Bilgin ERDOĞAN
Hiç Allah kuluna yetmez mi ?
Hiç Allah kuluna yetmez mi ? Onlar seni O’ndan başkalarıyla korkutuyorlar ? (Zümer:39:36)
Mekke’nin son yıllarında inmiş olan Zümer suresi vahyin muhataplarına tevhid akidesini idrak ettirmektedir. Mü’minlerin hicret hazırlığı yaptıkları bir dönemdir. Sure’nin konusu tevhidtir. Bu ayet adeta sureyi özetler mahiyettedir .
Tevhid’in özünde Allahın yeterli olduğunu anlamak vardır. Allah bana yeter demektir tevhid. Sadece bana değil ne varsa onlara yetendir. Var eden Allah var ettiğine yetmez mi? Var ettiğini bilmez mi , duymaz mi , görmez mi? Evet evet tekrar düşün , “Eleysallahi bi kaafin abdehu?” Hiç Allah kuluna yetmez mi ?
Biliyoruz ki, şirk’in özünde Allah'ın haşa yetersiz olduğuna inanmak vardır. O’nun için, O’ndan başkasına kulluk edilir ve O’ndan istenmesi gerekenler başkasından istenir veya beklenir.
Ey Mekkeli müslüman ! Allah kuluna yetmez mi ? Sakın korkma , Amr bin Hişam’dan , Velid bin Mugire’den, Umeyye bin Haleften… Onların güç ve iktidarları seni korkutmasın. Ve korkutmasın seni yine çağın diktatörleri ve zalimleri … Zira korku tutsak, cesaret özgür kılar … Yaşıyor olsanda fırtınaları ve buz kesilmişse de vücudun unutma kışın ardında bahar var … Unutma ki ! Insan korkusuz olduğu nispette anlamlı yaşar …
Korkma ! Ve devam et sen yola … Işin veya eşin, mağdur edilmek yada mahkum edilmek, tahkir edilmek veya terzil edilmek, canından olmak veya cananından olmak tüm bunlar seni korkutmasın ve sen devam et yola … Hiç Allah kuluna yetmez mi ? Elbette yeter… Zira O’dur kimsesizler kimsesi … “İman hem kuvvettir hem nurdur ona sahip olan kainata meydan okur” der Said Nursi.
Madem ki iman hem kuvvet hem nurdur o halde ona sahipsen sende meydan oku …“Eleysallahi bikaafin abdehu” İman Allah’ın yeter olduğuna inanmak ve İslam o yettigine iman ettiğimiz Allaha teslim olmaktır.
Tehditlerin,şantajların ve tahkirlerin diz boyu olduğu günümüzde “Eleysallahu bi kafin abdeh” diyerek teslim olmalı bunlara muhatap olanlar.
Dost olarak es Samed, model olarak Muhammed,yol olarak istikamet,akıl olarak meşveret,,azık olarak ibadet,dirlik için vahdet,istikbal için basiret,birlik için uhuvvet,menzil olarak ahiret,kandil olarak hakikat,başarı için adalet,kurtuluş için teslimiyet ve dahi aşk için şehadet yeter demeli ve devam etmeliyiz inandığımız yolda.
Akif, "O nuru gönder İlahi asırlar oldu yeter
Bunaldı milletin afaki artık bir sabah ister"
derken sanki bugünleri mi anlatıyordu acaba ? Kanımca,hakiki sağırlık mazlumların sessiz çığlıklarını duyamamak. Gerçek dilsizlik zalimin zulmünü haykıramamak. Ve yine hakiki körlük mazlumlara,gariplere,yetimlere, onların acılarını göremeden onları seyretme hafifliği irtikap ediyor olmak.. Bizim talihsizligimiz bu malesef, sağır,dilsiz ve kör bir asırda yaşıyor olmak.
Mısırda dünyanın gözü önünde resmi makamlarca bir zulüm irtikap ediliyor ama mimsiz medeniyetin insanları ve bizler bu tabloyu sadece seyrediyoruz. Ama bize Allah yeter! Zalimlerin değil mazlumların yanında olmanın ve tağutun önünde eğilmiyor oluşumuzun sonsuz hazzını yaşıyoruz.
Necip Fazıl ne güzel der :
Beni alnımdan kimseler öpmüyor madem
Alnımdan beni sen öp seccadem
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.