Hukukçu değiliz ama hukukta komutan kefaletinin geçerli olmadığının farkındayız!

Yani bir suçlama karşısında suçlanan kişinin komutanının ortaya çıkıp "Ben kefilim" demesinin hiçbir değerinin olmadığını biliyoruz!

Bu tür kefaletlere geçmişte de tanık olmuştuk şimdi de tanık oluyoruz!

Bir zamanlar bir komutan suçlanan askeri personel için "Tanırım iyi çocuklar" demişti!

Ve bu tanımlamanın ardından iyi çocukları suçlayan hukukçuların başına gelmedik kalmamıştı!

Artık hepimizin çok iyi bildiğimiz, yakından tanıdığımız çevreler harekete geçmiş ve komutanın iyi çocuklarını suçlayan hukukçuları perişan etmişlerdi! Ama hukukçular pes etmediler!

Memnuniyetle müşahede ettik ki suç işleyenlerin üzerine üzerine gitmeye devam ettiler!

Bu hukukçular brifing alan hukukçulara hiç benzemiyorlardı!

"Biz suç işleyenlerin üzerine gidince işimizden-gücümüzden oluyoruz, aşımızdan-ekmeğimizden kesiliyoruz" diye korkup sinmiyorlardı!

Eskiden silahlı kuvvetlerin alt kademesinde suça karışmışların üzerine gitmişlerdi şimdi üst seviyelerde suça karıştıklarını düşündükleri personel hakkında soruşturma açıyorlar!

Generaller, amiraller hakkında soruşturma başlatıyorlar!

Bu general ve amiraller gerçekten suça karışmışlar mı karışmamışlar mı soruşturmalar sonucu belli olacak!

Ama yine üzülerek görüyoruz ki bu soruşturmalar karşısında kimi komutanlar alt kademedeki arkadaşlarına kefil oluyorlar!

Açıkça beyan etmeseler de lisan-ı hal ile onlara kefil olduklarını ilan edip arkalarında duruyorlar!

Ancak bu kefaletin hukuk açısından hiçbir değeri yok!

Kefil olan komutanların "Suçlanan kişiye soruldu, bu suçlamalarla benim bir ilgim yok dedi" gibi ifadeleri suçlanan kişileri aklamaya yetmiyor!

Suçlanan kişi bu sözleri komutanına değil suçlayan hukuk adamına söyleyecek, kendisini savunacak, hukuk adamını suçsuz olduğuna ikna edebilirse işte o zaman aklanmış olacak!

Geçmişte "Tanırım iyi çocuklar" diye koruma altına alınan personel nasıl suçlandıkları konuda tam anlamıyla aklanmamışlarsa şimdi koruma altına alınmaya çalışılanlar da tam anlamıyla aklanamayacaklardır!

Bırakın hukuk kendi kuralları ile çalışsın!

Komutanlar hukuk üzerinde baskı oluşturacak beyan ve davranışlardan özenle kaçınmalılar!

"Ben tanırım iyi adamdır" ya da "Kendisine sordum suçla bir ilgisi olmadığını ifade etti" gibi beyanlarla suçlanan kişiyi koruma altına almış olmaları hukuk açısından bir değer ifade etmiyor ki!

Bu tür değerlendirmeler komutanlar tarafından değil de hukuk adamları tarafından yapıldığı zaman bir anlam kazanır!

Umarız komutanlarımız da yakında bu inceliğin farkına varırlar ve ona göre davranmaya başlarlar!