Fatma Ç. KABADAYI
IĞDIR EMNİYET MÜDÜRÜ YÜKSEL BABAL İLE DOBRA DOBRA
Huzurlu, mutlu ve kardeşçe yaşanan bir Iğdır bırakmak isterim ardımda... Yüksel BABAL Iğdır Emniyet Müdürü
Bir ilin emniyet müdürü olmak ne demektir bilir misiniz? Aslında ben de bilmiyorum, böyle büyük bir sorumluluğun altından nasıl kalkılır acaba? Büyük bir sabır, irade, sabır ve cesaret gerektiriyor olmalı… İnsanın ilk ve en önemli ihtiyacı emniyette olmak değil midir? Emniyette olmayan açlığı, barınmayı düşünebilir mi? Elbette hayır.
Bu söyleşimiz Iğdır’ın Mavi Gözlü Babası, Emniyet Müdürümüz Yüksel BABAL ile… Öyle ki hakkında her gün bir haber çıkan, davranışlarıyla insanların gönlünde taht kurmuş bir yiğit o… Verdiği sözlerin ardında duran kaç makam mevki sahibi insan var derseniz hiç tereddütsüz ben onun ismini zikredebilirim.
Iğdır’da bu kadar sevilen bir emniyet müdürü ile söyleşi yapmanın da onuru içinde olduğumu ifade ederek önce Sayın Yüksel BABAL’ın biyografisine bir göz atalım mı?
1.Sınıf Emniyet Müdürü olan Yüksel BABAL 1963 yılında Rize İlinde doğdu. 1986 yılında Polis Akademisinden mezun oldu. Ankara, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüklerinde, İnşaat Emlak, Trafik Eğitim ve Araştırma, Terörle Mücadele, Teftiş Kurulu Başkanlıklarında bulunan 2009-2011 Yılları arasında Terörle Mücadele Daire Başkanlığı yapan BABAL, 1995-1998 yılları arasında T.C. Portekiz Lizbon Büyükelçiliği, Suriye, Irak, Slovenya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde çeşitli görevlerde bulunmuştur.
2014 yılı şubat ayından beri, Iğdır’da İl Emniyet Müdürü olarak görev yapmakta ve tanıyan tanımayan herkese gerek kişiliği gerek hizmetleriyle örnek olmakta.
Neler mi konuştuk, bir bakalım…
“Sayın müdürüm, öncelikle sizi tanımaktan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim, yoğun olduğunuzu bilen biri olarak söyleşimize vakti ayırdığınız için de ayrıca teşekkür ediyorum. İlk sorum şu olacak. Yüksel BABAL olmak zor mu? Niçin?”
Bana sorarsanız zor, hem de çok zor. Çünkü Yüksel BABAL mükemmeliyetçi bir kişilik. Hata yapmamaya özen gösteren, sürekli idealleri peşinde koşan bir yapıya sahip. Hele birde bunlar çevrenizdekilerin sizden beklentileriyle birleşince daha dikkatli olmak ve daha fazla çalışmak zorunda kalıyorsunuz. İnsanlar sizin kusursuz olmanızı istiyor ve öyle bekliyorlar. Hata yapmanızı kabul etmiyorlar. Bu da omuzlarınızdaki yükün ağırlığını sürekli arttırıyor.
İşte böyle bir şey…
“Bilgilerinizle, tecrübelerinizle, imkânlarınızla Iğdır’ın emniyetini sağlıyorsunuz. Bir emniyet müdürü olarak değil de –özellikle görev yaptığınız il bazını düşünerek soruyorum- halkın gözünden baktığınızda yaşadığı yerde emniyette olmak nedir sizce?”
“Ben empati yapmayı, sürekli karşımdaki insanların yerine kendimi koyarak yaşamayı benimsedim. Bunu iş hayatımda da uygulamaya özen gösteriyorum. Bu bağlamda benim için yaşadığınız yerde emniyette olmak huzurdur. Kendini güvende hissetmektir kısacası. Yaşayanların ırz, can ve mallarına yönelik tehditlerin minimum seviyelerde olması emniyettir başka bir deyişle.”
“Görevinizdeki başarınız tartışılmaz, sizi eminim –önce maşallah diyelim- mavi gözünüz boyunuz posunuz sevenler de vardır ama ben kişiliğinize hayran biri olarak sormak istiyorum. Bir emniyet müdürünü tayini çıkmasın diye uğraşacak kadar sevilmesinin nedeni nedir sizce?”
“Bunun; halkın sizi kabullenmesi, benimsemesi, kendine yakın hissetmesi, aileden biri olduğunuzu bilmesi, ulaşılabilir görmesi, sırdaş bulması, güvenmesi, size inanması, koruması, desteklemesi, paylaşması, desteklemesi, sayması, sevmesi, bilginize ve tecrübenize güvenmesi, sizi örnek bir kişilik görmesi, temsilinize ve sözünüze güvenmesi, gibi birçok etkenden kaynaklandığını düşünüyorum.”
“Iğdır’ın son zamanlarda yaşadığı acı gerçekler hepimizi üzdü. Birkaç farklı etnik kimlik ve inanca sahip insanların yaşadığı bu şehirde intizam sağlamak oldukça zor olsa gerek… İnsanlarının sıcak olduğu bu şehirde halkla iç içe dayanışma halinde çalıştığınızı biliyoruz. Bunun sırrı nelerdir?”
“Ben Iğdır’a gelirken hiçbir beklentim olmadan, önyargısız olarak sadece hizmet etmek hedefiyle geldim. Daha önceki görevlerimde teşkilatımın en üst yerlerinde bulundum. Bu benim tecrübemi arttırdı. İşimde bu tecrübelerimi kullanıyorum herhalde. Herkese eşit mesafede, aynı sevgi ve şefkatle yaklaşıyorum. Aynı gözle bakıyorum. Kendimi bir yöneticiden ziyade bu şehrin bir parçası olarak görüyorum. Şehirdeki insanlarımızın birçoğunu ismen tanımaya çalışıyorum. Birebir sorunlarıyla ilgilenmek ve çözüm paydaşı olmak istiyorum. Sanırım bu da Iğdırlılar ve Iğdır’da yaşayanlara hitap eden bir davranış. Herkesin gönlünde bir yer bulduğumu düşünüyorum. Şayet bir sır aranıyorsa sır bu olsa gerek…”
“Bu yıl içinde yaşanan acı olaylarla hepimiz kahrolduk. Türkiye şehitlerine yandı, ağladı, çaresizdi. Ailelerine sabır dilemekten dua etmekten başka elden bir şey gelmedi. Hepimizde korkular vardı, gözyaşı vardı, endişe vardı. Yaşanan bu acılar Emniyet Müdürlüğüne nasıl yansıdı diye sormak istiyorum.”
“Ülkemiz tarihi bir süreçten geçiyor. Olaylarda Türkiye’miz kahroldu. Şehitlerin acısı yüreklerimizi dağladı. Ancak hiçbir zaman pes etmedik. Bu ülkenin ne kadar büyük olduğunu göremeyen ve anlayamayanlara artık anladıkları dilden ifade ediyoruz. Acılarımızı yüreğimize gömüp, daha da azimle ve inançla çalışıyoruz. Emin olun bir adım geri atmadan canla başla çalışıyoruz. Bu ülkemize olan borcumuzun yanında Şehitlerimize verdiğimiz sözümüz için çok önemlidir.
Bu vesile ile başta ilimizde kaybettiğimiz 14 Cesur Yürekli Şehidimiz olmak üzere tüm Şehitlerimizi rahmetle, baş tacımız gazilerimizi de minnetle anıyorum.”
“Sizce Iğdır’ın en büyük sorunu nedir? Ne yapılması gerekir?”
