xxx444
Hudson'ların Zeyno
Neo-Con'ların gözdesi Hudson Enstitüsü'nün darbe falı bakmasıyla ünlenmiş uzmanı Zeyno Baran yine sahnede
Amerikan Kongresi'nde düzenlenen bir panelde konuşan Baran şöyle demiş: Washington'ın PKK'ya karşı gösterdiği hassasiyeti, Ankara El Kaide'ye karşı göstermiyor! Paneldeki ABD'li terör uzmanları Baran'ın bu çıkışını eleştirerek Türkiye'nin El Kaide'ye karşı en üst düzeyde mücadele verdiğini vurgulamışlar
Beyaz Saray Sözcüsü gibi konuşan Zeyno Baran, PKK'yı imal eden gücün ABD olduğunu bilmez mi?
Washington'ın bunca yıldır terör örgütüne verdiği devasa desteği bir kalemde göz ardı ediyor, Hudson uzmanı
Bush'un 5 Kasım Zirvesi'nde PKK ortak düşmanımız demek zorunda kaldığı süreci de Dabılyu'nun kabinesinde yer alan birisiymişçesine samimi kabul eden bir biçimde değerlendiriyor
Güneydoğu'da -PKK'ya final darbesinin vurulduğu şu son dönemde- gerçekleştirilen provokasyonları da es geçiyor!
Bütün bunların üstüne Ankara'ya utanmaksızın El Kaide faturası çıkarıyor:
El Kaide'nin Washington üretimi bir terör markası olduğundan da haberi yokmuş gibi davranıyor, Zeyno Baran!
Zeynonun 2006'nın sonbaharından bu yana dikkat çeken İyi Saatte Olsunlar cephesinin Hudson Şubesi bağlamındaki koşusunu hatırlamakta fayda var
Baran'ın darbe yanlısı bu koşusu; Türkiye'nin Yeni Gidişatını tersine çevirebilmek için son iki yıldır birbiri peşine tezgahlanan alacakaranlık kuşağı hadiselerini algılayabilmek için de son derece öğretici bir örnek olay hükmündedir.
Baran, Newsweek'teki malum yazısında şu cümlesiyle darbe kuponu doldurmuştu: Şöyle bir hesap ettim de, 2007'de Türkiye'de darbe olasılığı tam tamına yüzde elli
Darbe-Toto yazısındaki bir başka muhteşem cümleyi daha oynatalım: Bir darbe olursa ortaya ille de demokratik olmayan bir Türkiye çıkacak diye bir şey yok
Newsweek yazısının ardından, medyamızdaki kimi sol ve de sağ kalemlerden Zeynoyu Demokrat bir arkadaşımızdır diye korumaya çabalayan hayli ilginç destek yazıları çıkmıştı!
Zeyno Baran, yüzde elli darbe olasılığını Türkiye'nin en üst rütbeli subaylarına dayandırıyordu
Ancak gelen yoğun tepkiler üzerine birdenbire rütbe indirimine gidivermiş; söz konusu askerlerin alt seviye subaylar olduğunu iddia etmişti
Baran'ın çark edişi, elbette gerçeği değiştirmemişti. Kaldı ki, sonradan üst düzey komutanlardan biriyle Genelkurmay İkinci Başkanı ile görüştüğünü kabul etmişti, Zeyno Baran
(Bu görüşmenin, sözü edilen komutanın 2006 Kasım'ında Washington ziyareti esnasında kaldığı otelde gerçekleştiğini o dönemde yazmıştım.)
Zeyno Baran, 27 Nisan 2007 gece yarısı bir oldubitti neticesinde ortaya çıkan sanal muhtırayı Darbenin ayak sesleri diye yorumlamış olmalı!
Ancak, beklediği darbe gelmemişti: Tersine Abdullah Gül Çankaya'ya çıkmış, darbelerden fal tutanların toto kuponları çöpe gitmişti
2007 Haziran'ında Hudson Enstitüsü'nde Türkiye üzerine yazılan kabus senaryolarının deşifre edilmesi, Zeyno Baran'ın foyasını tümüyle ortaya çıkarmıştı
(22 Temmuz seçimine giden yolda iki Hudson Provası son anda önlenmişti: İzmir'de bir askeri aracın güzergahına bomba yerleştirilmesi olayı ile Tunceli'deki bir askeri karakola yönelik provokasyondan söz ediyorum.)
Final: Zeyno Baran'ın son sahne alışı esnasında Beyaz Saray Sözcüsü kıvamında konuşmasına aslında teşekkür etmek gerekir! Washington'ı kollayan, Ankara'yı suçlayan malum sözleri fevkalade aydınlatıcıdır!
Baran'ın temeldeki rahatsızlığı, Washington'ın Ankara'yı kaybetmiş olmasıdır.