xxx11
Hiç itiraz etmeyiz!
Deniz Baykal cephesi Kurultay öncesinde "Özel bilirkişi" raporunu açıklayarak kasetteki görüntülerin Baykal ve Baytok'a ait olmadığının tespit edildiğini ilan etti!
Şimdi medyamızın önde gelen isimleri bu raporu tartışıyor! Ve bu rapor eleştiri konusu yapılıyor!
Biz bu raporu hiç tartışmayız!
"Ne diyorlarsa o doğrudur" deriz!
Hatta böyle bir rapor bile olmadan Deniz Baykal ya da Nesrin Baytok açıklama yapıp "Böyle bir şey yok" deselerdi yine inanırdık!
"Tamam, kaset montaj yani düzmece" derdik!
Ne idüğü belirsiz bir kasete inanmak yerine Baykal ve Baytok'a inanmayı tercih ederdik.
Ammaaa! Bu kaset olayından sonra öyle gelişmeler yaşadık ve öyle keskin dönüşlere tanık olduk ki onların hiçbirini montaj ya da düzmece olarak kabul etmemiz mümkün değil! Zira gözümüzün önünde bir Kemal Kılıçdaroğlu örneği var!
Önce "Aday değilim" deyip gezen biri olarak gördük onu! Sonra kendisine şans tanınmayacağını anlayınca "Ben adayım" diye ortaya çıktığına tanık olduk!
Ne montaj ne de düzmece! Aynen vaki! Yüzde yüz gerçek! Mesela bir de Önder Sav örneği var gözümüzün önünde!
Önce Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkan ve Deniz Baykal'a "Asla olmaz" diyen sonra da Kılıçdaroğlu'nu kanatlarının altına alıp siyasi geleceğini teminat altına almaya çalışan bir Önder Sav örneği var! Bu örnek de ne montaj ne de düzmece! Aynen vaki! Yüzde yüz gerçek!
Yine bir Gürsel Tekin örneği var gözümüzün önünde! Önce ekranlarda ağlayan ille de "Genel Başkanım tekrar dönmeli" diye tutturan bir İl Başkanı var!
Baykal'a büyük haksızlık yapıldığını savunan ve sırf bu nedenle Baykal'ın tekrar genel başkan olması lazım diye direten bir Gürsel Tekin var!
Sonra karşımızda "Adayımız Kılıçdaroğlu" diyen bir Gürsel Tekin var!
Bu örnek de ne montaj ne de düzmece! Aynen vaki! Yüzde yüz gerçek!
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün!
Hakkı Süha örneğinden, Kemal Anadol örneğinden, Şahin Mengü örneğinden ve diğerlerinden söz etmek mümkün!
Ama gerek var mı? CHP cephesinin nasıl bir zaaf içine düştüğü besbelli!
CHP cephesinde bu kadar yüzde yüz gerçek varken kaset gerçek olsa ne yazar düzmece olsa ne yazar! Yani kaset olayından çok daha çirkin, çok daha berbat gelişmelerin yaşandığı bir ortamda kasetin montaj olduğu ispatlansa ne değişecek?
İnsanların bukalemunlara bile taş çıkarttığı bir ortamda bir kasetin lafı mı olur yani?
"Bu kadrolar ile yola çıkanların çekeceği var" diyoruz!