Öyle anlaşılıyor ki bu CHP iflah olmayacak! Bazen iflah oluyorlar galiba diye umutlanıyoruz ama hemen ardından öyle açıklamalar yapıyorlar öyle konuşmalara imza atıyorlar ki bütün ümitlerimiz kırılıyor ve gayri ihtiyari ağzımızdan yine şu kelimeler dökülüyor!

İflah olmayacaklar!

Gürsel Tekin ve Kılıçdaroğlu'nun kimi açıklamaları ve kimi çabaları bizleri bir hayli umutlandırmıştı!

Tamam, millet ile aralarını düzeltmek istiyorlar diye sevinmiştik!

Ama işin ardı gelecek gibi değil!

Zira ağızlarından çıkan lafı kulakları duymuyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu HSYK seçimlerine kafayı takmış bodoslama konuşuyor!

Ağzına ne geliyorsa söylüyor!

Lafının nereye gideceğini hiç düşünmüyor!

Adalet Bakanını eleştirirken şöyle konuşuyor:

Sen uygar bir toplumda Adalet Bakanı değil milletvekili bile olamazsın!

Maksadı belli Adalet Bakanını aşağılamaya çalışıyor!

Ama sözleri maksadını aşıyor ve işin ucu ta millete gidiyor!

Bakanı eleştiriyorum, bakanı aşağılıyorum derken millete demediğini bırakmıyor! Sen uygar bir toplumda Adalet Bakanı değil milletvekili bile olamazsın derken asıl aşağılama kime yapılıyor?

Millete yapılıyor tabii!

Uygar toplumda Adalet Bakanı olamayacak biri Adalet Bakanı olmuşsa bu ne demektir?

Ne demek olacak toplum uygar değil demektir!

Uygar değil yani ilkel bir toplum!

Bir siyasi parti temsil ettiği millet ile arasına nasıl böyle mesafe koyar ve nasıl böyle milleti aşağılayan açıklamalarda bulunur?

Anlaşılabilir gibi değil!

Bu arkadaşların önemli bir sorunu var!

Ya ağızlarından çıkan lafın nereye gideceğini bilemiyorlar!

Ya da ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor!

Niye böyleler?

Yıllarca halktan kopuk bir şekilde bürokrasi içinde kalmalarından olabilir mi?

Belki de!

Halka hep tepeden bakmışlar, halkı hep hor görmüşler, halkı hep Aziz Nesin mantığı ile değerlendirmişler!

Halkı aptal, ahmak, geri zekalı olarak görünce de ağızlarından elbette böyle talihsiz laflar sadır oluyor!

Ve koca bir milleti uygar olmamakla suçlayabiliyorlar!

Bugün uygar olmamakla suçladıkları, ilkel olarak tanımladıkları halkın karşısına yarın geçecekler ve oy isteyecekler!

Bunu nasıl yapacaklar doğrusu çok merak ediyoruz!

Ve pişkinliğin de bir sınırı olsa gerek diye düşünüyoruz!