Gençliğin sahip çıkmadığı, hiçbir fikrin, hiçbir inancın, hiçbir ideolojinin, geleceği yoktur!.
Günümüzde gençliğe rehberlik edecek, inanmış aydınlara çok önemle ihtiyacı vardır... Başı boş bırakılmış genç nesiller, bilakis karanlık yarınların maalesef habercisidir!
Biz farkına varalım veya varmayalım bütün ezilen, sömürülen, kahredilen milletlerin ve insanların ümidi TÜRKİYEDİR!
Kimlik bunalımından hemen çıkmalıyız!. Tarih, Türk'ün islâm’la, islâmın da Türk’lük ile güçlendiğini inkar edilemez biçimde ortaya koymuştur!.. Emperyalistler, bir ülkenin yer Altı ve yer üstü zenginliklerini ele geçirmeden önce, o ülkenin insanlarının gönüllerini feth etmek isterler…
Biliyormusunuz? Son 180 yıldır, topraklarımızda sinsice sürdürülen, Türk siyonizm savaşı vardır. Bizim için tehlikeli olan en korkunç ittifak ise, Yahudi Hristiyan işbirliğidir!
Sinsice yapılanan Yahudi Hristiyan işbirliğini uluslararası arenada her platform'da görmek mümkün… Peki kendimizi sorguladıkmı hiç? Bizler bu tehlikeli ittifaka karşı ne yapıyoruz?!
Ülkemiz ekonomi politikalarını incelediğimde inanılmaz bir gerçek ile karşı karşıya kalıyor insan… Kendi milli şartlarımızı hedeflerimizi ve menfaatlerimizi ihmal ve inkar ederek, yabani tecrübelere ve de hazır reçetelere kapılan basiretsiz bir ekonomi politikasının sömürge ekonomisine yol açtığını açıkça görüyoruz. Bundan da en çok emperyalizm ve siyonizm sebepleniyor, bu durumu nedense? Hükümeti ve milleti ile seyrediyoruz!.
Eski tarihlerde tüm dünyanın tarih kronolojisine altın harfler ile geçen ‘’Dahilerimiz’’ var bizim. Şu günler de ancak çakma ve taklitçi dâhileri görüyoruz ne yazık ki!
Bir 'DAHİ' Ancak tarih mirasından güç alır! Basiretsiz biri bu mirasın içinde boğulur! Bütün dahilerin arkasında ise büyük bir tarih vardır! Kimsenin Türk ve İslam kelimelerinin yan yana gelmesinden korkmasına gerek yoktur! Düşmanlarımızı korkutan, bilakis bu mukaddes kavramdır!.. Biz bu mukaddesatı yol haritası yapmamız lazım değil mi kendimize?
Bir ideolojinin toplumdaki etkileme gücünü ölçmek için, O ideolojinin, toplumda meydana getirdiği, modaların yaygınlaşma gücüne bakılabilir. Köklü bir ideolojinin davacısı olan kişi, Bir iman, aşk, aksiyon ve karakter adamıdır! Bilakis küçük politikaların adamı kesinlikle değildir!
Bir ''Lider'' imal edilemez!. Bilakis onu milli şartlar ve ortam hazırlayarak, ve de zorlayarak o noktaya getirir! Lider kendini değil, bilakis davasının düşünür. Lider etrafında davasının en samimi adamlarını toplayıp, organize edebilen bir kimsedir. Bir lider; zeka, tecrübe, ve idealizm sahibi insanları bir arada birleştirme yeteneğine sahiptir. böylece büyük kahramanlar doğmasını da sağlar…

Bakınız bu ülkede bazı basiretsiz kadrolar değişmedikçe, anayasalar, kanunlar, kararnameler ve tüzükler değişse bile, bir mana ifade etmez!. Benim ve davamın mücadelesi, bazı kurumlar ile değil, kurumları yöneten kadrolarladır. Bu kadrolara destek vermek ise, yaptıkları basiretsiz ve çirkin işleri, temize çıkartmaktan başka bir şey değildir.
Biz büyük bir milletiz!. Büyük milletlerin zaferleri ve ısdıraplarıda büyük olur!. Bu vatan asla birkaç basiretsizin safsatasına, birkaç hainin fesadına, bir kaç ahmağın gafletine kurban edilemeyecek kadar aziz ve kutsaldır!..
Bu ülkede iktidara talip olmak hem çok kolay, hem de çok zordur! Kolaydır emparyalizm destekli iktidar rüzgarına girer belki başarılı olabilirsin, ama bu rüzgar ilerleyen zamanda inanılmaz bir fırtınaya dönüşür. Fırtına hortumu meydana getirir, sende hortuma kapılıp gidersin hiç yere! İsmin bile tarihin tozlu sayfalarında unutulur! Zordur emperyaliz karşıtı olursun önün her türlü mecradan kesilmeye çalışılır ve bu şekilde iktidara talip olanın, yetki isteyenin, gücünü sonuna kadar kullanması ve başını da bilakis rehine koyması gerekir!..
İnsanı insan yapan şey duygularındaki farklılıktır. Üstün yapanda bu duyguların azameti ve derinliğidir aslında...
Günümüzde emperyalizm dayanaklı; siyaset, ticaret, bürokrasi ve diplomasi vardır. Ve şu günlerde güçleri adeta zirvededir. Hatta önceden emperyalizm karşıtıyım diye kendini adeta yırtan birtakım takva zevat, statü ve servetlerini korumak için maalesef onların esaretine girmiştir...
İnsanın kendine yabancılaşması, manevi ve milli tüm ölçülerin kendisinde, bilakis kaybettiğinin alâmetidir...
Bugün bu ülkede herkes kendisi için, yaşamına göre bir demokrasi istemektedir. Müslüman aleminin, milletimizin geleceği, vatanın bütünlüğü bu hengâmede ne yazık ki, akla gelmez olmuştur!
Ne diyelim, Bir gün gelir bu çarpıklıkları bilinçli bir nesil gelip, haykırarak inşallah düzeltir.
Hadi kendimizi sorgulayalım. Bizler inançlı bir Müslüman olarak, bu yaptırımlara karşı ne yaptık?!
Ves… Selam…
İbrahim DANACILAR

https://twitter.com/#!/iBR_DANACILAR