Bugün ki yazım belki can yakacak. Belki biraz sarsacak. Biraz da acıtacak. Ve belki de damarımıza kan olacak.  Yazımda, her insanın bir hedefi olması gerektiğini vurgulamaya çalışacağım.

Evet, hayatta herkesin bir hedefi bir ideali olmalı. Maalesef bu çok önemli konuyu pek de önemsediğimizi düşünmüyorum.  Benim gözlemlerime göre insanların çoğunluğu idealsiz. Bir muhabbet esnasında muhatabıma, “hedefin ne?” diye sorduğumda, cevap alamadığımda anlıyorum bunu. Bir insan ne yapmak istediğini, seneler sonra kendisini nerede görmek  istediğini hayal etmeli. Hayal ettikten sonra o yolda ilerlemeli. Hedefine doğru yol almalı. Hedefine basamak basamak ulaşmalı. Hedefe ulaşmak o şeye yönelmekle gerçekleşir. Önce yöneleceğiz daha sonra ulaşacağız.

Hayal deyip geçmeyelim. Vermek istemeseydi Yaradan, hayal de ettirmezdi. Hiç utanmayın hayal ettiklerinizden. Yıllar sonra kendinizi bir ülkenin başbakanı olarak mı hayal ettiniz? Veya  28 yaşında profösör mü olmak istiyorsunuz,  o halde durmayın devam hayal edin. Çünkü hedefe ulaşmak onu hayal etmekten geçer. Hedefler çizin kafanızda. Bu olmazsa şunu yaparım deyin. Geleceğiniz hakkında kafa yorun. Hedef çizmek sadece öğrencilerin işi değildir. Dünyaya gelen herkes belirli bir yaştan sonra hedef oluşturmalı kendisine. İleride mutlu bir yuva mı kurmak istiyorsunuz bunu da hayal edin. Hayallerimiz duamız olur, duamız ise sonumuz. Sonumuz ise hayır olur inşaallah. Yeter ki biz bir yerlerden başlayalım.

Kafanızda hep bir ideal oluşturun. Ve sürekli kendinize şu soruyu sorun: „Ben ne yapmak istiyorum?“. Bu soruyu sorduğunuzda muhakkak cevabını aramaya başlayacaksınızdır. Yapmak istediklerinizi yaptıktan sonra, yine sorun kendinize aynı soruyu. Ve yine sorun.

Ve  hedefinize bir açıdan yaklaşmaya çalışmayın. Olmuyorsa farklı açılardan o hayalini kurduğunuz hedefe ulaşmaya bakın. Hayalini ve hedefini kurduğunuz şeyleri detaylarına kadar araştırın. İnsan detayları kadardır. Yani, detaylarınız iyi olursa hedefe ulaşmanızda bir o kadar hızlı ve kolay olur.

Ben bunu asla yap(a)mam demeyin! Deneyin. Olmazsa tekrar deneyin. Sakın önünüze çıkan engellere takılmayın. Sizi yıldırmak isteyenlere kulak asmayın. `Sen bunu yapamazsın` diyenlere aldırış etmeyin. İdealinize kilitlenin. Hedefinize ilerlerken olumsuzluklar ile karşıkarşıya kalabilirsiniz, bu hedefinizden uzaklaştırmasın sizi. Sıkıntılara sabır ile karşılık verin. Bizler, sabrın sonu selamettir müjdesini veren bir dinin mensuplarıyız. ilk etapta acıtır sabır insanın kalbini, ama sonunda şifa olup çıkar karşısına. Lüzumsuz bahaneler ideallerimizden uzaklaştırır bizi. Bahanelerimizin arkasına sığınmayalım. Zamanı verimli kullanalım. Bugünün işini yarına bırakmayalım. Zaten zaman en büyük sermayemiz değil mi? Dolayısıyla zamanı yerinde kullanan kişi, hedefe daha çabuk ulaşan kişidir.

Biz isteyelim, Yaradan yardım edecektir mutlaka. İsteyin vereyim diyen bir Yaradanın kullarıyız. İstemenin esrarını yaşatalım kendimize.

Unutmayalım: Kendimiz istemeliyiz bütün bunları, yoksa kendisi bir hedef belirleyip o hedef için gerekli çabayı göstermeyen insanlara etrafındakiler ne kadar güçlü olursa olsun yardım edemezler.

Son sözüm olsun;

„Rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez!”