xxx11
İleri gideceklerdi!
Akılları sıra ileri gideceklerdi! Ne var ki eskisinden de geriye gittiler! Şimdi yana yakıla "Baykal'lı günlerden gerilerdeyiz" diyorlar!
Kemal Kılıçdaroğlu denemesi hüsranla sonuçlanacağa benziyor!
Büyük umutlarla işbaşı yaptırdıkları Kılıçdaroğlu hızla sona doğru gidiyor!
Rüzgarı yakaladıklarını sanıyorlardı!
Bir de baktılar ki rüzgar onları önüne katmış götürmüş!
Eskisinden çok daha gerilere savurmuş!
Şimdi Baykal'lı günleri arıyorlar!
Yeniden o günlere dönebilirler mi?
Zor dönerler!
Çünkü CHP'de çiviler yerinden oynamış durumda!
Ve birbirlerine karşı ayak oyunları başladı!
Genel Başkan partililere emir veriyor:
Sakın Baykal'a cevap vermeyin!
Cevap vermeme emrine ilk uyan Baykal oluyor!
Ve Kılıçdaroğlu'na cevap vermiyor!
Bu cevap vermeyiş bize oldukça manidar geldi!
Önder Sav bir laf ettiğinde vakit geçirmeksizin anında cevabı patlatan Baykal, Kılıçdaroğlu'na neden cevap vermiyor dersiniz?
O'nu kaale almıyor olabilir mi?
Neden olmasın!
70 vilayet gezip, vatandaşı hayır demeye teşvik eden ve sonunda kendisi hayır demeyi beceremeyen birine cevap vermek gerekmez diye düşünmüş olamaz mı?
Neden olmasın!
"Sakın Baykal'a cevap vermeyin" demek suretiyle Baykal'ı kendi kendine konuşan adam durumuna düşürmeyi planlayan Kılıçdaroğlu'nu aynı akıbet ile baş başa bırakmak istemiş olamaz mı?
Neden olmasın!
Önder Sav'a anında cevap yetiştirirken, Kılıçdaroğlu'nu duymazdan gelmesi elbette sebepsiz değildir!
Bu açıkça "Arkadaş ben seni yok sayıyorum" demek değilse nedir?
Referanduma kadar CHP'de dişler sıkıldı!
Diller tutuldu!
Ama referandum sonuçları CHP açısından tam bir hezimet olunca CHP'de hareketlilik başladı!
Bugüne kadar yutkunanlar şimdi şikayetlerini yüksek sesle dile getirmeye başladılar!
Ve eski günleri arar hale geldiklerini açığa vurdular! CHP'de bir kasetle genel başkan değiştirenler umduklarına nail olamadılar!
İleri gidiyoruz derken geri gittiler!
"Kılıçdaroğlu rüzgarı" iddiası da kocaman bir palavra çıktı!
CHP yine hüsranlarda!
Yine pişmanları oynuyorlar!