Bence Iğdır’ın en büyük sorunu iletişimin ve hoşgörünün gittikçe kaybolmasıdır. İnanın Ekonomik sorunlar, güvenlik sorunu, konut sorunu, ulaşım sorunu gibi tüm sorunların önünde iletişimsizlik ve hoşgörüsüzlük geliyor. Birbirimize olan güvenimizi, sevgimizi, saygımızı kaybetmezsek, oturup konuşabilirsek, hoşgörüyü kaybetmezsek diğer sorunların da çözümünde şimdiden bir adım atmış oluruz.
“Emniyet müdürümüz Yüksel BABAL’ın bir günü nasıl geçer? Neler yapar?
“Yüksel BABAL, sabah 04.00’den önce yatmaz, 08.00 de kalkar. Sabah işe giden insanlarla işe gider, ertesi gün yine sabahın 4’ünde erken işe gidenlerle dinlenmeye gider. Telefon gelmezse ya da önemli bir olay olmazsa 3-4 saat uyur. Hep şehrinde, hep işinin başındadır. Gün boyu çalışır durur. İşkoliktir kısacası. Daima sorumlu olduğu şehri bir adım ileriye nasıl götürebilirim derdindedir. Herkesin derdine yardımına koşar, hemen hemen önem arz eden her olaya bizzat gider ve müdahale eder. Pek fazla kendine ait zamanı yoktur desem yeridir.”
“Büyük ve başarılı insanların başına hayatta her şey gelebilir, sizin de geçmişte bir takım tatsız olaylar yaşadığınızı biliyoruz, bunlarla nasıl başa çıktınız?”
“Kimse tatsız olayları yaşamak istemez tabi ki. Ama göz önündeyseniz, başarılıysanız, seviliyorsanız, sayılıyorsanız, kıskanılıyorsanız, başkaları gibi düşünmüyorsanız, direniyor, eğilmiyor ve dik duruyorsanız, haksızlığa karşı çıkıyorsanız tatsız olaylarla karşılaşmanız an meselesi. Önemli olan bu tür durumlarda kişiliğinizden ödün vermemek, direnmek ve haklılığınızı haykırmaktır. En önemlisi sağlam iradenizi kaybetmemek, moralinizi bozmamak ve kendinize güvenmektir.”
“Iğdır’ı sizden önceki dönem ve sizden sonrası dönem olarak ayıranlar oldu. Bu ne kadar güzel bir başarıdır. Peki, tayininiz çıktığında, gitmek zorunda kaldığınızda Iğdır’ı nasıl bırakmak istiyorsunuz?”
Huzurlu, mutlu ve kardeşçe yaşanan bir Iğdır bırakmak isterim ardımda. Geriye dönüp baktığımda tekrar tekrar bakmak isteyeceğim, özleyeceğim bir tablo gibi olsun Iğdır.
“Bu kelimelerin sizin için çağrıştırdıklarını birkaç kelime ile özetler misiniz?
HUZUR -- Olmak istediğin yerde, yapmak istediğin şeyi yapmak.. Ve bunun farkında olarak bundan mutlu olmak.
SAĞLIK- Her şeyin başı…
PARA-insanoğlunun bulduğu ve yine insanoğlunun taptığı kâğıt parçası.
SEVGİ—Yaşamın hem kilidi, hem anahtarı…
GÜVEN--Kazanması zor, kaybetmesi kolay olan şey.
KARDEŞ—Trafik kazasında kaybettiğim kız kardeşim..
DOST—Arkadaşlığın ötesindeki adım.
“Iğdır’da sizi tanıma şerefine nail olmuş birkaç kişiye sizinle ilgili düşüncelerini sorduk. Bunları da okurlarımızla paylaşmak istiyoruz müsaadenizle.
“Yüksel BABAL, adam gibi adam… Dost canlısı, mütevazı, toplumun her kesimiyle kucaklaşan benim de çok sevip saygı duyduğum bir dost… Iğdır için bir şans…” Araştırmacı-şair-yazar Ziya Zakir Acar- Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü- Eğitim Uzmanı
“Yüksel BABAL’ı kelimelere cümlelere sayfalara sığdırmak mümkün değildir, ülkemizde yaşanan teröre polise yapılan onca hain saldırı ve tuzaklara bakılınca Iğdır gibi bıçak sırtı bir ilde emniyet müdürü olmak oldukça zor ve cesaret isteyen bir iştir. Fakat o küçüğünden büyüğüne halkıyla bütünleşerek onların sevgi ve güvenini kazanmış ender insanlardan biridir. Onu üç kelimeyle anlatmak gerekirse; cesaret, azim ve bitmek tükenmek bilmeyen sevgisidir derim.” Yaşam Eczanesi Sahibesi Eczacı-şair-radyo programcısı-Sabahat Karagöz
“İlimizde yapılan tüm etkinliklere katılmaya gayret eden, sevecen, küçük büyük herkes tarafından sevilen bir kişi. Kendisiyle birkaç etkinlikte birlikte olmanın gururunu yaşadım. Alçak gönüllü, hizmet aşkı ile dolu, çok saygı değer bir insan…” Şair–Yazar Nizamettin Uca, Gizem Kuyumculuk
“Onunla çalışmak onurdur, disiplinli, özgürlükçü ve demokratiktir. İşini doğru yapanı sever, titiz ve duyarlıdır. Personel motivasyonuna dikkat eden, Iğdır için canla başla çalışan, Iğdır’da sadece emniyet ve güvenlik anlamında değil sosyal anlamda da birçok kaliteli projelere imza atan Sayın Yüksel BABAL, yaptığı bu projelerle de diğer kurum ve kuruluşlara örnek olmuştur.” Polis Memuru Sabahattin Usta- Iğdır Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem-Yeni Görev Yeri Samsun Emniyet Müdürlüğü
“Onunla çalışmak bir ayrıcalıktı. İşini seven kimseyle hiçbir sorunu olmaz. Dost yaklaşımı, gayreti, azmi ile bizlere örnek bir kişiliktir. Dinlenmek için kendisine zaman ayırmaktansa sonuna kadar çalışmayı yeğler. Herkese eşit davranır, insanlara olan sevgi ve saygısını bilmeyen yoktur. Her ile bir Yüksel BABAL gerektiği fikrindeyim.” Necdet Bozali- Polis Memuru-Iğdır Emniyet Müdürlüğü- yeni görev yeri Trabzon Emniyet Müdürlüğü
“İl Emniyet Müdürümüz Sayın Yüksel BABAL’ın Iğdır’a ilk atama haberini öğrendiğimde yine her zamanki gibi sıradan bir atama olduğunu ve gününü doldurmaya gelen sürgün olan bir müdür gibi düşündüm ama yanıldım. Iğdır’a geldiği günden beri bir Iğdırlı gibi kendini hissederek tüm Iğdırlılarla adeta bütünleşmiştir. Bir Iğdır sevdalısı olmuş nerede sorun varsa Yüksel BABAL orada olmuştur. Etrafımızdaki şehirlerde terör eylemleri yapılırken bizim şehrimizde neredeyse olay olmadı. Iğdır için Yüksel BABAL bir şanstır. Engin terör tecrübesiyle şehrimize güven ve huzur getirmiştir. Hem kendisine hem personeline şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ederim. İyi ki yanılmışım iyi ki Yüksel BABAL’ı tanımışım.” Göksel Gülbey - ASİMDER Genel Başkanı
“Değerli müdürüm, ben de sizi hayranlıkla ve takdirle takip edenlerdenim. Düşüncelerden de anlaşıldığı üzere Yüksel BABAL, Iğdır’ın Mavi Gözlü Babası… Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum ve başarılarınız daim olsun diyorum Sayın Müdürüm. ”
“Rica ederim, ben de size yazarlık ve eğitim hayatınızda başarılar diliyorum. Tüm okurlarınıza sevgi ve selamlarımı yolluyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.