleşmeleri neticesinde silahlanarak havadan ve karadan Hocalıyı işgal edip bir şehri haritadan silmediler mi? O gün binlerce günahsız yaşlı, çocuk, kadın katliama kurban gitmedi mi? İsrail’in Gazzede kullandığı yasaklanmış silahlar o gün Hocalı da kullanılmadı mı? Bunları sizlerin sürekli övgüyle bahsettiğiniz Yahudi lobisi de gayet iyi bilir. Hani gösterin bana bir kerecik olsun bu olaylara itiraz ettiler mi ? Tabi ki hayır. Ama yine de dar günümüzde yanımızda olan Türkiye Devleti olmuştur. Eminim ki Erdoğan o dönemde hakimiyette olsaydı mutlaka bugün attığı adımı atacaktı. Nasıl ki Ermenistan’la aralarında herhangi bir konuşma olduğunda Ermenilerin işgal ettikleri Karabağ toprağının esaretten kurtulmadan hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini söylüyorlar ve Azerbaycan hakları bizim haklarımızdır demekteler. Tek cümle Ayıptır arkadaşlar kendinize gelin. Ama biliyorum ki nemalanmanız Yahudice amerikana ne bileyim Türk düşmanlarına yaltaklanarak oluyor. Unutmayın ki tarih vatana millete bağlılığı asla unutmaz sizin iğrenç oyunlarınızı değil.
Bu arada Azerbaycan-İsrail parlamenterler arası dostluk grubunun üyesi milletvekilimiz Lale Abbasova olan olaylardan dolayı itiraz edip gruptan ayrılmak için müracaatta bulunmuştur. Hatta ona Yahudi asıllı milletvekili Yelda Abramov sende mi Erdoğan’ın yolundasın demiştir. Çok erkeklere örnek olan Lale Hanım ben insanlık yolundan gidiyorum cevabını vermiştir. Bu çok güzel bir gelişmedir. Diyorum ki içimizde her ne kadar menfaatperestler olsa da insanlık namına herşeyini kaybetmeyi göze alan insanlarımızda az değil. Kim ne derse desin, büyük Türk halkı nerede ve hangi durumda olursa olsun dik durma becerisine sahiptir. Lale hanım çok yaşayın, siz bir milletvekilinden önce bir Türk kızı bir Türk anasısınız. Size de bu yakışırdı. Sizinle gurur duyuyoruz güzel Türk anası.
Sen sen ol lütfen önce bir kendin ol
İnan ey gençlik sana lazım değil başka bir yol
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.