Necmi ÇAVUŞOĞLU

Necmi ÇAVUŞOĞLU

Hizmet sektöründe çalışmak


Saat kaç olursa olsun, fark etmez. Ne ararsan bulabiliyorsun.
Saat onlara, on birlere kadar alışveriş merkezleri, marketler, bakkallar açık.
Büyük kolaylık!
Vatandaş Ahmet için, Mehmet için çok güzel olan bu uygulamaya birde hizmet sektöründe çalışanlar açısından bakalım.
Gencecik, ortaokul veya lise tahsilini tamamlamış ama üniversiteye gidememiş veya üniversiteyi bitirmiş, henüz iş bulamamış binlerce genç, haftada altı gün on iki saat gibi çok ağır şartlarda çalışıyor.
Bir gün yirmi dört saat! Bunun azami sekiz saati uykuya ayrılsa, geriye dört saat kalıyor! Bununda en az iki saatinin yollarda geçtiğini düşünürsek, kalıyor iki saat. Tüm sosyal ihtiyaçlarını gidermesi için kendisine kalan iki saat; gece uyku öncesi veya sabahın erken saatlerine denk gelir ve o vakitlerde insan ne yapabilir?
İşe gitmek için hazırlık!
Uykuya hazırlık!
Hepimiz hizmet sektöründe çalışanların ne denli ağır şartlarda çalıştığına şahidiz. Kasiyerler dışında mesai saatlerinde oturan satış elemanı göreniniz var mı?
Müşteri yokken oturabiliyorlar mı?
Sanmıyorum.
Zaman zaman merdiven kenarına, patrona ve müdüre çaktırmadan ilişivermiş satış temsilcisine şahit olmayan yoktur zannımca!
Benim konuştuğum çalışanlar, sürekli ayakta durmak zorunda olduklarını söylemişlerdi. Dile kolay on iki saat ayakta, yemek ve çay molası verildiğinde kaç dakika oturabiliyorlar? Haydi, bir saat diyelim, on bir saat ayakta!
Büyük alış veriş yerleri akşam onda on birde iş bırakıyor. İstanbul ve diğer büyük şehirlerde o saatte işten çıkan çalışan on bir on iki gibi evinde olabilir. Belki ev halkını doğru dürüst göremeden uyuya kalıyordur. Bu şartlar çok ağır.

Hele hele mağazalara gelen malları zorlanarak içeri taşıyan genç kızları gördüğüm zaman çok üzülüyorum. Erkekler fiziki yapı olarak daha güçlü olduklarından böyle işleri zorlanmadan yapabilir ama bu gencecik çocuk denecek yaşta kızların fiziki yapısı o kadar zor işlere uygun değil.
Ya yaptığı bunca ağır işe karşılık aldığı ücret: Asgari ücret veya birkaç kuruş üstü!

Mesai parası ödenmez.
Satış olmadı mı azar işitir…

Son söz ne olsun derseniz, bu elemanlar:
Sekiz saatten fazla çalıştırılmamalı.
Haftada iki gün dinlenmesi sağlanmalı.
Bayramlarda tatil hakkı tanınmalı.
Mesai ücretleri ödenmeli.
Ödenen ücret tatminkâr olmalı ve ücreti alnının teri kurumadan verilmeli derim.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum